Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/597 E. 2023/28 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/597 Esas
KARAR NO : 2023/28

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2017
KARAR TARİHİ : 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı ile davalı arasında —— yılından bu yana ticari ilişki olduğu ve bu ticari ilişki dışında bir ilişkilerinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde alınan ürünlerin ödemelerinin çek ve senetle yapıldığı, takibe konu senetleri ciro eden —– taraflarla ticari ilişkisi olduğunu, —- ortağı ve ——-olduğunu, ödeme amacıyla verilen senet ve çeklerin … tarafından imzalanarak ödendiği, davalı şirketle her yılın sonunda hesap kapatıldığı, ancak bir kısım çek ve senet ödenmesine rağmen davacıya iade edilmediği, dosyaya ibraz edilen dekontlar ile ödemelerin ispatlandığı, davalı tarafa 2015 yılına ait hiçbir borçlarının bulunmadığı, 2015 yılına ait senetlere —– çekilmediği, 2016 yılına ait —— çeklerle ilgili olarak davalının tüm borç bitene kadar hiçbir senedi vermeyeceğini beyan ettiği, bu nedenle, senetlerin büyük bir bölümünün ödenmiş olmasına rağmen iade edilmediği, davalının ödemesi yapılan —- üzerinden takibe koyduğu, davacı tarafça bu takip aleyhine —– dosyası üzerinden menfi tespit davası açıldığı, büyük bir kısmı ödenmiş olan senetler üzerinden————- dosyaları ile icra takibi başlatıldığı, bahse konu dosyalar ile başlatılan icra takibine konu asıl alacağın —- olduğu, takibe konu senetlerle ilgili davalıya — ödeme yapıldığını, mevcut senetlerle ilgili —– yılı vadeli senetler için olmak üzere toplam — ödeme yapıldığı, —–bedelli senetlerin ödemesinin yapıldığı beyan edilerek, davacı borçlunun, davalı alacaklıya 102.320,00 TL borçlu olmadığının tespitine, bu miktar yönünden icra takibinin durdurulmasına ve takibin iptaline, takibinde haksız ve kötüniyetli olan davalının %20 den aşağı olmamak üzere, tazminata mahkum edilmesine dair karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, huzurdaki davada yetkiye ilişkin itirazlarının bulunduğu ve yetkili mahkemenin —- olduğu, davalı ve davacı arasında gerçekleşen ticarete istinaden yapılan ödemelerin çek ve senet verilmesiyle gerçekleştiği, ödemesi yapılan senetlerin davacıya iade edildiği, takibe konu senetlerin ödendiği ile ilgili ispat yükünün davacıda olduğu, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu dekontların bir kısmında farklı tarihlerde, farklı miktarlarda ve farklı açıklamalarla birçok ödemenin yapıldığı, bir kısım dekontlarda ise açıklama kısmının boş olduğu, sunulan dekontlarda ödeme yapılan senetlere ilişkin açık bir atıf bulunmaması nedeniyle hukuken ispat için yeterli olmadığı, icra takibinin çeklerle ilgili olmadığı, sadece senetlere ilişkin açılmış olduğu beyan edilerek, açıklanan nedenlerle, davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle davacının —- esas sayılı takip dosyası——- esas sayılı takip dosyaları kapsamında davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Taraf teşkili sağlanmış, taraf delilleri celp edilmiş, uyuşmazlığın çözümü için dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi —— raporunda, değerlendirme ve takdiri Mahkememizin görev alanına ait olduğu —— edilmek suretiyle, dava dışı şirketin incelemeye sunmuş olduğu ticari defterinin usulüne uygun olarak noter açılış tasdiklerinin yapıldığı, ancak kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, dava dışı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre davalıya icra takip tarihi itibariyle herhangi bir borcu veya alacağı bulunmadığı, dava dışı şirketin ticari defterlerindeki kayıtlarla dava dosyası kapsamında yapılan incelemede, dosyaya ve incelemede sunulan— ve ödeme dekontlarının ve davaya