Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/539 E. 2018/136 K. 16.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/539 Esas
KARAR NO : 2018/136

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/05/2017
KARAR TARİHİ : 16/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili 10/05/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin geçirdiği trafik kazası sonucu tedavi gördüğünü ve tedavi sonucu sakat kaldığını, davalı … şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesine göre mesul olduğu tazminat tutarını ödemesi için 21/04/2017 tarihli dilekçe ile posta yolu ile başvuruda bulunduğunu, 24/04/2017 tarihinde ulaştığını, davalı … şirketi müracaat tarihinden itibaren 15 günlük yasal süresi içinde kendilerine cevap vermediklerini belirterek müvekkilinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 200 TL maddi tazmınatın temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verimesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı vekili 31/05/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; eksik evrak sunulan başvurunun kanuna ve genel şartlara uymamasından ötürü davanın reddi gerektiği, ZMMS poliçesinde maddi zararlarda araç başına azami 330.000 TL ile sınırlı olduğunu, poliçe limiti maktuen ödenecek rakam olmadığını, davacının gelirinin somut belgelerle ispat edilmesi gerektiği, dava konusu kaza haksız fiilden kaynaklandığı, sigortalı araç otomobil olmasından ötürü ticari iş olarak nitelendirilemeyeceği, bu nedenle gereken faiz yasal faz olduğunu belirterek davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
— İlçe Emniyet Müdürlüğüne, —- Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne, —- Eğitim ve Araştırma Hastanesine, — Cumhuriyet Başsavcılığına, — Hastanesine yazılan müzekkere cevapların geldiği ve mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, 04/04/2017 tarihinde —- plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki — plakalı motorsikletin çarpışması nedeniyle meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması nedeniyle maluliyetine dayalı maddi tazminat maddi zararlarının tazminine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Poliçenin incelenmesinde—plakalı aracın, 13.12.2016- 13.12.2016 dönemini kapsayan şekilde davalı … şirketine poliçeli olduğu anlaşılmıştır.
26.04.2016 tarihinde 6704 sayılı yasa ile 2918 sayılı yasanın 90, 97 ve 99.maddelerinde önemli değişiklikler yapılmıştır.
14.04.2016 tarih 6704 sayılı yasa ile KTK nın 90.maddesinde “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanın çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hallerde 11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklinde, KTK nın 97.maddesinde “Zarar gören , zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı yasa kapsamında tahkime başvurabilir” şeklinde değişiklik yapılmıştır.
Yasanın lafzından da anlaşıldığı gibi KTK nın 97.maddesindeki bu düzenleme emredicidir. Yani dava açılmadan önce mutlaka sigorta şirketine yazılı olarak başvurulması gerekir. Bu şart yerine getirilmeden dava açılması halinde ise, dava şartlarında eksiklik bulunmuş olacağından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekecektir.
Yine 6704 sayılı yasa ile KTK nın 99.maddesinde yapılan değişiklikle “Sigortacıların, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorunda” olduğu hususu düzenlenmiştir. Maddenin değişmeden önceki halinde ise , sigortacıların, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağı veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorunda olduğu hususu düzenlenmişti. Yani 26.04.2016 tarihinden önce işlenen trafik kazalarında davacının sadece kaza / zarara ilişkin tespit tutanağı veya bilirkişi raporunu eklemesi yeterliydi. Fakat bu evraklar yaralanan şahsın maluliyet durumunu belirlemeye yeterli olmadığı için davacı tarafından başvuru yapıldığında sigorta şirketleri tarafından maluliyet durumunun yetersiz olduğu gerekçesiyle ödeme yapmamaları üzerine yargıya yapılan yoğun başvurular ve mahkemelerce yapılan hatalı uygulamalar nedeniyle sigorta şirketlerinin sürekli zarar etmesi nedeniyle 6704 sayılı torba ile yukarıda belirtilen değişiklikler yapılarak bunun önüne geçilmek istenmiştir.
01.06.2015 tarihinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartları ve genel şartlar ekinde değişiklik yapılmış, genel şartların ” tazminat ödemelerinde istenilecek belgeler” başlığı altında Ek 6 .maddesinde bedeni zararlar/ sürekli sakatlık tazminatı için yapılacak başvurularda 30.03.2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu, hak sahibi gerçek kişiler için TC kimlik numarası, kaza raporu, mağdura ait son üç aylık döneme ilişkin ücret belgesi ve hak sahibine ait banka bilgilerinin eklenmesi şartı getirilmiştir.
