Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/579 E. 2021/966 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/579 Esas
KARAR NO: 2021/966
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 22/05/2017
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —-plakalı aracın çarpıştığını, davalının maliki olduğu —— davacıya sigortalı olduğunu, davacının poliçe kapsamında mağdurların zararını karşıladığını, sigortalı araç sürücüsü alkollü ve ehliyetsiz olduğu için ödenen meblağın tahsili amacıyla —–dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirtmiş; itirazın iptaliyle takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde davalıya tebliğ edildiği, davalının süresinde cevap dilekçesi vermediği görüldü. Süresinde cevap dilekçesi vermeyen davalı, Hmk. 128. maddesi gereği ileri sürülen tüm vakıaları inkar etmiştir.
Dava, davacıya—–sigortalı aracın alkollü olarak kullanılmasından kaynaklanan zararın rücuan tazmini için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; —- günü meydana gelen kazada tarafların kusur oranının ne olduğu, kaza nedeniyle hangi tutarda zararın oluştuğu, aracın alkollü kullanılması nedeniyle sigortacının ödediği tutarı sigortalısına rücu edip edemeyeceği, davalının işleten sıfatının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
—- sayılı takip dosyası içeriğine göre; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı—- olduğu, asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı—- tutarındaki alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, örnek no:7 ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen —- havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, davanın hak düşürücü sürede açıldığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—- plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı adına sicile kayıtlı olduğu görüldü.
Bilirkişi —- tarihli esas raporda; kazanın meydana gelmesinde —– plakalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu, hasar tutanakları ile kazanın uyumlu olduğu, malzeme ve işçilik ücretinin piyasa rayicine uygun bulunduğu mütalaa edilmiştir. Raporun kazanın meydana gelme şekline uygun olmadığı, kaza tespit tutanağının yeteri kadar irdelenmediği, tespitlerin yerinde olmadığı anlaşıldığından, itiraza uğrayan rapor hükme esas alınmamıştır.
Bilirkişiler —- tarafından müştereken ve müteselsilen düzenlenen bilirkişi heyet raporunda; kazanın meydana gelmesinde —- plakalı araç sürücüsü — kusursuz olduğu, kazanın münhasıran alkole bağlı olarak gerçekleştiği, davalının takip öncesi temerrüde düşürülmediği, davacının—- alacağı olduğu mütalaa edilmiştir. Alınan bilirkişi raporu davalıya tebliğ edilmiş, süresinde rapora karşı itirazda bulunulmamıştır.
Davalı vekili — tarihli beyan dilekçesinde; dava konusu aracın —- malikin şoförü olduğunu savunmuş, araç satış sözleşmesini dilekçesine eklemiştir.
2918 sayılı KTK’nın 95. maddesine göre “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Somut olayda, davacı —-sigorta şirketi, çift taraflı kazada hasar gören karşı araç için ödediği meblağı, dava dışı araç sürücüsünün alkollü olduğu iddiasıyla, sigortalı araç malikinden rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Davacı —- şirketi ile davalı sigortalı arasında sigorta akti mevcut olup, sözleşmesinin tarafı davalı maliktir. — maddesine göre davacı sigorta şirketi zarar gören 3. kişiye ödediği bedeli akidine rücu edebilir. Bu nedenle, işbu davada davalı malikin pasif husumeti bulunmaktadır ——-
Davacı sigortacının zarar gören üçüncü kişilere ödediği tutarı, davalı sigortalıdan talep edip edemeyeceği hususu üzerinde durulması gerekir: 2918 sayılı KTK.nun 48. maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97. maddesinde alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra konu ile ilgili olan “b-2” bendinde “alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı kenar başlığı altında; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır.
Ayrıca ——– tazminatı gerektirin olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
Bununla birlikte,———- maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin 2. fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından, ——-maddesinde, yukarıda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve mütakip, uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan salt 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabülü de mümkün değildir.
O halde, zararın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü sigortacıya düşmektedir.
——- uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından gerçek zarar konusunda da uzman bilirkişiden rapor aldıktan sonra davanın kabulüne aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir.————–
Somut olayda; kazanın oluş şekli, tarihi ve yeriyle ilgili hususlarda bir çekişme bulunmamaktadır. Nöroloji uzmanı doktor raporunda dava dışı sürücünün —– promil alkollü olduğu, kazanın meydana gelmesinde alkol dışında başka bir faktörün rol oynamadığı belirtilmiştir. Bu itibarla, alkollü araç kullanılması nedeniyle hasarın teminat dışında kaldığı ve rücu şartlarının oluştuğunun kabulü gerekir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için yapılan yargılama sonunda; davalının sigorta sözleşmesinin tarafı olduğu, işletenlik sıfatına bakılmaksızın pasif husumetinin bulunduğu, kazanın meydana gelmesinde — plakalı araç sürücüsü—- %100 oranında kusurlu olduğu, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiği, hasarın bu nedenle teminat dışında kaldığı, — tarihinde dava dışı — sigortacının rücu hakkının doğduğu, anılan tutar üzerinden harç yatırıldığı, işlemiş faiz talebi hakkında değerlendirme yapılamayacağı —- kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediği ve gerçek zarar miktarının belirlenmesinin yargılamayı gerektirdiği, alacağın likit olmadığı anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne;
——-sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 8.125,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına,
Koşulları bulunmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 555,02 TL karar ve ilam harcından 97,18 TL peşin harç ile 41,58 TL icra harcının mahsubuna, bakiye 416,26 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 97,18 TL peşin harç, 41,58 TL icra harcı ve 4,60 TL vekalet harcı toplamı:174,76 TL ile 3.594,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2021