konu icra takibine konu senetlerin davacının kayıtlarında bulunmadığı, inceleme sonucunda tarafların arasındaki ticari ilişkinin faturasız mal alım/satın emareler bulunduğu, davacı tarafından davalıya birçok banka vasıtası ile havale —– yapıldığı, incelemede tarafına ibraz olunan dekontlar ve dosyadaki bankaların ilgili yazıları ekinde banka dökümleri incelemesinde, davacı tarafından davalıya yapılan —- açıklama kısmında ————- şeklinde açıklamalar bulunduğu, davacı tarafından davalının ———şeklinde açıklamalar bulunduğu, başka bir anlatımla ödemelerin hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şeklide hangi senet için ödendiğinin tespitinin mümkün olmadığı, taraflar arasında 2 adet icra dosyası bulunduğu, davalı tarafından davacı aleyhine —– dosyalar olduğu, davacı tarafından ——-….—– ödemelerin açıklamalarına bakıldığında —– olduğu, davanın konusu ise—— icra dosyası kapsamında menfi tespit davası olduğu, davacının icra takibine konu senetler için davalıya —- borcu bulunduğu, ayrıca davacı dava dilekçesinde “… davalıya mevcut senetler nedeniyle —- borcu kalmıştır” şeklindeki beyanı ile de tespitlerini teyit ettiği, bu bağlamda davalının davacıdan —- olduğu —– konu senetler için ödendiğinin Mahkememizce kabulü halinde davacının davalıya —- borcu bulunduğu, aksi taktirde hangi davacının davalıya icra takibine konu senetleri kadar borcu bulunacağı, davalı vekiline —-davalının —-ait ticari defter ve kayıtlarının hazır edilerek ibraz edilmesi hususunda mail gönderilmiş ise de vekili —- tarihli rapor ekindeki —- davalı tarafa ait ticari defter ve kayıtların sunulmayacağını beyan ettiğini bildirmiştir.
——-sayılı takip dosyası celp edilmiş incelenmesinde; alacaklının dosyamız davalısı, borçlulardan birisinin dosyamız davacısı olduğu, —- —- üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip olduğu, takip dayanağı olarak ;
—— senetlerin gösterildiği anlaşılmıştır.
—- sayılı takip dosyası celp edilmiş incelenmesinde; alacaklının dosyamız davalısı, borçlulardan birisinin dosyamız davacısı olduğu, 60.000,00 TL asıl alacak, —- masrafı olmak üzere toplam —– üzerinden —- mahsus haciz yoluyla takip olduğu, takip dayanağı olarak ;
—————— anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı itibariyle yapılan değerlendirme sonucu; taraflar arasında davacının alıcı, davalının ise —-olarak yer aldığı —- satım ilişkisinin bulunduğu hususunun çekişmesiz olduğu, —– çeklerin davacı tarafından davalıya verildiği, bu çek ve senetlere ait olduğu ileri sürülen ödeme dekontlarının her birisinde senet ve çek açık bilgilerine yer verilmemiş olduğu, davalı tarafça eldeki —- esas sayılı takip dosyası kapsamında 6 adet bonoya dayalı—- dosyası kapsamında— dayalı olarak alacak isteminde bulunulduğu, davacının ise —– bedelli takibe konu senetlere ilişkin —— yönünden borçlu olduğu ileri sürülerek eldeki menfi tespit istemli davanın açıldığı, kural olarak borçsuzluğun tespitinin talep edildiği davada ispat yükünün alacaklı olduğunu iddia eden kişiye düşeceği, kıymetli evraka dayalı menfi tespit isteminde ise borçlunun borçsuzluğunu ispatla mükellef olduğu sabittir. Ancak davalı vekili cevap dilekçesinde davacı ile aralarında 2013 yılından beri süren ticari ilişkinin bulunduğunu, ödemelerin çek veya senet ile yapıldığını kabul etmekle birlikte davacının sunduğu dekontlarda ödeme yapılan senetlere atıf olmadığından ödemelerin davacının iddia ettiği senetlere ilişkin olduğunun kabulünü mümkün kılmadığını ifade ederek esasında dekont konusu ödemelerin başka bir borç için yapıldığını iddia ettiğinden ispat yükü yer değiştirerek davalı alacaklıya geçtiğinin kabulü gerekmektedir. Nitekim ——– karar sayılı —- bu doğrultudadır. Bu nedenle davalı tarafa yemin delili hatırlatılmış