Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/469 E. 2018/496 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/469 Esas
KARAR NO : 2018/496

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2017
KARAR TARİHİ : 03/05/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin dava dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin 21/08/2016 tarihinde …… marka …….adet telefon aldığını, telefon başına 3.599,00 TL ödendiğini, bir süre sonra… marka……… model telefonlarda üretimdeki hata sebebiyle batarya patlamaları meydana gelmesi nedeniyle davalı firma tarafından telefonların satışlarının durdurularak toplanması kararının alındığını, bu karar üzerine Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun yapmış olduğu bildiri ile kullanıcıların güvenliği ve herhangi bir mağduriyet yaşanmaması için davalı şirketin …… cihazlarının ülkemizdeki kullanıcılarına 03/09/2016 tarihi itibariyle satın aldıkları noktalardan para iadesi veya ileri bir tarihte yenisiyle değişim seçeneklerinin uygulanacağını duyurduğunu, bu iade kapsamında şirketin almış olduğu iki adet ………… teslim ettiğini ve 19/10/2016 tarihinde Para iadesine yönelik formu doldurarak paranın iadesinde bulunduğunu, bir ay boyunca hiçbir ödeme yapılmadığını 23/11/2016 tarihinde yoğun ısrarlar sonucunda telefonlardan birinin ücretinin iade edildiğini diğer telefonun ücret iadesine ilişkin olarak kayıt alındığı ifadesi dışında bir işlem yapılmadığını açıklanan nedenlerle iade edilmeyen telefon bedeli olan 3.599,00 TL’nin ………. kısa vadeli krediler için uyguladığı avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:İncelenen tüm dosya kapsamında; Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan Alacak davasının devam eden yargılaması sırasında davacı vekilinin 19/03/2018 tarihli dilekçesinde davalı tarafın telefon bedelini ödediğini ancak davalı tarafça kendilerine vekalet ücreti ve yargılama giderinin ödenmediğini, tam olarak vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı taraftan tahsil edilmesini talep ettiği görülmüştür.
Sulh HMK mad. 313-315 maddelerinde düzenlenmiştir. Sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığın kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yaptıkları bir sözleşmedir. Sulh hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde sulh ve ibra yetkisinin bulunması hususu da göz önüne alınmak ve dosya incelenmek suretiyle, 6100 sayılı HMK 313,314 ve 315 v.d. maddede düzenlenen sulhe ilişkin yasal hüküm de dikkate alınarak; taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davası hakkında tarafların sulh olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Sulh ön inceleme duruşmasından önce yapıldığından Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 11,97 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 61,46 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 49,49 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırına iadesine,
3-Davacının tarafından sarf edilen 72,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.090,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.