Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/492 E. 2022/934 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/492 Esas
KARAR NO : 2022/934

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2017
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, —– no’lu davalı——04.06.2016 tarihinde sevk ve idaresindeki —— plakalı araçla çok hızlı ve kontrolsüz seyrederek, müvekkiline ve kullandığı ——plaka aracına çarparak, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, —– no’lu davalı ——, kazaya sebebiyet veren—— plakalı aracın sürücüsü olduğunu, —— no’lu davalı ——- araç sürücüsü ——- işvereni olduğunu, davalı —— işvereni şirkete bağlı çalıştığı sırada kazaya sebebiyet verdiğini, —– no’lu davalı —–, kaza tespit tutanağına göre aracın sigortasını yaptığını, —– no’lu davalı —— plakalı aracın ruhsat maliki olduğunu, trafik kazası tespit tutanağında, “Sürücü —-sevk ve idaresindeki ——-yolda seyrederken —– Köprüsü’nü geçtikten sonra araçların sağından geçip emniyet şeridinden araçları geçmek isterken emniyet şeridinde işaretlerle kapatılmış alanda ——- plakalı aracının arkasında beklemekte olan—— ve aracının sol arka kısımlarına kendi aracının sağ ön köşe kısımları ile çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazanın oluşumunda ——- plakalı araç sürücüsü ——2918 sayılı K.T.K’nun 84.maddesindeki 84/1 (park halindeki araca arkadan çarpma) kuralını ihlal ettiği kaza yeri incelemesinden ve beyanlardan anlaşılmıştır.” şeklinde tespit yapıldığını,——, davalı ——kanında uyuşturucu ve uyarıcı maddelerden morfin bulunduğunu tespit ettiğini, olayı müteakip, davalı —— hakkında——sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, davalı ——-hakkında Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma Suçundan iddianame tanzim edilmiş ise de, ——raporu ile, davalı —— uyuşturucu ve uyarıcı madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullandığı, gerçekleşebileceğini öngördüğü neticenin meydana gelmesine neden olduğu bu sebeple bilinçli taksir hükümleri uygulanarak cezalandırılması gerektiğinin açık olduğunu, davalı —–açıklandığı şekilde kural tanımazlığı ile olaya sebebiyet verdiğini, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, uzun süren tedaviye rağmen müvekkilinin, vücut fonksiyonlarının geri gelmediğini, eski sağlığına kavuşamadığını, ömür boyu epilepsi ilacı kullanmaya mahkum olan müvekkilinin, sürekli malul kaldığını, davalı araç sürücüsünün, öngörerek tam kusuruyla sebebiyet verdiği bu trafik kazasının, müvekkilinin bütün hayatını alt üst ettiğini, maddi ve manevi pek çok ve büyük zararlara uğramasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin, olay neticesi çalışma gücünü yitirdiğini, kazanç kaybına uğradığını, ekonomik geleceğinin sarsıldığını, müvekkilinin,——– mezunu olduğunu, çalışma hayatında son derece başarılı bir iş güvenliği uzmanı olduğunu, işyerinden, ücretin dışında başarı grafiğine bağlı olarak başka maddi kazanımları da olduğunu, olaydan sonra ise çalışamaz hale geldiğinden müvekkiline şimdilik rapor verildiğini, tedavisi devam ettiğinden, yeniden çalışıp çalışamayacağının belli olmadığını, müvekkilinin çalışamadığı bu süre içinde kazanç kaybına uğradığını, olayın müvekkilinin tüm yaşamını, düzenini alt üst ettiğini, olay neticesi kalıcı zarara uğradığından müvekkilinin, olayın bıraktığı hasarların etkisini ömür boyu hissedeceğini, müvekkilinin, ihtiyaçlarını kendisi göremez, başkalarının yardım ve desteğine muhtaç hale geldiğini, derin üzüntü ve acılar çektiğini, çekmeye de devam ettiğini, yaşam kalitesinin bozulduğunu, kazadan sonra içine düştüğü durum nedeniyle psikolojik destek görmeye başladığını, müvekkilinin, çok sevdiği ve yıllarca emek verdiği işini kaybetme riski ile karşı karşıya kaldığını, bu durum nedeniyle derin üzüntü yaşayan müvekkilinin, her gün işsiz kalma korku ve kaygısı ile yaşamak zorunda bırakıldığını, yalnızca müvekkili değil, eşi, annesi, babası ve diğer aile bireylerinin de bu olay nedeniyle çok büyük korku ve elem duyduğunu, psikolojik olarak son derece kötü etkilendiklerini, eşinin saçları olaydan sonra bir anda beyazladığını, müvekkilinin olay nedeniyle uğradığı manevi zararlara karşılık fazlaya ilişkin talep ve dava hakları ile şimdilik 70.