olup yemin metni sunulduktan sonra davacı—- —- için duruşmaya çağrılmış, beyanında “davalı ile aramızda ticari ilişki mevcuttu, bu kapsamda kendisine bir kısım çek ve senetler tarafımdan verilmiştir, yine dava dosyasına sunulan ödeme dekontları hakkında başlatılmış olan yine dava konusu olan her iki icra takip dosyası kapsamındaki senetlere ilişkin yapılan ödemelerdir, çeklerle ilgili başka bir dava başka bir mahkemede açılmıştır, dosyaya sunulan dekontlardaki ödemeler yalnızca takip dosyasında konu senetlere karşılık yapılmıştır, davalı ile aramda takibe konu edilen çek ve senetlerle ilgili işlerin dışında işlem yoktur ve borcumda yoktur, ödeme dekontlarındaki miktarlar başka borca karşılık değildir, bir kısım dekontlarda çek ve senet karşılığı ibarelerinin bulunmasının sebebi davalıya borcumu ödemek için yazmış olduğum ibaredir, o aşamada ayrıştırmayı düşünmedim, ancak bu dava senetlere ilişkin olduğundan ben vekilime hangi miktarın senede hangi miktarın çeke ilişkin olduğunu açıkladım ve bu açıklama doğrultusunda dava vekilim tarafımdan açılmıştır” ifadelerine yer vermiştir. Bu haliyle davalı sunulu dekontlardaki ödemelerin başka alacağa ilişkin olduğunu ispatlaymamıştır. Ayrıca sunulu dekontların bir kısmında “—- açıklamalara yer verildiği, dava konusu icra takiplerinin yalnızca senetlere ilişkin olduğu, çeklere ilişkin başkaca bir davanın görüldüğü, yemin beyanına göre doğrudan tüm dekontların takibe konu senetlerine ilişkin olduğunun kabul edilemeyeceği, dekontlarda açıkça takip konusu senetlere atıf yok ise de ödemelerin senet vadelerinden sonra olması halinde ve taraflar arasında ayrıca bir ilişkinin de bulunmayışı sabit olmakla; senet borcuna ilişkin olarak sayılabileceği kanaatine varılmış, bu doğrultuda senet vadeleri ile yalnızca “senet karşılığı” ödeme dekontları ödemeye dair kabul edilmiştir. Davacı vekili ———–bonoya ilişkin ödeme yapmadıklarını kabul ettiğinden hesaplamaya bu senet bedeli dahil edilmemiştir.
Banka ödeme dekontlarının incelenmesinde; —- hiçbir açıklamanın bulunmadığı,—- çek ve senet ibarelerinin bulunduğundan bu dekontlardaki ödemelerin davacı yanca yapılmamış sayıldığı, davacının ödemelere ait 01/10/2018 tarihli açıklama dilekçesinin karşılaştırılması neticesinde ve takip konusu senetlerin vade tarihleri ve miktarları gözetildiğinde,——- esas sayılı takip dosyası kapsamındaki senetlere ilişkin yapıldığı kanaatine varıldığı, bu miktarın toplamı 47.800,00 TL kadar davacının davalıya borcunun bulunmadığı anlaşılmıştır.—– işlem tarihli 1.200,00 TL ödemelerin ——– esas sayılı takip dosyası kapsamındaki senetlere ilişkin yapıldığı kanaatine varıldığı, bu miktarın toplamı 6.250,00 TL kadar davacının davalıya borcunun bulunmadığı anlaşılmıştır.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
a)Davacının—-esas sayılı takip dosyası kapsamında davalı alacaklıya 47.800,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair talebin reddine,
b) Davacının —– sayılı takip dosyası kapsamında davalı alacaklıya 6.250,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair talebin reddine,
2-Karar harcı 3.692,16 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.747,37 TL harcın mahsubu ile — bakiye harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan toplam 1.747,37 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarfedilen 36,00 TL ilk dava masrafı 508,40 TL tebligat müzekkere gideri, 850,00 TL bilirkişi gideri, olmak üzere toplam—giderinden kabul ve red oranına göre(%53 kabul) 736,58‬ TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 23,59 TL sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, kalanın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—- göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.