Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/328 E. 2020/215 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/328 Esas
KARAR NO : 2020/215

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 20/03/2017
KARAR TARİHİ : 11/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacıların ———— sahipleri olduğu, diğer ortaklar —– çoğunluk pay sahibi olduğu,———— oluşturdukları ve ————– yetkilileri oldukları, uzun yıllardır şirket yönetimini ellerinde bulundurmakla birlikte diğer azınlık pay sahiplerinin ortaklıktan doğan haklarının kullanmalarına engel olarak suistimal ettikleri, İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Sayılı dosyası ile ——– iptali, İstanbul Anadolu——–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——–. Sayılı dosyası ile sorumluluk ve tazminat, İstanbul Anadolu ———. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——-. Sayılı dosyası ile de —- atanması talepli davalar ikame ettikleri, davalı şirket çoğunluk hissesi ortakları olan —— tarihinde yapmak için karar aldıkları ve davacılara tebliğ ettikleri, davacıların 02.11.2016 tarihinde şirket merkezine gittikleri ve aynı tarihli tutanakta belirtilen belgeleri talep etmelerine rağmen şirket yetkililerinin vermekten imtina ettikleri, 11.11.2016 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısında ise 2015 yılı hesap dönemine ilişkin fınansal tabloların incelenmesine geçildiğinde TTK md. 420.gereği toplantının 1 ay sonraya bırakıldığı, 19.12.2016 tarihine ertelendiği, 19.12.2016 tarihinde gerçekleşen genel kurulda ise TTK md. 622 yollaması ile ——genel kurul kararının iptalini düzenleyen madde 445’te yer alan iptal sebepleri olan “Kanuna ve dürüstlük kuralına aykırı genel kurul karan alınması” sebepleri vuku bulduğundan huzurdaki davayı ikame ettikleri, Genel kurul gündeminin zorunlu maddesi olan ibra hususu’nun gündeme eklenmesi için uyanda bulunulmasına rağmen oylama yapılarak talebin reddedildiği, Limited ortaklıklarda bilgi alma ve inceleme hakkım düzenleyen TTK md. 614’e gerek genel kurul öncesi gerek genel kurul esnasında aykın hareket edildiği, faaliyet raporunda şirket müdürlerinin yurtiçi ve —————–giderlerini gösteren kalemin karşılığında “yoktur” ibaresi yazılı olmasına rağmen şirket müdürü —————–soruyu “Anılan faaliyetler ile ilgili olarak herhangi bir yolluk veya ödenek verilmemektedir ve tüm giderler şirket tarafından karşılandığı, makine alımı hakkındaki sorunun genel ve tatminkar olmayan şekilde cevaplandığı, Faaliyet raporunun 4/b maddesinde yer alan kontrollerin şirket müdürleri ve çalışanlar tarafından yapıldığı şeklinde ticari ve iktisadi yaşam ile bağdaşmayacak şekilde yanıt verildiği, şirket hedefleri ile ilgili soruya———– “Açıklama yapma zorunluluğu bulunmadığı” yanıtını verdiği, sermaye artırım ihtiyacının gerekçesi sorulduğunda günümüz ekonomik koşullan ve pazarda rekabet gibi mali ve hukuki niteliği olmayan yanıt verildiği, şirketin kredi kartının ve avantajlannın ne şekilde kullanıldığı sorulduğunda şirket giderleri için kullanıldığı şeklinde sözlü beyanla yanıtlandığı ancak bu hususta mali veri paylaşılmadığı, şirket müdürlerinin şirket adına bağışlama bulunma karan aldıklannın anlaşıldığı bu hususta sorulan soruya tatmin edici olmayan bir cevap verdikleri, şirket pay nisaplarının derdest bir dava konusu olduğu bu sebeple kar dağıtım tablosunun davaya konu uyuşmazlıktan önceye çekilmesi gerektiğinin belirtildiği ancak bu talebin oy çokluğuyla reddedildiği, davacılann şirkette haklarının gözetilmediğinin ileri sürüldüğü ve bu talebin de reddedildiği, ileri sürülerek ——- yılı olağan genel kurulun iptali talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacıların davalı şirket ortakları olan—- pay almak suretiyle davalı şirkete 2013 yılında dâhil oldukları, davacılann bugüne kadar şirket yönetiminde rol almadıkları gibi zorunlu olmadıkça şirket merkezine dahi uğramadıklan, aynı sektörde faaliyet gösteren diğer ortaklıklan olan “———————– ünvanlı şirketleri ile ilgilendikleri, davalı şirketin müdürler kurulu —— yoğun ve özverili çalışmalan ile sektörde hatırı sayılır bir konuma, tanınmışlığa ve karlılığa ulaştığı, kazançlarının tamamım öz sermayeye eklemek suretiyle günden güne büyüdükleri, davacılann gelişme ve büyüme döneminde ortalarda hiç görünmedikleri şirketin ticari ve hukuki mücadelelerini uzaktan