Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/333 E. 2019/1117 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/173
KARAR NO: 2019/1307
DAVA: İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/02/2016
KARAR TARİHİ: 30/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;dava dışı 3.kişi———müvekkili şirkete davalı ——-ne ait — bedelli — keşide tarihli ve — nolu, ve yine— bedelli — keşide tarihli ve — nolu iki adet çek keşide edip teslim ettiğini,müvekkil şirketin işbu çekleri keşide tarihinde bankaya ibraz ettiğini, bankanın işbu çeklerin arkasına —-Asliye Ticaret mahkemesi’nin —- saylı dosyasından verilen tedbir kararı ile kayyım atanmış olması sebebiyle ve çekte kayyım uygunluğu bulunmadığından hiçbir işlem yapılamadığını şerhi verdiğini,davalı ——-şubesinden bankaya ibraz edilen çeklerin — sayılı Çek Kanunun 3.maddesi gereği bankanın ödemekle yükümlü olduğu bedeli ödemesi talep ettiklerinden banka çeklerin karşılıksız işlemine tabi tutulmamış olası sebebiyle çek garanti bedelinin ödemediğini,dava konusu çeklerin banka teminat tutarını için ——. İcra Dairesinin — sayılı dosyasından Banka aleyhine icra takibi başlattık, davalı banka icra takibine itiraz ettiklerini,müvekkilinin yasal süresi içinde çeki bankaya ibraz ettiğini,yasa gereği Banka çeki ya ödeyecek yada karşılıksız işlemi yapması gerektiğini, —- Asliye Ticaret Mahkemesinin ——- sayılı tedbir kararını yorumlayarak kendisine vazife çıkararak işlem yapması hukuken mümkün olmadığını,tedbir kararları istisnai işlemlerden olup, kapsamı yorum yoluyla genişletilemeyeceğini,tedbir kararının içeriğinde açıkça bakanların kayyım uygunluğu bulunmayan çeklere hiçbir işlem yapılmaması yönünde bir hüküm kurulmadığı müddetçe banka yasanın kendine yüklemiş olduğu görevi yani karşılığı varsa çeki ödemek yoksa karşılıksız işlemini yapmak zorunda olduğunu,banka kendi hatasına dayanarak yasal yükümlülüğünden kaçmak istediğini,müvekkilin yasa gereği çeki bankaya süresi içinde ibraz yükümlülüğü olduğunu,ibraz edilen çekle ilgili işlemleri yapmak bundan sonra bankanın sorumluluğu altında olduğunu,banka yasal yükümlüğü olan karşılıksız işlemini yapmayarak, buna bağlanan hukuki sonuçlardan kaçamayacağını ,5941 sayılı Çek Kanunun m. 3/7-b’de” Kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın hamile ödenmesinin geciktirilmesi, hâllerinde, çek hamiline, her geçen gün için binde üç gecikme cezası ödeyeceğini,bu hâllerde ———sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uygulanmaz” hükmü gereğince davalı bankanın karşılıksız işlemi yapmadığı ve tarihlerden itibaren gecikme cezası ile cezalandırılmasını talep ettiklerini——— İcra Dairesinin—-sayılı dosyası vaki itirazının iptaline, takibin devamına,borca kötüniyetle itiraz eden davalı – borçlunun %20’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine,5941 sayılı Çek Kanunun m. 3/7-b gereğince karşılıksız işleminin yapılmadığı her gün için %03 gecikme cezası ödemesine,Dava masraf ve vekalet ücretinin davalıya tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle;davacı tarafından, icra takibi ve itirazın iptali davası ——–İcra Dairesinde ve Mahkemelerinde başlatıldığını,icra takibinin başlatıldığı —–.İcra Müdürlüğünün —–E.sayılı dosyasından yapılan takibe yönelik —- tarihli itirazımızda yetkiye itiraz edilmiş olmasına rağmen, davacı tarafından icra takibinde olduğu gibi iş bu dava da yetkisiz mahkemede açıldığını,müvekkil Banka — kayıtlı adresinin —— adresi olduğunu bankaları hakkında yapılacak takibin — İcra Müdürlüklerinde yapılması gerektiğinden ve iş bu davanın da —- Mahkemelerinde açılması gerektiğinden yetki yönünden davanın reddini talep ettiklerini, dava konusu çeklerin ıbraz tarıhınde kayyım uygunluğunu taşımadığından karşılıksız ışlemıne tabı tutulmadığını ve müvekkil bankanın garanti tutarı ödeme yükümlülüğünün de bulunmadığını,—-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — tarihli ve —- kararı ile; davacı şirketin her türlü karar ve işlemlerinin kayyım onayına bağlanmasına karar verilmiş olduğundan, kayyım heyeti uygunluğu bulunmayan çeklerine bankalarına ibrazlarında; —–Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- sayılı tedbir kararı ile firmaya kayyım ataması yapıldığından ve çekte kayyım uygunluğu bulunmadığından işlem yapılamamıştır” şerhi verdiğini,dava konusu İcra takip dosyasından gönderilen ödeme emrine konu çekler de ibrazlarında kayyım onayı bulunmadığından karşılıksız işlemine tabi tutulamamış olduğunu,bankamıza ibrazlarında bu şerhin verildiği çeklerden de açıkçagörüldüğünü,söz konusu çekler, ibraz tarihinde kayyım uygunluğunu taşımadığından karşılıksız işlemine tabi tutulamamış olduğunu,çekler karşılıksız çek işlemine tabi tutulamadığından, Çek Kanunu uyarınca karşılıksız işlemine tabi tutulmamış çek için, bankamızın garanti tutarı ödeme yükümlülüğü bulunmadığını,bu nedenle müvekkili bankanın borcu bulunmadığını, bu nedenlerle söz konusu icra dosyasında takibe, borca ve tüm fer’ilerine tarafımızdan itiraz edildiğini ,haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile davacı aleyhine alacak miktarının %20 ‘sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, İİK’nın 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, ödenmeyen çek garanti bedellerinin tahsili için takip başlatmış, davalının itirazı üzerine itirazın iptalini istemiştir.
Davalı taraf ise ödeme emrine konu çeklerin ibrazlarında kayyım onayı bulunmadığından karşılıksız işlemine tabi tutulamamış olduğundan ödeme yapmadıklarını savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çek garanti bedellerinin ödenmesi gerekip gerekmediğine ilişkindir.
5941 Sayılı Çek Kanunu’nun 3/3 maddesi uyarınca muhatap bankanın ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için çek — ödemekle yükümlüdür. Bu husus hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayrı nakdi kredi sözleşmesi hükmündedir. Anılan madde uyarınca muhatap banka kendisine ibraz edilen çekle ilgili olarak çek garanti bedelinin ödenmesinin talep edilmesi halinde ödeme yapmakla yükümlüdür.
Keşideci hakkında —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin— tarih ——–Esas sayılı kararı ile davacı şirketin yönetimle ilgili karar organlarının her türlü karar ve işlemlerinin kayyım onayına bağlanmasına karar verildiği, çeklerin keşide tarihi dikkate alındığında mahkemenin tedbir kararından sonra çeklerin keşide edildiği ve çeklerde kayyım onayı bulunmadığı davalının mahkeme kararına istanaden ödemeden kaçındığı dikkate alındığından bu aşamada bankanın sorumlu olduğu miktarı ödememesinin hukuka uygun olduğu anlaşılmakla açılmış bulunan davanın reddine karar vermek gerekmiştir ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 38,26 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 6,14 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, miktar itibari ile kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/12/2019