Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/434 E. 2020/356 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/434 Esas
KARAR NO: 2020/356
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2017
KARAR TARİHİ: 13/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; dava dışı —— müdürleri olarak görev yapmış olan davalılar, bu şirketin üstlendiği —— TTK.nun 613.ve 626.madde hükümlerine aykırı olarak şirketin çıkarlarını zedeleyen davranışlarda bulunduğunu, görevlerini yaparken özensiz ve şirketin menfaatlerini gözetmeden hareket ettiğini, şirket müdürü olarak kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerinin ihlal ettiğini ve bunun sonucunda da şirketi zarara uğrattıklarından şirketin uğramış olduğu zarar miktarının tespiti ile fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak ve yargılama sırasında tespit edilecek olan zarar tutarına göre HMK.107.maddesine göre artırılmak üzere şimdilik ———-utarındaki zararının davalılardan tazmin edilerek———– ödenmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesinin mümkün olmadığından esasa girilmeden usulden reddi gerektiğini, dava konusu işin henüz kesin kabulü ve kesin hakedişinin yapılmadığı dolayısıyla henüz kâr ya da zarar hesabının yapılamayacağı, sözleşmenin davacının müdür olduğu dönemde imzalandığını, genel gider ve kâr oranlarının piyasadaki uygulanmakta olan oranların ve şirketin bugüne kadar imzalamış olduğu oranlarla uygun olduğunu, imzalanan sözleşmedeki %15’lik tazminat sınırının bu tarz sözleşmelerde olağan olduğunu, ön görülen ——— miktarına karşın hakedişlerde görüleceği üzere ——- kullanıldığı ve bu miktarın işveren imzalı hakedişler ve irsaliyeler ile uyumlu olduğunu, —– kubbesinde çökme meydana gelmesinden tasarım yapan ——— sorumlu olduğundan davanın reddini talep etmiştir.
Bilirkişi —— tarafından hazırlanmış olan — tarihli raporda; davalı şirket yöneticilerinin ——- üzerinden görevlerini yaparken özensiz ve şirket menfaatlerini gözetmeden hareket ettiklerine dair bulgu olmadığı, genel gider ve kâr oranın piyasa şartlarına uygun olduğu, %15 olarak belirlenen tazminat üst sınırının makul olduğu, projeye göre olağan dışı inşaat demiri alındığına ya da olağan dışı aşırı sarfiyat olduğuna dair bulgu olmadığı, kubbe göçme olayından dolayı şirket yönetiminin doğrudan kusuru bulunmadığı, ———————- şirketlerini koruyan bir sözleşme ile iş almaya çalışmış olmaları, işi süresi içinde bitirmiş olmaları, iş bitirme belgesi alarak şirketin gelecekteki iş alma potansiyeline katkıda bulunmaları, kubbe göçme olayından ötürü uğradıkları zararı sigorta şirketine rücu etme girişimleri ve dosyaya sunulan belgelerden, bilgilerden şirketin ——- işinden zara etmiş olsa bile ticari hayatta bunun olağan karşılanabileceği değerlendirildiğinde ——- üzerinden davalı şirket müdürlerinin kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülükleri ihlal edilerek şirketi zarara uğrattıklarının ileri sürülemeyeceği hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu yönünde görüş bildirildiği, görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; davalıların dava dışı ——müdürleri olduğundan bahisle anılan şirketin zarara uğramasına sebep oldukları iddiasıyla bu zararın davalılardan tahsili ile dava dışı——–ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce —– celp edilmiş, davacının anılan şirketin hissedarlarından olduğu, davalılardan — yılından —tarihine kadar şirket müdürü olarak görev yaptığı, davalılardan—- —— tarihinden itibaren dava dışı şirketin müdürlüğünü üstlendiği belirlenmiştir.
