Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/307 E. 2018/378 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/307 Esas
KARAR NO : 2018/378

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2017

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 15/03/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle;alacaklı ve borçlu arasında ticari bir ilişki bulunduğunu, borçlunun taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığına dair de bir itirazının bulunmadığını, davalı borçlu 24/02/2017 tarihinde cari hesap mutabakatı hususunda müvekkil şirkete başvuruda bulunduğunu, müvekkil şirket tarafından davalı borçlunun iddia ettiği şekilde mal ve hizmet alımı yapılmadığı ve davalı borçlu tarafından kendilerine gönderilen ve kendilerince teslim alınan fatura bulunmadığı bahisle mutabık kalınmadığı beyan ettiğini, davalı borçlunun kendilerine gönderilen ödeme emrinin tebliğine kadar da herhangi bir itirazları bulunmadığını, belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 17/05/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle;Davacı, müvekkil şirketi muhatap göstererek 1000 adet — In yazılım programına ilişkin KDV dahil 46.638,32-TL bedelli faturayı düzenlemiş ve müvekkil şirkete gönderdiğini, müvekkil şirket faturada belirtilen gayrimaddi malları dijital ortamda veya başka herhangi şekilde teslim almadığını, müvekkil şirket ile davacı arasında önceden mevcut olan ticari ilişkiler sebebiyle şirket muhasebe departmanı, davacı tarafından gönderilen faturayı sehven müvekkil şirket ticari kayıtlarına aldığını, dolayısıyla süresi içerisinde faturaya itiraz etme imkanı ortadan kalktığını, müvekkil şirketin davacı tarafından gönderilen faturadaki malları teslim almadığını sehven ticaret kayıtlarına geçirilen faturaya ilişkin derhal iade faturası tanzim edildiği gözetilerek davanın reddine, kötüniyetli olarak huzurdaki davayı ikame eden davacı şirketin alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Istanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün —- İcra dosya aslının celp edildiği,
— Vergi Dairesi Müdürlüğüne, — Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapların geldiği,
Mahkememiz dosyası davacı şirketin defterlerin incelenmesi için Nöbetçi Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemisine talimat yazılarak rapor alındığı,
Dosya konusunda uzman Mali Müşavir bilirkişi —- a tevdi edilerek bilirkişi raporu alınmış ve mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün — E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalı hakkında 28/12/2016 tarihli 46.638,32 TL bedelli 1 adet faturaya dayalı 06/02/2017 tarihinde icra takibi yaptığı, davalının itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların tacir olmaları nedeniyle ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair karar verilmiş, davacının adresinin Eskişehir olması nedeniyle bu yer mahkemesi aracılığıyla davacının incelenen defterlerine göre; davacının 2015-2016 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davaya konu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, karşılığında herhangi bir tahsilat kaydı bulunmadığı, — Vergi Dairesinden gelen yazıya göre davalının takip konusu faturayı 2016/12 döneminde kayıt altını aldığı için hizmetin yerine getirildiği anlamının ortaya çıktığı, davalı firmanın 02/01/2017 tarihinde — nolu faturayı düzenleyerek iade ettiği , iade faturasının davacı tarafça teslim alınmadığı bildirilmiştir.
Davalının incelenen defterlerine göre; 2015-2016-2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının defterlerine göre taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davacı tarafından düzenlenen takibe konu 28/12/2016 tarihli 46.638,32 TL tutarlı faturanın davalının defterlerinde kayıtlı olduğu , faturaya ilişkin davalı tarafından davacıya yapılan bir ödemenin mevcut olmadığı,31/12/2016 tarihi itibarıyla davalı defterlerine göre davalının davacıya 46.638,32 TL borçlu olduğu, davalı tarafından düzenlenen 02/01/2017 tarihli iade faturasının kaydedilerek bakiyenin sıfırlandığı, incelenen faturalara göre davacının fatura içeriği mal ve hizmeti davalı yana teslim ettiği, faturanın usulüne uygun düzenlendiği, davalı tarafça düzenlenen “vade farkı” açıklamalı faturanın davacı defterlerinde yer almadığı, davalı tarafça neye ilişkin kesildiğinin dayanağının bulunmadığı, buna göre davacının takip tarihi itibarıyla davalıdan 46.638,32 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yapılan defter incelemeleri, faturalar ve icra takibi göz önüne alındığında davalının takibe konu faturayı 2016 yılı Aralık ayı itibarıyla Üsküdar Vergi Dairesine form BA suretiyle bildirdiği, daha sonra ” gerçeğe aykırı olduğu için satış faturasını iade ettiğine ” dair yaptığı açıklamanın dayanağının bulunmadığı, zira iade faturasının davacıya teslim edildiğine dair bir belge bulunmadığı gibi davacının defterlerinde iade faturasının kayıtlı olmadığı, davaya konu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve ödenmiş karşılığının bulunmadığı, davalının bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde belirtiği ” davacı tarafından gönderilen faturayı sehven ticari kayıtlarına aldıklarına ve dolayısıyla süresi içerisinde faturaya itiraz etme imkanının ortadan kalktığına” dair savunmasına göre faturanın sehven kaydına rağmen vergi dairesine form BA ile birlikte sunulması karşısında dayanaksız kaldığı anlaşılmakla davalının itirazlarının reddi ile davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
Davalının fatura kapsamı hizmetin ifası ve borçlu durumu ile ilgili son delil olarak yemin deliline dayandığı görülmekle bu teklif hatırlatıldığında yemin deliline başvurmayacaklarını beyan etmesi nedeniyle dosyadaki delil durumu itibarıyla değerlendirme yapılarak bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kabulüne dair karar verilmiş, alacağın faturaya dayalı olması nedeniyle likit olup, hesaplanmasının ayrıca yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle takibe haksız yere itiraz eden davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve tarafların tacir olup, işin ticari nitelikte olması nedeniyle takipten itibaren asıl alacağa ticari avans faizi uygulanmasına dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın kabulü ile ;
2-Davalının İstanbul Anadolu —İcra Müdürlüğünün — E. Sayılı dosyasında yaptığı takibe itirazın iptali ile takibin 46.638,32 TL üzerinden devamına,
3-Takipten itibaren asıl alacağa yıllara göre değişen oranda ticari avans faizi uygulanmasına,
4-Alacak miktarı likid- belirli bulunmakla asıl alacak olan 46.638,32 TL’nin % 20’si ( 9.327,66 TL ) oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafça yapılmış 31,40 TL başvurma harcı, 563,28 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 599,28 TL harç gideri ile tebligat, talimat masrafı ve bilirkişi ücreti olarak 2.218,20 TL masraf olmak üzere toplam 2.817,48 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.480,22 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 3.185,86 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 563,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.622,58 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından sarfı yapılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/04/2018