izledikleri ve davalı şirketi sadece diğer şirketleri ile yaptıklan ticaretin tarafı ——– olarak gördükleri, davalı şirketin 2014 yılında gerçekleştirilen genel kurul toplantısının hazırlığı ve icrası aşamasında kötü/keyfî yönetim ve suistimal isnattan ile ortaya çıktıktan ve genel kurul toplantısına katılmak ve şirket iş ve işleyişinden bilgi alma haklannın engellendiği iddiası ile davalı şirket ve diğer ortaklar aleyhine İstanbul Anadolu ——-. Asliye Ticaret Mahkemesi ————–Sayılı dosyası üzerinden dava açtıklan, bir yandan genel kurul kararlannın yokluk ve butlan nedenleri ile iptalini talep ederken, diğer yandan şirkete özel denetçi atanması talebinde bulundukları, şirketin 15.09.2015 tarihinde açılan 2014 yılı genel kurul toplantısının davacı vekillerinin inceleme talepleri ile 15.10.2015 tarihinde tamamlandığı, 2014 yılı genel kurul toplantılannın tamamlanmasını müteakip taraflar arasındaki ihtilafların sulh yolu ile çözümlenmesi için seri görüşme ve toplantılar icra edilmiş ise de davacılann fahiş bedel talebinde bulunmalan, nihayet davalı şirketin diğer ortaklarının hisseleri için talep ettikleri aynı bedelle hisselerin kendilerine devretmek yönündeki tekliflerini de kabul etmedikleri, İstanbul Anadolu —– Asliye Ticaret Mahkemesi—– sayılı dosya üzerinden müvekkil şirketin diğer ortaklan olan ———–aleyhine sorumluluk ve tazminat davasının derdest olduğu, davacı yanın işbu davası ile aynı maddi neden ve hukuki sebeplere dayanarak açtığı ve derdest olan İstanbul Anadolu——. Asliye Ticaret Mahkemesi —-. Sayılı dosyanın işbu dava bakımından bekletici mesele sayılması gerektiği, davacı tarafın, dava nedeni olarak dayandığı iddiaların gerek maddi ve hukuki dayanaktan, gerekse samimiyetten yoksun olduğu ve iddiaların kendisi ile çeliştiği, davacımn dava dilekçesinde, hiçbir delil ve dayanak belirtmeksizin varsayımsal olarak “Pay sahiplerinin gerçeğe aykın bilanço oluşturarak kendilerini şirkette alacaklı konuma getirmiş olmaları” ve ————————-” iddiasında bulunan davacıların, 10.04.2014 tarihli genel kuruluna dek şirketin karar alma mekanizmalarına dâhil edildiği, ana sözleşme tadili gibi şirket bakımından önem arz eden kararların müzakere ve tesis sürecinde bulunarak oluşan kararlan imza ettiklerini, Davacılann ———————————— gibi iddialan 12 yıllık ortaklarının sürecinin ardından ilk kez dile getirmelerinin, iddialannın yargı makamları önüne taşımak için bunca yıl beklemiş olmalarının iyi niyet ile bağdaşmadığı, kötü yanlı yönetim ve şirketi zarara uğratma iddialannın haklı ve yerinde olmadığını, açılan ve halen derdest olan İstanbul Anadolu—– ATM ——— Sayılı dosyanın işbu dava bakımından bekletici mesele yapılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce alınan 16/10/2018 tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davalı şirket defterler ve muhasebe kayıtlannın TKK ve sair mevzuat ile yerleşik muhasebe uygulamalarına uygun olarak tutulduğu, davalı şirket müdürler kurulunun 2015 yılı faaliyet raporunda genel kurula sunulan bilgilerin, şirketin ticari defter ve mali kayıtlannda yer alan bilgilerle örtüştüğü, davalı şirket genel kurulunda ortakların sorularına müdürler kurulunca verilen ve tutanaklara yansıyan yanıtlarda mali kayıtlarda tespit edilen bulgularla çelişir bir hususun tespit edilemediği, genel kurulda müdürler kurulunun kendisine yöneltilen sorulara daha detaylı ve açık bir şekilde yanıt vermesinin mümkün olabileceği, bu halde davacıların bilgi alma hakkını karşılayıp karşılamadığı ve genel kurulun iptal edilip edilmeyeceği şeklinde kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizce alınan 30/09/2019 tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle; gündemde açık bir ibra maddesinin olmadığı durumlarda, finansal tabloların onaylanmasının örtülü ibra olarak değerlendirilebileceği ancak bu halde ——olan görüş uyarınca- TTK m. 436’da yer alan oydan yoksunluk hallerinin uygulama alanı bulacağı, fınansal tabloların onaylanmasına ilişkin kararda müdürlerin de oy kullanmış olduğu ve alınan kararın müdürlerin oylan ile alınmış olması sebebiyle örtülü ibranın gerçekleştiğinden de bahsedilemeyeceği, bu itibarla fınansal tabloların onaylanmasına ilişkin maddenin nisaplara aykırılık sebebiyle geçersiz olduğu, bilgi alma hakkının kullandırılmaması sebebiyle alınan genel kurul kararının iptal