Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/558 E. 2021/1231 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/558 Esas
KARAR NO : 2021/1231

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/05/2017
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı—- davacı bankaya büyük miktarda borcu olduğunu, borca mahsup edilmek üzere davalı nezdindeki alacakların — yevmiye sayılı temliknamesi ile davacıya temlik edildiğini, davalının temlik bedelini ödemeyi kabul ettiğini, davalının temlik tarihinden sonra temlik bedellerini yatırdığını, temlikname uyarınca davalı tarafından ödemelerin yapılmaması üzerine davalıdan bilgi talep edildiğini, davalının—- davalı arasındaki sözleşmenin fesih yoluyla sona erdiğini beyan ettiğini, sözleşmenin feshedilmesinin alacak verecek ilişkilerini sona erdirmeyeceğini, dava dışı şirketin hak ediş raporları ve faturalara dayalı davalıdan bakiye alacağı bulunduğunu belirtmiş; temlik borcunun miktarı belirlenerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; — ortaklığın davada taraf sıfatı olmadığını, davanın adi ortaklığın her iki ortağı ayrı ayrı taraf gösterilmek suretiyle açılması gerektiğini, dava dışı —–. ile davalı şirket arasında “—–” imzalandığını, sözleşmenin devamı müddetince —– yaptığı —– kadar ödeme almaya hak kazandığını, —- alacaklarının davacı tarafa temlik edilmesi üzerine davalı— onay verdiğini ve — göre tahakkuk edecek olan ——- alacaklarının bundan sonra temlik alan sıfatıyla davacı bankaya ödeneceğini beyan ettiğini, davacının temlikin kendisine bildirildiği tarih olan 12.05.2015 tarihinden sonra dava dışı —- hakkediş alacaklarını temlik alacaklısı olması sıfatıyla nakdi olarak davacı bankaya ödediğini, bir kısım hakkediş ödemelerinin davacı bankanın bilgisi ve yazılı onayı dahilinde çek yoluyla—- yapıldığını, davacı bankanın ödemelerin alındığına ve — temlik borcundan düşüldüğüne dair onay yazılarını davalı şirkete verdiğini, davacı bankaya yapılan ödemeler ve davacı bankanın onayı dahilinde yapılan çekle ödemeler dışında —- sözleşmesinden ötürü herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı şirketin —- ihtarnamesiyle haklı sebeplere dayalı olarak feshettiğini, — sözleşmesinin feshi tarihi itibariyle —- davalıya borçlu durumda olduğunu, sözleşmenin feshinden sonra — davalı tarafından ayni veya nakdi herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının temlik sözleşmesi gereğince üzerine düşen tüm yükümlülüğü eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalının dava dışı — herhangi bir bakiye borcu bulunmadığını belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; temlik alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında dava dışı şirketin davalı nezdindeki alacağının devredildiği, devrin davalıya bildirildiği, bildirimden itibaren ödemelerin davacıya yapıldığı, davalı ile dava dışı şirket arasındaki sözleşmenin feshedildiği hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık: dava dışı —- davalı arasında imzalanan “—- doğacak hak ediş alacaklarının dava dışı — borçlarından mahsup edilmek üzere temlik alan davacı bankanın bakiye temlik alacağı bulunup bulunmadığı, davalı tarafından —– yapılan bir kısım ödemelere davacının yazılı onay verip vermediği, sözleşme fesih tarihi itibariyle davalının dava dışı—- borcu bulunup bulunmadığı, varsa hangi tutarda ödenmemiş hak ediş alacağı bulunduğu, davacı bankaya yapılan temlik ödemeleri ile davalı bankanın onayıyla ——– yapılan çek ödemeleri dışında davalının bu borçtan dolayı başkaca bir ödeme yapıp yapmadığı, bu itibarla ödenmemiş temlik borcu bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
—— fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık türü olup, —- kişilikleri olmadığından taraf ehliyeti yoktur. Ancak davalı borçlu olarak gösterilen — ortakları aynı —- ayrı ayrı vekâletname vererek davaya yanıt verip husumeti kabul etmişse davanın ortak girişimi meydana getiren şirketlere karşı açıldığının—– Somut olayda; davacı tarafından husumet ortaklara yöneltilmiş, davalı ortaklar tarafından verilen vekaletname ile husumet kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle, mahkememizce işin esasına geçilmiştir.
Bilirkişi —– tarafından düzenlenen —- tarihli ek rapora göre; davacı ve davalı şirketin —- usulüne uygun tutulduğu, dava dışı——- davalıdan herhangi bir alacağı bulunmadığı, dava dışı şirketin davalıya —- tespit edilmiştir.
Alacağın devri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. — düzenleyen TBK’nın 183. maddesinde; “Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir.” iyiniyetle yapılan ifa başlıklı 186. maddesinde; “Borçlu, alacağın devredildiği, devreden —- tarafından kendisine bildirilmemişse, önceki alacaklıya; alacak birkaç kez devredilmişse, son devralan yerine önceki devralanlardan birine iyiniyetle ifada bulunarak borcundan kurtulur.” hükümleri mevcuttur. Alacağın devrinin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde devir edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar devredilebilir. Böylece hâlen iktisap edilmiş bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da; keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir.
Somut olayda; dava dışı şirketin davalıdan olan alacağının davacıya devredildiği, davalı ile davacı arasındaki sözleşme gereği hakediş ödemelerinin davacıya yapıldığı, davalı ile devreden arasındaki sözleşmenin feshedildiği, fesih tarihi itibariyle davalı şirketin devreden dava dışı şirketten alacaklı olduğu, devralan davacının talep edebileceği herhangi bir temlik borcu bulunmadığı anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubuna, fazla alınan 111,48 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki —– maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 33,90 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davalı vekili ve feri müdahil vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.