Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/330 E. 2021/144 K. 15.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/323 Esas
KARAR NO: 2021/34
DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08.03.2017
KARAR TARİHİ: 19.01.2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı firmanın—– ilinde yaptığı inşaat işine ait malzeme alımlarını müvekkil firmadan yaptığını, yaptığı alımlar karşılığında da müvekkil firmaca faturaların kesildiğini, kesilen faturaların dava değeri kadar ki tutarı için önce borçluya ihtarname çekildiğini, ihtarnameye rağmen ödenmediğinden borçlu aleyhine —- dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını, borçlunun borca itiraz ettiğini, toplam —– tutarlı davalıya fatura kesildiğini, faturalara karşılık bir kısmın borcun ödendiğini, bir kısmının ödenmediğini, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu/davalının müvekkile alacağının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı, herhangi bir cevap, delil listesi dilekçesi de ibraz etmediği anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; tacirler arasındaki mal alım satımından kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan—— icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
— esas sayılı dosyası içeriğine göre; —– tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —- borçlusunun ——– tarihli cari hesap ekstresine dayanan alacak olduğu; —- asıl alacak — işlemiş faiz olmak üzere toplam —- fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından — tarihinde borca itiraz edildiği; ——- tarihli karar ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacı şirketin —— bulunduğundan talimat mahkemesince tanzim edilen bilirkişi rapor içeriğine göre özetle; ” takip tarihi olan—- tarihi itibariyle davacının davalı şirkete düzenlediği faturalar toplamının — yapılan ödemelerin —olduğu, davacının davalı şirketten —– alacaklı kaldığı, kalan borç bakiyesinin cari hesap kayıtları ile uyumlu olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı —–olduğu, defter incelemesi için yazılan talimatın belirtilen adreste davalı şirketin faaliyette bulunmadığından yerine getirilemediği anlaşılmıştır.
—– tarihli yazı cevabına göre; davacı şirketin — yılına ilişkin —- gönderildiği görüldü.
———- dönemlerine ilişkin BA formlarının gönderildiği görüldü.
Davacı, davalıya mal teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi———-
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle —– alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinin incelenemediği, HMK. 221. maddesi gereği (BA) formlarının resen dosyaya kazandırılması gerektiği —– davalının ——bildirimlerine göre temmuz ——– bildirim yapıldığı, takibe konu cari hesap içeriği faturaların davalı tarafından vergi dairesine bildirildiği, aynı miktarda beyanların davacı tarafça —bildiriminin yapıldığı, bu halde davalının —- formlarının aksini ispatlaması gerektiği, davalı tarafça herhangi bir ödeme yapıldığı savunmasının bulunmadığı, bu itibarla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle cari hesaptan kaynaklanan —- alacaklı olduğunun sabit olduğu, dava dilekçesinde dava değeri —olarak gösterildiği, sonrasında davacının açıklama ile değerin —-olarak belirtildiği, eksik harcın yatırıldığı, davacı tarafça takipten önce davalıya ihtarname gönderildiği, temerrüt koşullarının somut olayda oluştuğu, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile——sayılı icra dosyasına davalının yaptığı itirazın iptaline; takibin aynen devamına, asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE ; ——icra dosyasına davalının yaptığı itirazın İPTALİNE; takibin aynen devamına,
2-Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca 362.253,33 TL asıl alacak yönünden alınması gerekli olan harç 24.745,53 TL olmakla başlangıçta yatırılan 171,00 TL peşin harç ve 6.025,00 TL tamamlama harcının düşümü ile geri kalan 18.549,53‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafça yatırılan 171,00 TL peşin harç ve 6.025,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 6.196,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan 335,30 TL posta gideri ve 1.200,00 TL Bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.535,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 33.807,73 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —— Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19.01.2021