Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/397 E. 2023/846 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2017/397 Esas
KARAR NO:2023/846
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ:04/04/2017
KARAR TARİHİ:31/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların işbu sözleşmeye müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile imza attıklarını cari hesap şeklinde kullandırılan kredi ve karşılıksız çek yasal sorumluluk bedeli ödemeleri konu borçların ödenmemesi nedeniyle —- tarihinde hesabın kat edilerek borçlulara ihtar çekildiğini ancak davalıların ihtara rağmen süresinde borcu ödemediklerini, müvekkili tarafından——- dosyası ile ihtiyati hacız talebinde bulunduğunu, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararı sonrasında——- sayılı dosyası takip başlatıldığını davalıların haksız olarak takibe itiraz ettiklerini beyan ederek itirazın iptaline takibin devamına davalıların %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ——— cevap dilekçesinde özetle; okur yazar olmadığını, görme ve işitme engelinin bulunduğunu, zihinsel olarak tam bir olgunluğa sahip olmadığını imzayı attığını hatırlamadığını kaldı ki bu şartlar kefaletin geçerliliğinden söz etmenin mümkün olmayacağını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.—— tarihinde davacıdan alacağı temlik almış olup işbu temlik belgesini dosyaya sunmuştur.—— sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.İncelemesinde; davacı alacaklının —- tarihinde davalı borçlular aleyhine toplam —- alacak üzerinden takip başlattığını, borçluların —- tarihinde borca itiraz ettikleri, takibin durduğu, itiraz dilekçesinin alacaklılara tebliğ olmadığı anlaşılmıştır.Dosya rapor tanzim etmek üzere bağımsız denetçi bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi ——hazırlamış olduğu raporda özetle; yapılan hesaplamada davacı bankanın —– takip tarihi itibari ile asıl alacak miktarının —- temerrüt faizinin ——-olduğunu belirtmiştir.Dosya rapor tanzim etmek üzere bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş olup bankacı bilirkişi —— hazırlamış olduğu raporda özetle; bankanın müşterisi ile 2 adet sözleşme imzaladığını —- müşteri ile imzalandığını ancak kefillerle imzalanmadığını bu nedenle gayri nakdi çek kredisi ile ilgili müşterinin sorumluluğunun bulunduğun kefillerin sorumluluğunun bulunmadığını, —- tarihinde hem müşteri hem de kefiller tarafından —– limit için imzalandığını, — tarihinde hem müşteri hem de kefiller tarafından —- limit artırımı ile ——- limite çıkarıldığını, müşterinin borçtan sorumlu bulunduğu kanaatinin oluştuğunu, —– tarihinde, hesabı ——- tarihinde kat ettiğini belirterek bankanın ihtarname keşide ettiğini, ödeme için 7 gün süre verdiğini, müşteri tarafından ödeme yapılmadığını, yapılan hesaplama neticesinde müşteri için asıl alacak miktarının —– olduğunu, kefillerin çek kredisinden sorumluluklarının bulunmaması nedeniyle kefiller yönünden asıl alacak miktarının ——olduğunu, faiz hesaplarken %31,20 oranı kullanıldığını, yapılan hesaplar neticesinde davalı asıl borçlu şirket yönünden; —- asıl alacak, —– işlemiş faiz, —-ihtiyati haciz olmak üzere toplam 71.077,99 TL alacak, kefiller yönünden 66.413,04 asıl alacak, 2.100,87 TL işlemiş faiz, 105,05 TL —– 400 TL ihtiyati haciz olmak üzere 69.018,96 TL alacaklı olduğunu %31,20 faiz uygulanması gerektiğini beyan etmiştir.— imza itirazı üzerine resmi kurumlardan imza örnekleri istenilmiş olup gelen yazı cevaplarından davalının resmi işlemlerinde okur yazar olmadığından parmak bastığı imza atmadığı tespit edilmiştir. Yine 12/04/2023 tarihinde davalı okur yazar olmadığından imza örnekleri alınamamış işbu durum aynı tarihli tutanak ile mahkeme hakimi ve katibi tarafından imza altına alınmıştır.Dava; ticari krediden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.Uyuşmazlık; Davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan genel akdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesine diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza atmalarından kaynaklı ödenmeyen borcun icra takibine konu edilmesi nedeniyle davalı tarafından yapılan takibe itirazın haklı olup olmadığı şeklinde tespit edildi.BK’nın 586. maddesi uyarınca alacaklının müteselsil kefile başvurabilmesi için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.6098 sayılı TBK’nın 88 ve 120. maddelerindeki faizle ilgili sınırlama tacirlerin ticari işleri hakkında uygulanmaz. Zira, 6102 sayılı TTK’nın 8/1. maddesi hükmüne göre “ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir.”. Somut olayda; dayanak sözleşme “genel kredi sözleşmesi” olup, kullandırılan kredilerin ticari nitelikte olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağı, sözleşmede belirtilen oranda akti ve temerrüt faizi talep edilebileceği anlaşıldığından, bilirkişi raporu ile belirlenen faiz oranı hükme esas alınmıştır.6098 s. TBK.nu 583.msi uyarınca; Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.Somut olayda davalılardan—– okur-yazar olmadığı anlaşılmakla TBK 583. maddesinin aradığı şartların işbu kefil için oluşmadığı anlaşılmakla geçerli bir kefalet sözleşmesinin mevcut olmadığı kanaatine varılmıştır.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan rapor içeriğine göre; davalı şirket ile davacı banka arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalılardan —– müteselsil kefil olarak sorumluluk altına girdiği, davacı banka tarafından kullandırılan kredilerin davalılar tarafından ödenmediği, davacı bankanın asıl borçlu şirketten alacağının denetime elverişli bilirkişi raporu ile toplam 71.077,99 TL olarak tespit edildiği, kefil —– gayri nakdi çek kredisi ile ilgili sorumluluğunun bulunmadığı, kefilden alacağının 69.018,96 TL olduğu tespit edilmiştir. İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. ——–Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı ——-yönünden davanın yönünden davanın REDDİNE,
2-Davalı —-yönünden; ——– sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline; asıl alacağa takip tarihinden itibaren %31,20 oranında temerrüt faizi işletilmek üzere takibin 68.404,70 TL asıl alacak, 2.164,17 TL işlemiş faiz, 108,22 BSMV, 400,00 TL ihtiyati haciz olmak üzere toplam 71.077,99 TL alacak üzerinden devamına
3-Davalı —– yönünden; ——— sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline; ; asıl alacağa takip tarihinden itibaren %31,20 oranında temerrüt faizi işletilmek üzere takibin 66.413,04 asıl alacak, 2.100,87 TL işlemiş faiz, 105,05 TL BSMV, 400 TL ihtiyati haciz olmak üzere 69.018,96 TL alacak üzerinden devamına
4-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE
5-Hükmoluna alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan ———tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 4.855,34 TL harçtan peşin alınan 898,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.956,43 TL karar harcının davalılar —-ve davalı—– müştereken ve müteselsilen (davalı ——— sorumluluğu 3.837,73 ile sınırlı olmak üzere) tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 17.900,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalılar—– davalı —–müştereken ve müteselsilen (davalı —— sorumluluğu 17.380,9‬0 TL ile sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı —– davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ve 898,91 TL peşin harç toplamı:930,31‬ TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %4,50 ve kabul %95,50 oranına göre hesaplanan 3.251,77 TL’sinin davalılar —–ve davalı —–müştereken ve müteselsilen (davalı —– sorumluluğu 3.157,47 ile sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı—— tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %4,50 ve kabul %95,50 oranına göre hesaplanan 1,48 TL ‘sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/10/2023