Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/501 E. 2021/859 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/501 Esas
KARAR NO: 2021/859
DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/04/2017
KARAR TARİHİ : 09/09/2021
—– adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; davacı şirkette — tarihinde meydana gelen hırsızlık olayında davacının çek koçanları ve müşteri çeklerinin çalındığı, davacının davalının keşideci olarak davacıya vermiş olduğu çek dahil müşteri çekleri hakkında —- sayılı dosyası ile icra takibi açıldığı, ancak söz konusu “Keşidecisi——— kötü hiyetli kişiler tarafından bankaya ibraz edilmesi nedeniyle çekin iptal edilemediği, davacı tarafa verile süre içerisinde çeki elinde bulunduran —- sayılı dosyaları ile menfi tespit davası açıldığı, —– çekin ödenmesinin durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verildiği, bu iki davanın birleşmek üzere olduğu, davalı şirket tarafından bu çekin yerine başka bir çek getirilmediği gibi henüz çeke istinaden veya cari hesaba istinaden ödeme de yapılmadığı, ancak davalı şirketin cari hesabında bu çekin kaydını ödenmiş gibi gösterdiğinden davacı şirketten alacaklı olduğu iddiası ile hareket ederek—– dosyası ile haksız ve mesnetsiz olarak icra takibi başlatıldığını, davacı şirketin —-dosya ile davalı şirkete borçlu bulunmadığının tespitine,—- takibinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; davalı şirketin davacı şirketten cari hesaptan kaynaklı alacağı sebebiyle öncelikle noter vasıtasıyla davacı şirkete iade edilen ürünlerin faturasına istinaden —- bakiye alacağı bulunduğu ve ödenmesi gerektiğinin ihtaren bildirildiği, ihtarnameye rağmen davacı şirketçe borç ödenmediğinden alacağın tahsili amacıyla —– dosyası ile icra takibi başlatıldığı, cebri icra tehdidi ile karşı karşıya kalan davacı şirketin icra takibini durdurabilmek maksadıyla haksız ve kötüniyetli olarak işbu davayı ikame ettiği ve hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde takibin durdurulmasına karar verilmesine sebep olduğu, davalı şirketçe verilen çek ile ödemenin gerçekleştiği, çekin bağlı olduğu hesapta yeterli bakiye bulunmakta olup, meşru hamilinin kim olduğunun, çalınıp çalınmadığı hususlarının davalı şirketi ilgilendirmediği, davalı şirket tarafından çekin verilmesiyle ödemenin gerçekleştirildiğini, nihai olarak davanın reddine, haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, çek nedeniyle borçlu olunmadığın tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili, davacı şirkette — tarihinde meydana gelen hırsızlık olayında davacı şirketin çek koçanları ve müşteri çeklerinin çalındığını, —-dosya ile davalı şirkete borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiştir.
— tarihli ıslah dilekçesi ile — bedelli çekin zayi nedeniyle iptaline ve bu çek nedeniyle — sayılı dosyasından borçlu olunmadığının tespiti olarak değiştirilmiştir.
Davalı vekili, cari hesaptan kaynaklı —- davalı şirketin alacaklı olduğunu, davalı şirketçe çek ile ödeme yapıldığını, çekin kaybolup kaybolmadığının davalı şirketi ilgilendirmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık; Davacı şirketin —-dosya ile davalı şirkete borçlu bulunmadığının, —– çek nedeniyle davalı şirkete borçlu olup olmadığının tespiti hususundadır.
Tarafların ticari defterleri incelettirilerek bilirkişi raporu aldırılmıştır.
—Tarihli Bilirkişi Raporunda; —- davacı tarafından ticari defterlerine davalıdan tahsilat olarak işlendiği, daha sonra kayıp çek olarak kayıt girildiği, çek bedelinin davalı tarafından ödenmediği, davalının ticari defterlerine göre davacının —- borçlu gözüktüğü, nedeninin kayıp olan çek ile ödemenin kayıtlarda olması olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya münderecatı kaspamında;
Davacı vekili, dava konusu davalı tarafından ödeme amacıyla verilen —— davacı şirketin işyerinden çalındığını, davacı şirketin gerekli tüm davaları açtığını, çeke ödeme yasağı konulduğunu, bankaya ibrazda ödeme yasağı kararı nedeniyle 3.şahıslara çek bedelinin ödenmesinin engellenmiş olduğunu, davalının davacı şirketin hesabına çek bedeli kadar borç kaydı yapmasına rağmen çekin çalınması – mahkemeden ödeme yasağı kararı alınması – üzerine çek bedeli kadar alacak kaydı yapması gerektiğini, davalı bu şekilde alacak kaydı yapmayarak kendi kayıtlarında müvekkilden alacaklı görünmesine sebebiyet verdiği , neticede müvekkil şirketin davalıya borcunun bulunmadığını iddia etmiştir.