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itbaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, kazaya sebebiyet veren araç malikinin, sorumluluklarından kaçmak kastıyla aracı elden çıkarma gayreti içinde olduğunun istihbar edildiğini beyan ile, —–no’lu davalı —— sorumluluğu poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere ve olay nedeniyle uğradıkları diğer zararları ayrıca talep ve dava hakkı ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik, 800,00 TL çalışma gücünün yitirilmesinden doğan kayıplar ve maluliyet tazminatı, 100,00 TL kazanç kaybı, 100,00 TL ömür boyu bakıcı gideri, belgeli/belgesiz tedavi giderleri, yol giderleri olmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ile 70.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi 04.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, kazaya sebebiyet veren—— plakalı aracın trafik kayıtları üzerine 3.şahıslara devir ve intikali ile ayni hak tesisinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —–vekili dava cevap dilekçesinde özetle, bir finansal kiralama şirketi olan müvekkilinin işbu davada neden taraf olarak tutulduğuna dair bir izahatın dava dilekçesinden anlaşılamadığını, müvekkili şirketin 13.12.2012 tarihli ve —–sayılı —– Kanunu hükümlerine tabi olarak kurulmuş bir finansal kiralama şirketi olduğunu, dava dilekçesinde bahsi geçen —— plaka sayılı aracın, ——-Noterliğinin 03 Nisan 2012 tarih —— yevmiye numaralı ve—– sayılı düzenleme şeklinde Finansal Kıralama Sözlesmesi (“Sözleşme” EK-1) ile dava dışı (eski) kiracı ——ile imzalanmış ve Sözleşme’ye konu araçlardan biri olarak, müvekkili şirketçe satın alınarak, araçların zilyetliği ve her türlü faydayı elde etme hakkı Sözleşme uyarınca kiracıya devredildiğini, dava dilekçesi kapsamındaki beyanların davalı şirket yönünden kabulünün mümkün olmadığını, haksız ve mesnetsiz olduğunu, ——- işbu kazadan sorumlu olduğu ve davanın bu şirkete ihbar edilmesi gerektiğini, müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, davanın işleten sıfatına haiz ve aracın halihazırda maliki bulunan —-ihbar edilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirket olan —– bakımından davanın husumet yönünden reddini ve konu davanın işleten sıfatına haiz—— ihbar edilmesine karar verilmesini, davanın müvekkili şirket adına husumet yönünden reddini, işleten sıfatına haiz —— ihbar edilmesini, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı ——–. vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın, dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacı yanın, müvekkili şirkete başvuruda bulunmadan huzurdaki davayı ikame ettiğini, dava şartı yerine getirilmeden ikame edilen davanın reddi gerektiğini, davaya konu kazaya karışan—— plakalı aracın müvekkili —— Nezdinde——nolu Trafik Sigorta Poliçesi ile 1104.2016 – 13.04.2017 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin—– Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti (Sakatlanma ve Ölüm Kişi Başına-310.000,00- TL) ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, kabul anlamına gelmemekle beraber kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun tespiti gerektiğini, davacının, sigortalı araç sürücüsüne ait kusur ve zararı kanıtlaması gerektiğini, zararın kanıtlanamaması halinde müvekkili şirketin sorumluluğunun olmadığını, davacının müvekkili şirketten talep ettiği geçici iş göremezlik, kazanç kaybı, bakıcı gideri bedeli hukuka aykırı olup, müvekkili şirketin bu giderlerden sorumlu olmadığından reddi gerektiğini, müvekkili şirketin davacının bahsettiği masraf ve zararlardan sorumlu tutulamayacağını, dava konusu kazaya karışan ——plakalı