Buna göre poliçe tarihi 01.06.2015 değişikliğinden sonraki döneme ait olan ve 26.04.2016 tarihinden sonra işlenen trafik kazalarında zarar görenin dava yoluna gitmeden önce KTK nın 97. maddesi gereğince sigorta şirketine yazılı olarak başvurması ve 01.06.2015 tarihli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartları ekinde belirtilen belgeleri sigorta şirketine sunması kanunla zorunlu kılınmıştır. Olayımızda kaza tarihi 04/04/2017 tarihi olup, hem poliçe genel şartlarındaki değişiklikten sonra hem de 26.04.2016 tarihinde KTK 97 de yapılan değişiklikten sonra olmakla sigorta şirketine geçerli ve yeterli evraklarla başvuru şartı aranacaktır.
Davacı taraf, sigorta şirketine başvurduğunu belirtmiş ise de başvuru evrakının dosyada yer almadığı görülmüş, sigorta şirketi de davadan önceki dönemde başvurulduğunu fakat herhangi bir evrak sunulmadığı için ödeme yapılmadığını belirtmiştir.
Buna göre davadan önceki dönemde sigorta şirketine hiçbir evrak sunulmadan sadece şeklen başvuru yapıldığı için bu başvurunun KTK 99 ‘ a aykırı olduğu sabittir. Yine dosyada yer alan ve mahkememizce istendiği için dosyaya gönderilen muayene evraklarının maluliyet durumunun tespiti için yetersiz olduğu sabittir. Bunun ön gören sigorta şirketi de başvurunun yetersiz evraklarla yapılması nedeniyle ödeme yapmadığını belirtmiştir. Çünki sigorta şirketi özürlülere ilişkin sağlık kurulu raporuna göre maluliyet durumu oluşup oluşmadığını tespit edecek ve buna göre ödeme yapacaktır. Yapmadığı takdirde ise davacıya dava açma imkanı doğacaktır.
Davacı tarafın ” SGK Tüzüğüne göre davacının iş gücü kaybının tespiti için kaza tarihinden itibaren en az 1 yıllık süre geçmiş olması gerekir” şeklindeki savunmasının bir öneminin bulunmadığı, nitekim bunun mahkemenin sorunu olmadığı, yasa koyucunun sigorta şirketlerinin durumunu ve mevcut yargı hatalarını görerek bu değişikliği yapma yoluna gittiği, nitekim yasa koyucunun maluliyetin tespiti için özürlülük ölçütüne göre alınmış sağlık kurulu raporu şartı getirmekle bu raporun alınabilme ihtimalini /süresini düşünerek hareket ettiği açıktır. Zira burda amaç zaten yetersiz, geçersiz başvuruları önlemektir.
Bu aşamada malul kalıp kalmadığı belirsiz olan davacı için sigorta şirketinin ödeme yapmaması yerinde bir uygulama olup sırf KTK nın 97.maddesindeki zorunlu şartları usulen, şekli olarak yerine getirmek için yapıldığı açık olan bu yetersiz başvuruda, davacının geçerli evraklarla başvuru yaptığından bahsedilemeyecektir.
Böyle geçersiz bir başvurunun yapılması ile yapılmaması arasında fark yoktur. Zira sigorta şirketi, Özürlülere ilişkin sağlık kurulu raporu sunulması gerektiğini belirtmiş, davacı ise işin kolayına kaçarak, sırf şeklen başvurmuş görünmek için, eksik evrakları tamamlama iradesinde dahi bulunmayarak mahkeme aracılığıyla raporu aldırma yoluna gitmek istemiştir. Daha önce izah edildiği üzere 01.06.2015 tarihinde yapılan poliçe genel şartlar ekindeki değişiklik nedeniyle KTK 99 gereği artık sigorta şirketine başvururken malul kalanlar için Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun sunulması zorunlu olduğundan, bu şarta uyulmadan yapılan başvurunun hiç yapılmamış başvurunun aynı sonuçlarını taşıması nedeniyle özel dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davacı tarafından davadan önce sigorta şirketine eksik evraklar ile başvuru yapılması nedeniyle yapılmış bir geçerli başvurudan bahsededilemeyceğinden KTK 97 hükmü gözetilerek özel dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu bakiye 4,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/02/2018