Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/393 E. 2021/60 K. 25.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/393 Esas
KARAR NO : 2021/60

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2017
KARAR TARİHİ : 25/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, trafik kazası sonucu uğranılan araç değer kaybı ve ekspertiz ücretinin tahsili istemine ilişkindir.
Davaya ———– ——konu diğer araç arasında meydana gelmiştir.
Davacı vekili, davalı tarafın kusurlu olduğunu iddia ederek araç değer kaybı ve ekspertiz ücretinin, 31.08.2016 tarihinden itibaren avans faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı —— plaka sayılı aracın— olmadıklarını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
——— bünyesinde —— kapsamında sigortalı bulunmaktadır.
Öncelikli Olarak —— Yapılan Husumet Yönünden Değerlendirmede;
——- plakalı araç, kaza meydana geldiği 31.08.2016 tarihinde —– bünyesinde —– sigortalı olup, davacı vekilince dava dilekçesinde davalı gösterilen ——- açısından herhangi bir sigorta söz konusu olmadığı, bu noktada davalı şirketin husumeti bulunmadığı anlaşıldığından, davalı —— açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında ;
——— araçla, dönel kavşaktan dönerken, davalı sigorta şirketinin sigortalısı —- araç hızlı bir şekilde gelerek, ————– plaka sayılı araca çarptığı hususunda ihtilaf olmayıp, olayın belirtilen şekilde gerçekleştiği,
28.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere,
Davalı sürücünün olayda, kavşağa girerken yavşlamamak, kavşaklardaki geçiş önceliğine riayet etmemek, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle %75 oranında kusurlu olduğuna,
Davacı şirkete —– araç sürücüsü ise, kavşak kollarında muhtemel çıkabilecek araçları kontrol etmemesi ve bu nedenle de dikkat ve özen yükümlüğüne aykırı davranması nedeniyle, %25 oranında kusurlu olduğuna, kanaat getirilmiştir.
Buna göre, ——— araç sürücüsünün kusurundan (haksız fiilinden) kaynaklandığı,——— sayılı araç sürücüsü olayda kusurlu olması nedeniyle;
———— plaka sayılı——– Sigorta ettirenin, sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, ——-sağladığı rizikoya bağlı zarar ve hasar için 6102 Sayılı TTK’nun 1409, 1427, 1459 maddeleri uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olması, nedeniyle, kaza neticesinde meydana gelen zararlardan sorumlu olduğu, anlaşılmıştır.
Değer Kaybı Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Değer kaybı; aracın kazadan önceki piyasa değeri ile kazadan sonraki piyasa değeri arasındaki farka verilen addır.
Aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir. (Yargıtay ————-
Bu kapsamda, yukarıda sınırı çizilen sorumluluk kapsamında davalı değer kaybından sorumludur.
Değer kaybının hesabı, teknik bir konu olması nedeniyle alanında uzman bilirkişiden rapor, değer kaybına ilişkin rapor düzenlettirilmiştir.
Değer kaybına ilişkin aldırılan —– ekinde yer alan tablo kullanılarak yapılan hesaplamada, aracın değer kaybı tutarı ——- hesaplanmıştır.
Bilirkişi tarafından, ——– tarihinde —–” tebliğine göre hesaplama yapıldığı, —- “Yürürlük” başlıklı C.11. maddesinde, Genel Şartların 1/6/2015 tarihinde yürürlüğe gireceğinin düzenlendiği, somut olayımız da kaza tarihinin —– olduğu, bu nedenle ——— tarihinde yürürlüğe giren “Karayolları Motorlu ———- tebliğinin ekindeki formül uygulanarak araç rayiç değeri, kilometresi nazara alınarak yapılan hesaplamanın yerinde olduğu anlaşılmakla, bilirkişi tarafından belirlenen rayiç bedeller dosya kapsamına uygun ve makul bulunmuş olmakla gerekçeli, dayanaklı ve denetime elverişli olan bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili 1.000 TL değer kaybının tahsilini istediği, bilirkişi raporunda 1.899,82 TL değer kaybı hesaplandığı, davalı sigorta şirketince 1.507 TL ödenen bedelin mahsubu neticesinde, davacının 392,82 TL değer kaybı tazminatı alacağı olduğu anlaşılmakla, davanın bu miktar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ekspertiz Ücreti Talebi Hakkında Yapılan Değerlendirmede;
Ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak değerlendirilmesi gerekir. (Yargıtay —–
Davacı yanın talep etmiş olduğu ekspertiz ücreti ise yargılama giderlerinden olup bu anlamda maddi tazminat içerisinde değerlendirilemeyecektir. (——– ———–
Bu cihette, davacı tarafça talep edilen 250 TL ekspertiz ücreti alacağı, yukarıda belirtilen emsal kararlarda işaret edildiği üzere yargılama giderleri içersinde değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, açıklanan sebeple davacının ekspertiz ücreti tahsil talebinin, reddine karar verilmiştir; Lakin ekspertiz ücreti, yargılama giderlerinde değerlendirilmesinden sebeple tarafların leh veya aleyhinde herhangi bir vekalet ücreti hesabına konu edilmemiştir.
Faiz Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Bir haksız fiil olan trafik kazalarından kaynaklı tazminat istemlerinde, temerrüt tarihi kişilere göre farklılık arz eder.
Gerçek Kişiler Açısından; Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır.
Sigorta şirketi açısından ise, sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı 2918 sayılı KTK 99. maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödemesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu süre sonra erdikten sonra 9. gün sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilir. Davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine bir başvuruda bulunmaması halinde yada başvuru ispatlanmadığı hallerde davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibari ile temerrüte düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmolunması gerekmektedir. (Benzer yönde Yargıtay ———- nolu içtihatları)
Faiz hususunda ise davacı vekilince her ne kadar 31.08.2016 arihinden itibaren işleyecek faizi ile alacak birlikte talep edilmişse de sigorta şirketine yapılan başvuru tarihinin 01.06.2017 olması ve 8 iş gününden sonraki gün temerrüt oluşacağından, kabul edilen alacak yönünden temerrüt tarihi 14.06.2017 olarak kabul edilerek, belirtilen tarihten itibaren faiz işletilmiştir.
Taraflar tacir olduğundan ticari faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM : (Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere)
A) Davalı ——- Açısından;
Davalı ———hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
B) Davalı —————–Açısından;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-392,82 TL değer kaybının 14/06/2017 tarihinden işleyecek ticari faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Aşan istemin REDDİNE,
3-Ekspertiz ücretinin yargılama giderleri arasında değerlendirilmesine,
C) Sair Hususlar;
1-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 26.83 TL karar ve ilam harcından 31,40 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 4.57 TL harcın davacıya iadesine,
2-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——- göre hesaplanan 392,82 TL nisbi vekalet ücretinin davalı ———– tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davalı ——- davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——– göre hesaplanan 150 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı ———–davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——-göre hesaplanan 607,18 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 31.40 TL başvuru harcı ve 26.83 TL peşin harç, 211,6 TL posta gideri, 800 TL bilirkişi masrafı, 250 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplamı 1.319,83 TL’nin % 39,28 kabul oranına göre hesaplanan 518,46 TL yargılama giderinin davalı ——- tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.