Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/486 E. 2018/408 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/486 Esas
KARAR NO : 2018/408

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2017
KARAR TARİHİ : 10/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 26/04/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında 14.06.2016 tarihli …… sözleşme numaralı …. Sözleşmesi imzalandığını ve müvekkilinin davalı şirketten hazır beton satın aldığını, müvekkilinin alacağı hazır beton karşılığında 14.06.2016 tarihinde düzenlenen… numaralı tahsilat makbuzuna göre…….Şubesi’nin…. çek numaralı 25.07.2016 keşide tarihli 39.500,00 TL bedelli çekini ciro ederek davalı şirkete teslim ettiğini, davalı şirketin sözleşmede yazılı hazır betonu müvekkiline teslim etmediğini ve çeke dayanarak, İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü’nün 2016/24111 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının müvekkiline hazır beton verdiğini ispatlamak zorunda olduğunu belirtmiş olup, Öncelikle haksız ve kötü niyetli başlatılan İstanbul Anadolu…… İcra Müdürlüğü’nün 2016/24111 Esas sayılı dosyasına yatırılacak para veya teminatın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davanın kabulü ile icra takip dosyası ve dayanağı çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatı mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 16/05/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili arasında hazır beton sözleşmesi imzalandığını ve davacının aldığı ve alacağı betonlar için müvekkiline takibe konu 25.07.2016 keşideli 39.500 TL miktarlı çeki verdiğini, davacının sözleşmeye istinaden 13.104,49 TL değerinde betonu aldığını, davacının devam eden inşaata alacağı betonların da bedeline istinaden takibe konu çeki verdiğini, ancak çekin bankaya ibrazında karşılığı çıkmadığını, davacının çek bedelini ödemediğini, bu nedenle kalan beton miktarını da almadığını, davacının müvekkilinden 13.104,49 TL miktarında beton aldığını, alacaklarını icra dosyasında düzelterek 13.104,49 TL üzerinden devam ettiklerini belirtmiş olup, davanın reddine, dava masrafları ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
İstanbul Anadolu …….İcra Müdürlüğünün 2016/24111 İcra dosya aslının celp edildiği,
Dosya konusunda uzman Mali Müşavir bilirikşi ……… tevdi edilerek rapor alındığı ve mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacı hakkında ……….. Şubesinin ……… çek numaralı 25/07/2016 keşide tarihli, 39.500 TL bedelli çekine dayalı yapılan icra takibinde davalıya borçlu olmadığını tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
İst.Anadolu ………. İcra Müd. 2016/24111 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde ; davalı alacaklı tarafından borçlu …..ile 2015 ……. hakkında 39.500 TL bedelli çeke dayalı asıl alacak + işlemiş faiz + % 10 tazminat +% 0,39 komisyon olmak üzere toplam 44.870,35 TL tutarındaki alacağın tahsili amacıyla 17/11/2016 tarihinde icra takibi yapıldığı, davacının suresinden sonra takibe itiraz etmesinden dolayı takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 14/06/2016 tarihinde …….. imzalanmış olup, davacının bu sözleşmeye göre davalı şirketten hazır beton satın aldığı, karşılığında takibe konu olan ………..Şubesinin …….. çek numaralı 25/07/2016 keşide tarihli, 39.500 TL bedelli çekini ciro ederek davalı şirkete teslim ettiği 14/06/2016 tarihli ……… nolu tahsilat makbuzuyla anlaşılmıştır.
Tarafların tacir olması nedeniyle ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmasına dair karar verilmiş, bilirkişi … tarafından sunulan raporda davacı ile davalının 2016 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının defterlerine göre davaya konu çekin ve davalı tarafından dosyaya sunulan faturaların davacının defterlerinde yer almadığı, davalının kayıtlarına göre davalı şirketin davacıdan aldığı 39.500 TL’lik çekin kayıtlarında yer aldığı, sonrasında 03/07/2016 ve 17/07/2016 tarihlerindeki iki adet fatura toplamı olarak 13.104,49 TL’yide borç kaydederek 17/11/2016 takip tarihi itibariyle davacının 26.395,51 TL ( 39.500 TL – 13.104,49 TL) alacaklı gözüktüğü belirtilmiştir.