aracın müvekkili şirkete—— ile sigortalı olup; davacı yanın manevi tazminat taleplerinden sorumlu olmadığını, davacının, müvekkili şirketten olay tarihinden itibaren ve avans faizi talebinin hukuka aykırı olup reddi gerektiğini beyan ile, aleyhe açılan davanın reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın talep ettiği maddi tazminatların hepsi ayrı talepler olup, davacı tarafın bu talepleri birleştirerek talepte bulunmasının hukuken mümkün bulunmadığını, davayı ve iddiaları kabul anlamına gelmemesi kaydı ile, davacının belirleyemediği bir alacağının olmaması nedeni ile belirsiz alacak davası açılamaması nedeni ile maddi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, davacı tarafın gerek maddi ve gerekse de manevi tazminat talepleri yönünden, kaza tarihinden itbaren avans faizi talep ettiğini, davacının faiz başlangıç olarak talebinin ancak dava tarihi olacağını, bunun yanında ne maddi ne de maddi tazminat talepleri yönünden de yasal faiz dışında bir talebi olmayacağını, bu nedenlerden dolayı açılan davanın hukuka aykırı olduğunu, söz konusu kaza nedeni ile müvekkili firmanın herhangi bir sorumluluğu olmadığını, davalı —– davacı iddiasında da olduğu üzere eğer bir kusuru var ise bu kusur nedeni ile müvekkili firmaya husumet yöneltilemeyeceğini, aradaki illiyet bağının kesildiğini, müvekkili firmanın söz konusu kaza nedeni ile herhangi bir kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, davalı—–ehliyet ve diğer belgeleri alarak araç kullanmasına izin veren makamın müvekkili olmadığını, müvekkilinin davalı—– sadece işvereni olduğunu, kazanın trafik kazası olması nedeni ile davalı —— tek taraflı kusuru ile sebebiyet verdiği kaza nedeni ile, müvekkilinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, davacı yanın, müvekkili firmaya dava öncesinde hiçbir ihtarda bulunmadığını, faiz başlangıç tarihi olarak kaza tarihini belirimiş olmasının usu! ve yasaya aykırı olduğunu, kusur durumunun tespiti gerektiğini, davacıya sigorta şirketleri tarafından bir ödeme yapılmış olabileceğini, davacı tarafın dilekçesinde bu hususta bahsetmediğini, bu hususun araştırılması gerektiğini, davayı ve iddiaları kabul anlamına gelmemesi kaydı ile, söz konusu kaza İle ilgili olarak müvekkili firmanın herhangi bir kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, söz konusu kaza nedeni ile müvekkiline kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığını, dosyaya ibraz olunduğu belirtilen delillerin hiçbirisinin kendilerine tebliğ edilmediğini, davacının talep ettiği manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, davacı tarafından 70.000,00TL bedel gibi fahiş oranda talebi yapılan manevi tazminatın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin —— plakalı aracın işleteni olduğunu, söz konusu aracın kaza tarihi itibari ile zorunlu ve ihtiyarı trafik sigortası bulunduğunu, bir an için müvekkili aleyhine bir hüküm tesis edilecek ise söz konusu bedellerin sigorta tarafından karşılanması gerektiğini, bu itibarla——Poliçe Numarası ile Zorunlu Trafik Sigortası ) ve——-Poliçe Numaraları ile İhtiyari Sorumluluk Poliçesi ) davanın ihbarı gerektiğini beyan ile, davanın—— ihbarını, davacı delilleri tebliğ edilinceye kadar sair cevap ve delil ibraz etme haklarının saklı tutulmasını, haksız davanın usul ve esas yönden reddini, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