Çek, bir ödeme vasıtası olup kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik verildiğinin kabulü gerekir. Davacıca da, çekin ödeme amacıyla verildiği kabul edilmiş yine ilgili çek bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere, davacının ticari defterlerine bu cihette işlenmiştir.
Burada çözülmesi gereken, çekin gerçekten çalınıp çalınmadığı, yine davacının çeki ibraz eden ilgili kişilerden geri alıp alamadığı hususudur. Zira davalı çeki geri almışsa ve çek bedeli başkaca bir kimseye ödenmemişse, davalının çek bedelini ödeyip ödemediği değerlendirilmelidir.
Davacı vekili, çalındığını iddia ettiği, ——bedelli çek hakkında, çeki elinde bulunduran —– sayılı dosyası üzeriden, çekin çalındığını ve çekin arkasına müvekkiline ait olmayan müvekkili şirketin unvanı yazılı kaşe ile imza eklenmek suretiyle bankaya ibraz edilmeye çalışıldığını, bu çekten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, çekin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ettiği, Mahkemece yapılan yargılamada, dava konusu olan çekin davalı—– takasında sorgulanmış olduğu, çekin bankaya davalı tarafından ibraz edildiği, davalının beyanına göre çekte sorun yaşanması nedeniyle çeki aldığı, —- da çeki —–aldığının çekin iade edilmesi üzerine yırtıp attığını beyan ederek çekin halen tedavülde olmadığı, anlaşıldığından menfi tespit ve istirdat talebinin — tarihinde reddine karar verilmiştir.
—-sayılı kararıyla, çekin tedavülde olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, işbu karar —- kesinleşmiştir.
Bu kapsamda, davaya konu icra takibinin cari hesaba ilişkin olduğu, tararların incelenen ticari defterlerinde —- tarihli çek davacı tarafından ticari defterlerine davalıdan tahsilat olarak işlendiği, anılan çekin çalınması nedeniyle davacı şirketçe çekin, kayıp çek olarak kayıtlara girildiği, davalının ticari defterlerine göre ise davacının —- borçlu gözüktüğü, nedeninin kayıp olan çek ile ödemenin kayıtlarda olması olduğu, çalınan anılan çek hakkında— istirdat davası açıldığı, açılan işbu dava — sayılı kararıyla, çekin tedavülde olmaması nedeniyle reddedildiği, işbu kararın —tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, — bedelli çek nedeniyle davalı tarafından davacıya yapılmış bir ödeme olmadığı, bu çek bedeli cari hesaplardan düşüldüğünde davacının davalıya borcu olmadığı saptandığından, davacının, davalıya —- sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Davacı vekilince ayrıca —- tarihli ıslah dilekçesi ile ——- bedelli çekin zayi nedeniyle iptaline ve bu çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti de istenmişse de, söz konusu çekin keşidecisinin davalı, lehtarının alacaklısının davacı olduğu, bu çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olduğuna dair bir iddia yahut da tespit olmaması, çekin sadece cari hesaplarda ödeme kaydı olduğu, esasında işin esası ile ilgili olgu olduğu anlaşılmakla, —–Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine ilişkin karar verilmesi nedeniyle bu hususta ayrıca bir karar verilmemiştir.
Davacı tarafından açılan, işbu davanın kabulüne karar verilmişse de, davacı icra takibi yaparken haklı olduğu, hırsızlık vakıasının bilmesinin beklenemeyeceği, bu sebeple işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden, davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULU ile;
—- davalıya— borçlu olmadığının tespitine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan —- peşin harç ile — ıslah harcının mahsubu ile bakiye —- harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ——-Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/09/2021