Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/326 E. 2018/258 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/326 Esas
KARAR NO : 2018/258

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2017
KARAR TARİHİ : 13/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 20/03/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yasa uyarınca kurulmuş bir insan kaynakları firması olduğunu, bankalara, finans kurumlarına ve diğer şirketlere yardımcı personel temin ettiğini, bu tip personel yarım veya tam zamanlı olarak şirketlerde istihdam edilerek temizlik hizmetlerini ve çay – yemek servisi gibi diğer işleri yaptıklarını, davalı da müvekkilinin şirketin bu şekilde hizmet verdiklerinden biri olduğunu, borçlu-davalı firmaya verilen hizmetlere karşılık çeşitli tarihlerde fatura kesildiğini, 25.07.2016 tarihinden 58.926,73.-TL devren gelen alacağın bakiyesi 26.09.2016 itibariyle 7.423,07.-TL olduğunu, davalı firmanın yetkilileri ile muhtelif tarihlerde e-mail yoluyla haberleşilerek borç defalarca teyit edildiğini, icra takibi yapıldığını, ödeme emri karşı tarafa 14.10.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, davalının İstanbul Anadolu — İcra Müd. —E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 17/04/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil firma medya sektöründe hizmet vermediğini, davacı tarafından müvekkil aleyhine İstanbul Anadolu —. İcra müdürlüğünün — e. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, süresi içinde takibe itiraz edildiğini, bu dosya ile itirazın iptali davası açtığını, söz konusu dava usul ve yasaya aykırı olduğundan reddi gerektiği, müvekkilin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek, davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, davacı tarafından yapılan haksız takip sebebi ile %20’den aşağı olmamak üzere müvekkil lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Istanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün — İcra dosyasının celp edilip mahkememiz dosyası arasına alınmıştır. Dosya konusunda uzman Mali Müşavir Bilirkişi —‘a tevdi edilerek rapor alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı , davalıya yardımcı personel istihdam hizmeti verdiğini ,bundan kaynaklı cari hesap alacağının oluştuğunu belirterek 7.423,08 tl alacağının tahsili amacıyla icra takibi yapmış olup takibe itiraz edilmekle iş bu itirazın iptali davasının İİK 67/2 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Takibe konu İstanbul Anadolu—.İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 25.07.2016 ,25.08.2016 ve 26.09.2016 tarihli fatura alacaklarından dolayı 7.423,08 tl asıl alacak ve 69.04 tl işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.492,12 tl ni tahsili amacıyla 11.10.2016 tarihinde davalı hakkında icra takibi yapıldığı, davalının borcu olmadığı gerekçesiyle 20.10.2016 tarihinde takibe itiraz ederek durmasına neden olduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf cevap dilekçesinde, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, defterleri incelenediğinde bu durumun ortaya çıkacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
— Vergi Dairesine yazılan yazıya verilen cevapta davacı tarafından kesilen faturaların davalı tarafından herhangi bir nedenle vergi dairesine sunulmadığı anlaşılmış, davalının 2016 yılı 7-8 ve 9.aylara ait form BA ları dosyaya cep edilmiştir.
Tarafların tacir olmaları, uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklanması nedeniyle mali müşavir bilirkişi marifetiyle tarafların 2015- 2016 yılı defterleri üzerinde inceleme yaptırılmış, bilirkişi — tarafından sunulan raporda ; davacının 2015- 2016 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, bu defterlere göre davalı ile aralarında bir ticari ilişkinin bulunduğu, düzenlemiş olduğu faturaları 120.21 nolu alıcılar kodunda hesabın borcuna , yapmış olduğu tahsilatları ise bu hesabın alacağına kayıt etmiş olduğu, 11.10.2016 tarihi itibariyle davalıdan 7.423,08 tl alacaklı olduğu, davalının 2015-2016 yılı ticari defterlerinin de usulüne uygun tutulduğu, davacı yan ile olan hesap hareketlerinin defterin 320.11.M009 satıcılar hesap kodunda takip edilmekte olduğu, davacı yanca düzenlenen faturaların bu hesabın laacağına, yapmış olduğu ödemeleri ise bu hesabın borcuna kaydetmiş olduğu ,kendi defterlerine göre 11.10.2016 takip tarihi itibariyle davacıya 7.423,08 tl borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davalı taraf ticari ilişkiyi inkar etmekte ise de usulüne uygun tutulan ticari defterlerinin bu ticari ilişkiyi doğruladığı, davacı tarafça düzenlenen faturalara itiraz etmeyerek ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydetmek suretiyle fatura içeriğini doğruladığı ve davacıya takipte talep edilen miktar kadar borçlu olduğu anlaşılmakla sair itirazlarının reddi ile davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
VUK 148-149 maddeleri gereği fatura bedellerinin her birinin KDV hariç 5.000 tl nin altında olması nedeniyle form BA kapsamında davalı tarafından vergi dairesine bildirim yükümlülüğünün olmadığı anlaşılmıştır.
Davavı taraf her ne kadar takip talebinde işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de BK 117 gereği bir alacağa faiz talep edilebilmesi için ya sözleşme ile belirlenen bir vade bulunmalı yani ödeneceği tarih kesin olarak belli olmalı yada davalının ihtar yada ihbarla temerrüde düşürülmesi gerekir. Dosya kapsamında taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığı için ödeneceği tarih belli olmadığı gibi davalıya yapılmış herhangi bir ihtar yada ihbar da bulunmadığından davacının takip öncesi dönem için işlemiş faiz talep edemeyeceği anlaşılmıştır.
Her iki taraf tacir olup yapılan iş ticari iş kabul edilmekle davacının ticari avans faiz talebi yerinde olduğundan takipten itibaren asıl alacağa ticari avans faizi uygulanmasına , yine alacağın kaynağı fatura olup alacak miktarı belirli bulunmakla ve hesaplanması yargılamayı gerektirmemekle davalının haksız yere takibe itiraz ederek alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu anlaşılmakla asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın kısmen kabulü ile,
Davalının İstanbul Anadolu — İcra Müdürülüğünün — E sayılı dosyasında 7.423,08 TL asıl alacak yönünden takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin 7.423,08TL üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemlerinin reddine,
Takip öncesi dönem için faiz istenemeyeceğine,
Asıl alacak miktarı belirli bulunmakla, 7.423,08 TL’nin % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,.
Taraflar tacir olmakla, takipten itibaren asıl alacağa yıllık % 10,50 ve yıllara göre değişen oranda ticari avans faizi uygulanmasına,
2-Davacı tarafça yapılmış 31,40 TL başvurma, harcı, 90,51 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam126,51 TL harç gideri ile tebligat ve bilirkişi ücreti olarak toplam 896,10 TL masraf olmak üzere toplam 1.022,61 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 1.012,38 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Alınması gereken 507,07 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 90,51 TL nin mahsubu ile bakiye 416,56 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Kabul edilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarife uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşıverilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/03/2018