İHBAR EDİLEN —–vekili cevap dilekçesinde özetle; —— plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde zorunlu trafik sigorta poliçesi olduğu ileri sürülerek dava ihbar edilmişse de, —–plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde teminat altına alınmadığını, kural olarak hükmün sadece davada taraf olanlara yönelik olarak verilebileceğini, bu kural uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen tarafların, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçeyle davaya dahil edilemeyeceği gibi “mecburi dava arkadaşlığı” dışında ıslah yolu ile dahi tarafın değiştirilemeyeceğini, ——plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde teminatı bulunmadığını beyanla ihbar edilen konumunda olunduğundan haklarında hüküm tesis edilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazası mahiyetindeki haksız fiil sebebine dayalı maddi ve manevi tazminat isteminden ibarettir.Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Kusur tespitine yönelik bilirkişi ——- rapor içeriğine göre; dava dosyası kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler, —–Asliye Ceza Mahkemesi’nin —– Esas sayılı ceza dosyası fotokopisi kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler, iddianame kapsamı, davacı sürücü ve davalı sürücünün ceza dosyası kapsamındaki tüm ifadeleri, davalı sürücünün 15/03/2018 tarihli duruşmadaki beyanı, 21/05/2017 tarihli bilirkişi raporu, ilk tespitleri içeren kaza yeri krokisindeki araçların konumları, çarpma noktasının yeri, araçların çarpma noktasına olan son konumları, hasar durumları, tutanaklar, raporlar, davalılar vekillerinin ayrı ayrı itirazları, davacı vekilinin tüm beyan dilekçeleri içeriği ve diğer tüm veriler teknik olarak birlikte değerlendirildiğinde; olayın yukarıdaki “olay” kısmında anlatıldığı şekilde meydana geldiği anlaşılmış olup, gereken dikkatini yola vermeyen, kontrolsüz şekilde sağa yönelen ve emniyet şeridi üzerinde bulunan—— plaka sayılı araca ve aracın arka kısmında bulunan davacıya çarpan ve olayın meydana gelmesine sebebiyet veren davalı ——- seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, mahal şartlarını ve mevcut trafiğin seyir durumunu da dikkate alarak kontrollü şekilde şeridini takiben seyrine özen göstermediği, kontrolsüz şekilde sağa yönelerek emniyet şeridine girdiği ve emniyet şeridi üzerinde bulunan davalı sürücü ve oto mobiline çarparak olayın meydana gelemsine sebebiyet verdiğinden kusurlu olduğu, davacı—— olay mahallinin yerleşim yeri olduğu, vaktin gündüz olduğu ve krokideki trafik konileri ile işaretlenen kısma kamyonun girdiği ve otomobile çarptığı hususu da dikkate alındığında kusursuz olduğu, sonuç olarak davalı ——plaka sayılı kamyon sürücüsü —— %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı —– plaka sayılı otomobil sürücüsü ——-kusursuz olduğu bildirilmiştir.Davacının maluliyet oranının tespiti amacıyla dosya —–gönderilmiş, 18/02/2022 tarihli rapora göre davacının tüm vücut engellilik oranının %3 olduğu, iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı bildirilmiştir.
Davacının tespit edilen maluliyet oranlarına göre talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanması için dosya —— bilirkişi ——tevdi edilmiş, en son 29/06/2022 tarihli rapor içeriğine göre; sürekli maluliyet zararının 34.632,03 TL, geçici iş göremezlik zararının (—— tarafından yapılan ödemeler düşüldükten sonra) 1.667,88 TL olarak hesaplanmıştır. Bilirkişi —— rapor içeriğine göre; 04.06.2016 tarihinde trafik kazasında yaralanan —–
1)Sağlık kurumlarındaki tetkik ve tedavi giderlerinin —– tarafından karşılandığı,
2)Bakıcı ihtiyacı ve gideri olmadığı,
3)250,00 TL evde pansuman, bakım için gerekli tıbbi malzemeler ve ilaç gideri, 750,00 TL hastanelere kontrollere gidiş-geliş esnasında ulaşım ve diğer sosyal
giderleri için olmak üzere toplam 1.000,00 TL tedavi gideri olduğu,
4)Kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığından talep edebileceği 1.000,00 TL
tedavi giderinden davalıların sorumlu olup olmadığı ve sorumlu iseler sorumluluk
miktarlarının Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili 13/05/2022 tarihli beyan dilekçesi ile; maddi tazminat talebi ile ilgili davalı —– sigortanın ödeme yaptığını, bu davalı yönünden davanın konusuz kaldığını bildirmiştir.
Davalı —— sigorta vekili 11/05/2022 tarihli beyan dilekçesi ile; rapor doğrultusunda davacı vekiline asıl alacak ve feriler toplamı 71.998,36 TL ödeme yaptıklarını, şirketlerinin ibra edildiğini bildirmiştir.
