Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/474 E. 2018/824 K. 07.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/474 Esas
KARAR NO : 2018/824

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/04/2017
KARAR TARİHİ : 07/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 24/04/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava arasında personel taşıma hizmeti sözleşmesi ilişkisi olduğunu, müvekkil personel taşıma hizmetine davalı şirket yönetim kurulu başkanının yetkilisi olduğu davalı ile aralarında akdedilen yazılı sözleşme ile başladığını, bu şirketin kapatılması ile davalı şirketle sözleşme ilişkisinin devam ettiğini, müvekkilinin aynı koşullarla davalı işverene ait şirketlerde çalışan personeli sözleşme kapsamında belirlenen lokasyonlara taşıma hizmetini sözleşmeye uygun ifa ettiğini, müvekkil şirket tarafından sözleşmeye uygun olarak ay sonunda düzenlenen faturalar davalı firmaya teslim edildiğini, sözleşme gereği ödenmesi gereken vadelerde fatura bedellerinin ödenmediğini belirterek davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu —-Icra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı şirket süresinde icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin süresinde süre uzatım talebinde bulunmasına rağmen cevap dilekçesi vermediği görüldü.
DELİLLER:
İstanbul Anadolu —Icra Müdürlüğünün — İcra dosya aslının celp edildiği,
— Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabının geldiği görüldü.
Dosya konusunda uzman Mali Müşavir Bilirkişi —‘a tevdi edilerek rapor alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık, davacı ve davalı şirket arasında personel taşıma hizmeti ilişkisinin bulunup bulunmadığı, bu konuda yazılı sözleşme olup olmadığı, sözleşme kapsamında davacının personel taşıma hizmetinin ifa edip etmediği, etti ise bundan kaynaklı alacaklı olduğu miktarın tespiti ile alacağın tahsil amacıyla yapılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı şeklinde tespit edilmiş olup, davacı vekili dava açıldıktan sonra davalı tarafın ödeme yaptığını fakat 2.500 TL ana para alacağının kaldığını, yargılama gideri, icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti talebinin bulunduğunu beyan etmiştir
Tarafların tacir olması nedeniyle ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmasına dair karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi — aracılığıyla yapılan inceleme akabinde düzenlenen raporda ; davacının 2015-2016-2017 yılı ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutulduğu, defterlerine göre davalı yan ile aralarında ticari ilişkinin bulunduğu, taraflar arasındaki cari hesap ilişkinin 31/01/2015 tarihinde başladığı, 30/09/2017 tarihinde sona erdiği, davacının 03/04/2017 takip tarihi itibarıyla 58.077,67 TL, 03/09/2017 tarihi itibarıyla ise 3.115,18 TL alacaklı olduğu, davalı yanın 20/06/2016 tarihinde tescil edilen birleşme sözleşmesi ne göre —A.ş ile birleşmiş olduğu, davalının incelenen 2015-2016-2017 yılı ticari defterlerinin de usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasında 2016- 2017 yıllarında bir ticari ilişki bulunduğu, cari hesap ilişkisinin 30/04/2015 tarihinde başladığı, 21/09/2017 tarihinde sona erdiği, davalının incelenen defterlerinde 03/04/2017 takip tarihi itibarıyla 58.928,84 TL, 21/09/2017 tarihi itibarıyla ise 2.500 TL borçlu göründüğü , taraflar arasında 01/11/2015 tarihli 14 maddelik personel taşıma hizmet sözleşmesi akdedilmiş olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farkının (3.115,18 TL – 2.500 TL=)615,18 TL olup, bu cari hesap farkının davalı tarafından davacı yana yapılan ödemelerden kaynaklı olduğu, davacının davalı yandan 03/04/2017 takip tarihi itibarıyla 58.077,67 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Davalı tarafından yargılama sırasında sulh protokolü sunularak ödemelerin yapılması nedeniyle ” karar verilmesine yer olmadığına ” şeklinde karar verilmesi talep edilmiş olmakla 01/06/2017 tarihli protokolün incelenmesinde, — tarafından alacaklı banka hesabına 01/06/2017 tarihinde 7.462,49TL, 23/06/2017 tarihinde 15.000 TL, 14/07/2015 tarihinde 15.000 TL , 07/08/2017 tarihinde 20.000 TL olmak üzere 57.462,49 TL ödenerek asıl alacak tutarının sona erdirileceği, icra takibi vekalet ücreti olarak alacaklı vekili …’ın 01/06/2017 tarihinde 2.500 TL ve 23/06/2017 tarihinde 2.500 TL olmak üzere toplam 5.000 TL ödeyeceği, belirtilen bu tutarlar dışında icra dosyası ve dava dosyasında kaynaklı alacaklı ve alacaklı vekili tarafından —‘den hiç bir şekilde avukatlık vekalet ücreti, faiz, harç, icra inkar tazminatı vb. talep edilmeyeceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan makbuzların incelenmesinde; davalı — Aş tarafından davacı — Şti hesabına 29/06/2018 tarihinde 2.500 TL, 02/06/2017 tarihinde 7.462,49 TL, 04/07/2017 tarihinde 15.000 TL, 14/08/2017 tarihinde 5.000 TL, 15/09/2017 tarihinde 5.000 TL, 21/09/2017 tarihinde 5.000 TL, 25/08/2017 tarihinde 2.500 TL, 28/07/2017 tarihinde 15.000 TL havale, yine 02/06/2017 tarihinde 2.500 TL, 04/07/2017 tarihinde 2.500 TL olmak üzere toplam 5.000 TL ‘nin … hesabına havale edildiği görülmüştür.