edilebilmesi, verilmeyen bilgi ile alınan karar arasında illiyet bağı olması şartına bağlı olduğu, bilgi alma ve inceleme haklarının cevapsız bırakılması, reddedilmesi veya pay sahiplerine yeterli bilginin verilmemesi durumunda, TTK m. 437/V uyarınca mahkemeden bilgi alma ve inceleme hakkı talep etme imkanı bulunması sebebiyle doktrinde, bu gibi hallerde iptal davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığının ileri sürüldüğü, davalı şirket müdürler kurulu tarafından saklanan bilgilerin, söz konusu kararların alınmasında etkili olduğu sonucuna vanldığı ihtimalde, alınan kararların iptale konu olmasından bahsedilebileceği, ancak bu durumda, verilmeyen bilgi sebebiyle genel kurulda alınan hangi kararların iptale tabi olacağının da açıkça belirlenmesi gerektiği, bilgi alma hakkının ihlal edilmiş olmasının, bir genel kurulda alınan bütün kararların geçersizliği sonucunu doğurmayacağı, genel kurulda alınan kararlarda usule ilişkin olarak bir hukuka aykırılık bulunmadığı, yukarıda da izah edildiği üzere, gerek ibraya gerek de bilgi alma ve inceleme haklarının ihlaline ilişkin davacı iddialarının, genel kurulda alınan bütün kararların iptaline sebep olmayacağı şeklinde kanaatini bildirmiştir.
Dava, davalı şirketin 19/12/2016 tarihli 2015 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu genel kurul kararaının ve ekinde sunulan hazirun cetvelinin tetkikinden; davalı şirketin tüm hissedarlarının uyuşmazlık konusu genel kurul toplantısına katıldığı belirlenmiş, ancak alınan kararlara yönelik bir muhalefet şerhi sunulmadığı tespit edilmiştir.
TTK 445. maddesinde genel kurul kararının iptal sebepleri; 446. maddesinde ise iptal davası açabilecek kişiler sayılmış olup; iş bu davanın da 445.maddede anılan 3 aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüş; ne var ki TTK 446/1-a maddesinde işaret edildiği suretle toplantıda hazır bulunup da karar olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten unsuru yönünden eksiklik bulunduğu anlaşılmıştır. Toplantıya katılıp, olumsuz oy kullanan kişiler için, alınan genel kurul kararının iptalinin talep edilebilmesi yönünden muhalefet, dava şartıdır ve işbu davada bu dava şartı eksiktir.
Muhalefet şerhine ilişkin dava şartı yokluğu iptal edilebilir kararlar yönünden geçerli olmakla birlikte, alınan kararlarda yokluk ve butlana ilişkin eksiklikler yönünden yapılan incelemede; davaya konu genel kurulda ibraya ilişkin gündem maddesi bulunmadığı, finansal tabloların onaylanmasında ise müdür olan dava dışı ortakların katılımı ile davacıların ret oyuna karşılık dava dışı müdürlerin kabul oyu ile oy çokluğuyla karar alındığı tespit edilmiştir.
Bu kapsamda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin ———.Hukuk Dairesi’nin ——- Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere; TTK 619.maddede yönetime katılmış olanların, müdürlerin ibrasında oy kullanamayacaklarına ilişkin kural, sadece açık ibrada değil, TTK 424. maddesine göre örtülü ibra kararlarında da uygulama alanı bulur.
Davaya konu genel kurul kararlarında da ibranın ayrı bir gündem maddesi halinde görüşülüp oylanmadığı belirlenmekle; finansal tabloların oylanmasında; TTK 424.maddesi ile TTK 619. maddeleri gereği dava dışı müdürlerin oydan yasaklı olduğu halde oy kullandıkları, diğer oyların da davacı azınlık pay sahiplerine ait olduğu, yasaklı oylar dışında TTK 620.maddesinde aranılan çoğunluğun sağlanmamış olduğu belirlenmekle finansal tabloların onaylanmasına ilişkin kararın, gerekli nisabın sağlanmamış olması yönünden yoklukla malul olduğu anlaşılmış olup durumun tespitine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 19/12/2016 tarihinde gerçekleştirilen 2015 yılı olağan genel kurul toplantısında; gündemin dördüncü maddesi gereğince, 2015 yılına ilişkin finansal tabloların onaylanmasına dair (II) numaralı kararın yoklukla malul olduğunun tespitine,
—————— istemler yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davanın reddedilen kısmı yönünden ——– göre davalı için takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4————- tarifesine göre davacı için takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 67,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 6.000,00 TL bilirkişi gideri , 236,70 TL posta gideri olmak üzere toplam 6.236,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.