Davalı vekilinin sunduğu protokol incelendiğinde; 41.000,00 TL tazminat, 16.300,00 TL işlemiş faiz alacağının ve diğer ferilerin ödenmesinin kararlaştırıldığı görülmüştür.
Davacı tarafça iddia ettiği kazanç tutarını ispatlayamadığı, en son 2022 asgari ücret verilerine göre yaptırılan bilirkişi incelemesine göre davacının sürekli maluliyet zararının 34.632,03 TL, geçici iş göremezlik zararının (—— tarafından yapılan ödemeler düşüldükten sonra) 1.667,88 TL ile 1.000,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 37.299,91 TL tazminat alacağının bulunduğu, davalı sigorta TARAfından ise tazminat bedeli olarak 41.000,00 TL ödendiği hali hazırda davacının maddi tazminat taleplerinin karşılandığı, tüm davalılar açısından maddi tazminat taleplerinin konusuz kaldığı anlaşılmış olup davalılar ——- hakkında açtığı dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ancak esas hakkında karar verilmeyen durumlarda dava açılış esnasında tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilmesinin gerektiği, davacının başlangıçta haklı olduğu anlaşılmış bu doğrultuda karar yazılmıştır.
Davalı —– Hakkında açılan maddi ve manevi tazminatın ise işbu davalının araç işleteni sıfatı olmaması, —— Cevap dilekçesinde de belirtildiği üzere işletenin——olduğu ve dolayısıyla ——sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine dair karar verilmiştir.Manevi tazminat talebi yönünden ise yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: 6098 satılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.——- sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K’nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir.——–Somut uyuşmazlıkta; bahse konu kazada davacının kusursuz davalı sürücünün ise kusurlu olduğu, dosya içerisinde manevi tazminatın takdirinde esas olacak sosyal ekonomik durum araştırmasına ilişkin kolluk raporu, maluliyete ilişkin rapor ve tedavi evrakları bulunmaktadır. Davacının kaza nedeniyle duymuş olduğu acı ve elemin belirlenmesine dair anılan hususlar dışında delil bulunmayışı, maluliyet oranı, kazanın meydana geldiği tarih ve oluş şekli, davacının araçta yolcu oluşu, tarafların gelir durumu ve tüm dosya kapsamına göre yapılan tespitler uyarınca manevi tazminat miktarı tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde takdir olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminata ilişkin davasına yönelik;
Davalılar ——– hakkında açtığı dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı —— Hakkında açtığı davanın husumet yokluğundan reddine,
2-Davacının manevi tazminata ilişkin davasına yönelik;
Davanın kısmen kabulü ile; 18.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
3-Davalı—— Hakkında açtığı manevi tazminat davasının husumet yokluğundan reddine,
4-Karar harcı 1.229,58 TL’den başlangıçta yatırılan 1.212,51 TL’nin mahsubu ile bakiye 17,07 TL harcın davalılar ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 1.212,51 TL harcın davalılar —— müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk dava masrafı, tebligat-müzekkere-bilirkişi gideri,3.139,15 TL, 2.452,00 TL —– olmak üzere toplam 5.627,15 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre(%25 kabul) 1.426,60 TL’sinin davalılar ——müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, kalanın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılardan ——tarafından sarfedilen 205,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile anılan davalı tarafa ödenmesine,
8-Davalılardan——tarafından sarfedilen 50,00 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılardan ——tarafından sarfedilen 558,00 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—– esaslara göre belirlenen —— nispi vekalet ücretinin davalılar ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
11-Davalı ——. manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— esaslara göre belirlenen ——-nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile anılan davalı tarafa ödenmesine,
12-Maddi tazminat davası ile ilgili taraflar——Hariç )leh/ aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
13——- Maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve husumet yokluğundan ret kararı verildiğinden —— 3.maddesine göre ——- nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile anılan davalıya ödenmesine,
14—— manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve lehine olan ret sebebi farklı olduğundan karar tarihinde geçerli —— 3. maddedeki esaslara göre belirlenen ——– nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile anılan davalıya ödenmesine,
15-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekili ile davalılardan ——- vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.