Davacı vekilince davalılara isnat eden sorumluluk; davalıların—– kapsamında ———– uğrattıkları iddialarına dayandırılmıştır. Dava dilekçesinde bu zarar iddiası;
—– teklifin şirket adına davalılardan —- hazırlanıp verildiği, bunların genel gider ve kâr oranının piyasada uygulanmakta olan oranların ve ——– imzaladığı diğer sözleşmelerdeki oranların altında olduğu, sözleşme riskleri ve ağır çalışma şartları karşısında daha başlangıçta projeden kazanç öngörülmesinin mümkün olmadığı,
——— ilgili sözleşmede ——-aleyhine öngörülen cezai şartların piyasa koşullarına göre oldukça yüksek olduğu, ağır şartlarla projeye girilmesi ve kusurlu eylem ve işlemleri ile cezai şartın ödenmesine neden olan davalıların ———zararlandırdığı,
——– işinde demir alım ve kullanımı nedeniyle——- davalılar tarafından zarara uğratıldığı, —- yılında “demir ilk madde maliyeti” hesabında inşaatta harcanan demir miktarının üzerinde bir tutarın yer aldığı,
—– işindeki diğer kalemlerde ——-davalıların ——–zarara soktuğu,
—- tamamlanmasından sonra —— tavanında meydana gelen çökmede, ———— zarar gördüğü, bu olay nedeniyle ———uğradığı zararın davalılarca tazmini gerektiği,
——yılında imzaladığı —— yaptığı, bu arada başka bir iş alınmadığı, davalıların yeni iş alınması konusunda hiçbir çaba göstermedikleri, bunun sonucunda —— zarara uğradığı olgularına dayandırılmış ve şimdilik —- tazmini talep edilmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri celp edilmiş, anılan iddia ve savunmalar yönünden, dava dışı ———-kayıtları da incelenmek üzere heyet raporu alınmış, alınan rapor dosya kapsamına, delil durumuna uygun denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Davacı tarafça, davalılara yöneltilen sorumluluk iddiası, ——–ile ilgili olmakla, anılan inşaata ilişkin sözleşmenin — tarihli olması, davalılardan ——– tarihinde müdür olarak görevlendirilmeleri karşısında, bu iki davalının sorumluluğun dayanağı olarak ileri sürülen vakıalara ilişkin süreçte müdür olmadıkları belirlenmekle, onlar yönünden sorumluluk koşullarının oluşmadığı değerlendirilmiştir.
Davalılardan ——— yılından – tarihine kadar —- müdürlük görevi yürütmüş olmakla sorumlu olabileceği değerlendirilmiş, isnat edilen sorumluluk TTK.644/1-a maddesi yollamasıyla TTK. 553/1.maddesi çerçevesinde incelenmiştir. Bu kapsamda isnat edilen eylemler yönünden davalının dava dışı şirkete kusuru ile sebep olduğu bir zarar olup olmadığı değerlendirilmiş, davacı tarafça tazmin istemine dayanak gösterilen her bir sebep ayrı ayrı irdelenmiştir.
Davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilen sebeplerden, ———- verilen teklifin daha işin başında kâr getirmesinin mümkün olmadığı, genel gider-kâr oranının piyasa ve diğer sözleşmelerin oranlarına göre aşağıda olduğu iddiaları karşısında, Mahkememizce yukarıda açıklanan gerekçelerle hükme esas alınan bilirkişi heyet raporundaki inşaat mühendisi bilirkişisinin teknik değerlendirme başlığındaki kanaatine iştirak olunmuş, sözleşmenin işin bedeline karşılık yapım süresinin kısa olması gözetilerek, genel gider ve kâr oranının piyasa şartlarına uygun olduğu kanaatine Mahkememizce de iştirak olunmuş, bu isnat yönünden davalıların sorumluluğunu gerektirir bir kusurlarının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
—– öngörülen cezai şartların yükseliği nedeniyle ——–zarara uğradığı, davalıların sorumlu oldukları ileri sürülmüş, ne var ki dava tarihi itibariyle cezai şarttan kaynaklı olarak ——– bir zararı iddia ve ispat olunmamış olmakla bu istem yönünden de davanın reddi gerekmiştir.
—— işinde demir alımı ve kullanımı nedeniyle ileri sürülen zarar isnadı yönünden, yine heyet raporunda yer verilen hakediş tarihine kadar ——– muhasebe kayıtlarına birlikte girdiği ve dolayısıyla demir ilk madde maliyetinin yalnızca inşaat demirini içermediği yönündeki tespitler ile, demir alımı yönünden davalılara isnat edilen kusurun davacı tarafça somutlaştırılmadığı gibi, bu isnat yönünden tespit edilmiş bir zararın da bulunmadığı kanaati Mahkememizde hasıl olmuştur.
Davacı tarafça anılan —— işinde — dışında diğer kalemlerde de davalıların ——- zarara soktukları yönündeki iddialar yönünden ise bu zaranın hangi kusurlu eylemden kaynaklandığı, şirkete ne suretle zarar verildiğinin davacı tarafça ispat olunamadığı Mahkememizce değerlendirilmiştir.
Yine davalılara isnat edilen —- çökmesi hadisesi nedeniyle zarar tazmini istemi yönünden de, anılan çökme nedeniyle davalı müdürlere atfı kabil bir kusur tespit edilemediği gibi aynı olay nedeniyle dava tarihi itibariyle somutlaşmış bir zararın da davacı tarafça ispat olunamadığı Mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davalı müdürlerin —— işinden sonra başka bir iş almadıkları yeni bir iş konusunda çaba göstermedikleri iddiası da yine somutlaşmış bir kusur isnadına dayanmadığı gibi, anılan isnada ilişkin olarak somutlaşmış ve dava tarihi itibariyle mevcut bir zararın davacı tarafça ispat olunamadığı değerlendirilmiş, davanın reddine karar vermek gerektiği kanaati Mahkememizde hasıl olmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Sübut bulmayan davanın reddine,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineyi irad kaydına,
3-Davalılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan ve dava değeri gözetilerek belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/07/2020