Davaya konu çekin incelenmesinde keşidecinin ………, davacı …’ün ciro listesinde ikinci sıradaki çek hamili olduğu, davacının çeki … ciroladığı, 25/07/2016 tarihinde ……….. takas şubesinde karşılıksız çıktığı anlaşılmıştır.
Dosyada yer alan 03/07/2016 ve 17/07/2016 tarihli irsileyeli faturaların toplam bedelinin ( 7.376,18 TL+5.728,31 TL ) 13.104,49 TL olduğu ve teslim alan kısmında isim ve imza bulunmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında ……. sözleşmesi ile davaya konu 39.500 TL bedelli çekin verilerek ticari ilişkinin varlığı somut hale gelse de davalının bu çek karşılığında yapması gereken mal teslimini somut delilerle ispat edemediği, zira aşamalardaki beyanlarında ısrarla hazır betonun davacının bilgisi dahilinde aynı mahallede inşaatı olan İbrahim ……… isimli davacının akrabasına teslim edildiği iddiasında bulunduğu, oysaki davacının bunu kabul etmediği, davacı tarafça satın alınan betonun………. teslimine ilişkin bir belgede bulunmadığı gibi ……. ile davacının illiyetinin tespit edilemediği, sözleşmenin davanın tarafları arasında yapıldığı, dava dışı ………e ilişkin yapılan teslimatın davacıya teslim edilmiş sayılamayacağı, bu teslimatın davacının talimatıyla yapıldığına dair beyanların soyut ifadeler olduğu, dolasıyla davalının aldığı çek karşılığında ” hazır beton” ları davacıya teslimini ispatlayamadığı, dolasıyla takibe konu edilen 39.500 TL çek karşılığında davalıya borcunun bulunmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
Davalının incelenen defterlerine göre davacıdan alacaklı olmayıp tam tersi 26.395,51 TL borçlu gözüktüğü, üstelik teslim alan isim ve imzası bulunmayan 13.104,49 TL’lik iki adet faturanın da defterlerinde kayıtlı olduğu ve alacak kaydedilmek suretiyle davacının borçlu gösterildiği, oysaki bu fatura konusu ürünlerin davacıya teslim edildiğinin yukarıda açıklanan gerekçeler ile ispat edilemediği, davalının sözleşme konusu hazır betonları davacıya teslim etmediğini bildiği halde……… isimli kişinin davacıyla bağlantısını ispat edemediği halde sonradan böyle bir savunma geliştirdiği, dolayısıyla davaya konu çekten ötürü alacaklı olmadığını bildiği halde takibe geçmekte kötü niyetli olduğu anlaşılmakla takipte kesinleşen miktar olan 40.920,35 TL’nin % 20’si oranında kötü niyet tazminatının İİK 72/5 maddesi gereğince davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın KABULÜ ile
Davacının İst.Anadolu……… İcra Müd. 2016/24111 Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen ……. Bankasına ait 25/07/2016 keşide tarihli, 39.500,00 TL bedelli çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davalının takibe geçmeye kötü niyetli olduğu anlaşılmakla 40.920,35 TL nin %20 si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Mahkememizin 28/04/2017 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına
2-Davacı tarafça yapılmış 31,40 TL başvurma harcı, 698,82 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 734,82 TL harç gideri ile tebligat ve bilirkişi ücreti olarak 881,00 TL masraf olmak üzere toplam 1.615,82 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.695,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 2.698,25 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 698,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.999,43 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından sarfı yapılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Karar kesinleştikten sonra yatırılan teminatın davacı asil veya vekiline verilmesine
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .