Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/528 E. 2021/575 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/528 Esas
KARAR NO : 2021/575

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/05/2017
KARAR TARİHİ : 26/05/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacı banka arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, imzalanan kredi sözleşmesine istinaden davalıya davacı banka tarafından krediler kullandırıldığını, kullandırılan kredilerin teminatı olarak davalı firma tarafından 270.000,00 TL bedelle —- marka aracın bankaya rehin olarak verildiğini, 27/09/2013 tarihinde araç rehin sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşmeden kaynaklanan borcun borçlular tarafından ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından akdedilen kredi sözleşmesinin vermiş olduğu yetkiye istinaden davalı/borçluya 04/03/2016 tarihinde hesap kat’ı yapıldığını, davalıya Beşiktaş –. Noterliği’nin — tarih ve — yevmiye numaralı ihtarnamesinin düzenlendiğini, ihtarnameye rağmen davalı dahil tüm borçlular tarafından borcun ödenmediğini, bu nedenle İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını belirtmiş, davalının haksız itirazlarının iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı aleyhine başlatılan icra takibine konu hesap kat ihtarnameleri ile hesap özetlerinin usulüne uygun olarak ve süresi içerisinde keşide edilmediğini, muacceliyet ve temerrüt olgusunun gerçekleşmediğini, davacının takip yapma hakkı doğmadığını, dava konusu kredi sözleşmesinde bulunan imzaların davalıya ait olduğu düşünülse dahi davalının davacıya herhangi bir borcu ya da taahhütü olmadığını, davacı bankanın gösterdiği kredi sözleşmesinin sadece taraflar arasında gerçekleşecek kredi ilişkisinin koşullarını saptadığını, krediyi kullandırma olgusunun ispatlanması gerektiğini belirtmiş, itirazın iptaline yönelik talebinin reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında genel kredi sözleşmesi bulunup bulunmadığı, davacı banka tarafından hangi tutarda kredi kullandırıldığı, kredi hesabının usulüne uygun kat edilip edilmediği, bu itibarla takibe yapılan itirazın yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyası içeriğine göre; 06/04/2016 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı—– — olduğu; takibin takip talebinde —— dayalı toplam 270.000,00 TL’nin fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibi olduğu; — tebliğ edildiği; borçlu vekilince verilen 14/04/2016 havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce 18/04/2016 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür. İtirazın iptali davasının İİK’nun 67. maddesi uyarınca, itiraz dilekçesinin alacaklı/vekiline tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Beşiktaş —. Noterliği’nin —tarihli yazı cevabına göre; davalı adına —– yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği, ihtarnamenin 23/03/2016 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği görüldü.
—- Müdürlüğü’nün — plakalı aracın —- tarihinde davalı adına tescil edildiği, tescil kaydının devam ettiği görüdü.
Bilirkişi —–tarafından düzenlenen—– limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, —- plakalı aracın kullanılacak kredilerin teminatı olmak üzere 270.000,00 TL bedel üzerinden rehin verildiği, davacı bankanın 16/04/2016 icra takip tarihi itibariyle toplam 807.382,46 TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporunun ayrıntılı ve denetime elverişli olduğu anlaşıldığından, rapor hükme esas alınmıştır.
Mahkememizin 24/02/2021 tarihli ara kararı ile davalı şirket yetkilisin yazı ve imza örneklerinin bulunduğu yerlerin bildirilmesi, huzurda imza örneklerinin alınması için hazır edilmesi istenilmiş, aksi takdirde kredi sözleşmesindeki imzanın davalı şirket yetkilisinden — olduğunun kabul edileceği ihtar edilmiştir. Usulüne uygun tebliğe rağmen ara kararın gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle imza incelemesi yapılamamıştır. Bu itibarla, dava konusu genel kredi sözleşmesi ve araç rehin sözleşmesinin davalı şirketten — olduğunun kabulü gerekir.
Rehin hakkı, — düzenlenen hak sahibine alacağın vadesinde ödenmemesi halinde, rehin konusunu oluşturan taşınır veya taşınmaz bir malı veya bir başka hakkı paraya çevirmek ve elde edilen meblağdan alacağını öncelikle almak yetkisini veren sınırlı bir ayni haktır.
Taraflar arasında—- araç üzerinde davacı lehine rehin konulmasına dair araç rehin sözleşmesi imzalandığı görülmektedir.
Anılan sözleşme 6750 Sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nun yürürlüğe (01/01/2017) girmesinden önce düzenlendiği için anılan yasa hükümlerine tabi değildir. Araç rehin sözleşmesinin davalı tarafından imzalanan genel kredi sözleşmene atıf yaptığı, genel kredi sözleşmesi limitinin de belirli olduğu gözetildiğinde geçerli rehin sözleşmesinin kurulduğu sonucuna varılmaktadır. Anılan sözleşme ile davalı şirketin davacı banka nezdinde doğacak borçları —- aracı rehin verdiği anlaşılmaktadır. Takip tarihi itibariyle davacı bankanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan toplam 807.382,46 TL alacaklı olduğu denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Bu itibarla, İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı dosyasında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibine davalı tarafından yapılan itiraz yerinde değildir. İİK. 67/2 maddesi uyarınca takibe konu alacağın likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiş, açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne;
İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin rehin konusu aracın rehin limiti olan 270.000,00 TL üzerinde bir bedel ile satılması halinde azami 270.000,00 TL ile bu miktarın altında bir bedel ile satışı halinde satış bedeliyle sınırlı olarak devamına,
Asıl alacak olan 270.000,00 TL’nin %20’sine tekabül eden 54.000,00 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 18.443,70 TL karar ve ilam harcından 3.227,43 TL peşin harç ve 1.383,50 TL icra harcının mahsubu ile bakiye 13.832,77 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —hesaplanan 27.350,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 vekalet harcı, 1.383,50 TL icra harcı ve 3.227,43 TL peşin harç toplamı: 4.646,93 TL ile 1.744,01 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.