Yani davalı tarafından davacı şirketin hesabına toplam 57.462,49 TL ödeme yapıldığı, sulh protokolünde 57.462,49 TL ödemenin belirtilen tarihlerde yapıldığı taktirde hüküm ifa edeceğinin kararlaştırıldığı, davacı vekilince davalı tarafın hem belirtilen tarihlerde ödeme yapılmadığı, hemde ana paradan bakiye 2.500 TL alacağı olduğu için yapılan harici görüşmenin mahkeme içi sulhe dönüştürülmesi mümkün olmadığından dava dilekçesi doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği görülmüş olup, davalı tarafın yapılan ödemeleri sulh protokolünde belirtilen tarihlerden daha sonra yatırdığı bakiye 2.500 TL ana para alacağının ise 29/06/2018 tarihinde yatırdığı anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu—- İcra Müdürlüğünün — E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının personel taşıma bedeli sebebiyle düzenlenen 7 adet faturaya dayalı toplam 57.883,10 TL alacağın tahsili amacıyla 03/04/2017 tarihinde icra takibi yaptığı, davalının herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle takipteki borca, faize, faiz oranına yetkiye ve bütün ferilerine itiraz ettiği, bunun üzerine takibin durmasına karar verildiği, iş bu itirazın iptali davasının 24/04/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının yerleşim yeri adresinin — davacının adresinin ise — olduğu dolasıyla icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde yapıldığı anlaşılmakla yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Tarafların incelenen defterlerine göre davacının takip tarihi itibarıyla 58.077,67 TL alacaklığı olduğu, davalının ise kendi defterlerine göre 58.928,84 TL borçlu olduğu görülmekle, davalının 03/04/2017 takip tarihi itibarıyla davacıya 58.928,84 TL borçlu olduğu kabul edilmiştir.
HMK 313 gereği sulh, taraflar arasındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme olup, sulhun şarta bağlı olarak da yapılabileceği, sulhun ilgili bulunduğu davayı sona erdireceği ve kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı yasal mevzuatla düzenlenmiş olup, davalının belirtilen ödemeleri sulh sözleşmesinde belirtilen tarihlerden sonra yaptığı, davacı tarafın sulhun gerçekleşmediğine ilişkin itirazı nedeniyle taraflar arasındaki sulhun gerçekleşmediği anlaşılmakla, davalının kendi defterlerine göre 58.928,84 TL borçlu olması nedeniyle taleple bağlılık ilkesi göz önüne alınarak davalının 57.883,10 TL asıl alacak yönünden takibe yaptığı itirazın iptaline, davalı tarafından dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin icra dairesinde infaz aşamasında dikkate alınmasına, alacak miktarı likit olup, davalının kendi defterlerine göre davacıya borçlu olduğunu bilmesine rağmen takibe haksız yere itiraz ettiği anlaşılmakla asıl alacak miktarının % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair karar ver ilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın kabulü ile;
Davalının İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün —E. Sayılı dosyasında 57.883,10 TL asıl alacak yönünden takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin icra dairesinde infaz aşamasında dikkate alınmasına,
Asıl alacak miktarı belirli bulunmakla 57.883,10 TL’nin % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarakdavacıya verilmesine,
Takipten itibaren asıl alacağa ticari avans faizi uygulanmasına,
2-Davacı tarafça yapılmış 31,40 TL başvurma harcı, 699,08 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 735,08 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak 2.116,10 TL masraf olmak üzere toplam 2.851,18 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 6.717,14 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 3.953,99 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 699,08 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.254,91 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından sarfı yapılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin ve davalı yüzüne karşı karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/09/2018