Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/269 E. 2019/920 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/269 Esas
KARAR NO: 2019/920
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 06/03/2017
KARAR TARİHİ: 08/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirketin bir kısım ürün satışı konusunda mutabakata varmış olduğunu, bu mutabakat çerçevesinde davacı şirketin edimini yerine getirdiğini, davacı şirketin satışını yaptığı ticari malların davalı şirkete satılarak teslim edildiğini, davalı şirket ile yapılan görüşmeler nitecisinde, davalının davacı şirkete ——– TL borçlu olduğu noktasında —– tarihinde mutabakata varıldığını, davalı ile yapılan görüşmeler sonuçsuz kaldığından bahisle İstanbul Anadolu 14.İcra Müdürlüğü’nün ——- sayılı takip dosyasıyla takip başlatıldığını, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenle, diğer dava hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, —– TL alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatıyla birlikte takip tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, masraf ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ekli açıklamalı davetiyenin tebliğ edilmiş olduğu, ancak davalının yasal süresi içinde davaya karşı cevap dilekçesi vermemiş olduğu görülmüştür.
Dava; satış sözleşmesinden kaynaklı olarak davacının alacaklı olduğundan bahisle başlatılan takibe, davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı şirket arasında sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, davacının sözleşmeden kaynaklı edimini yerine getirip getirmediği,mal ve hizmet tesliminde bulunup bulunmadığı, bu itibarla dava konusu faturalardaki tutar kadar davalı şirketten alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının——- borçlusunun —— olduğu, asıl alacak + işlemiş faiz toplamı —- TL tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, örnek no:7 ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilince verilen—- havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür.
—- yazılan yazıya cevap verildiği, davalının —– dönemine ilişkin BA (Bilanço Alış) formunun gönderildiği, —– TL toplam bedelli üç belge için bildirim yapıldığı görüldü.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen raporda; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, takip tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan —- TL alacaklı olduğu, davalının verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerini inceleme için sunmadığı, takibin dayanağının davacı tarafından davalı yana düzenlenen- adet toplam —- TL bedelli fatura olduğu, — adet irsaliyeli fatura üzerinde yapılan incelemede faturaların açık fatura olarak belirlendiği, faturaların imza karşılığı teslim edildiği, mutabakat mektubunda belirlenen —– TL borcun ticari defterlerle örtüştüğü tespit edilmiştir.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura, ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler, yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir.———-
HMK’nun 169 ve devamı maddelerinde düzenlenen düzenlenen isticvap; bir davada o dava ile ilgili belli vakıaların açıklığa kavuşturulması, varlığı ve yokluğu konusunda aleyhine olan tarafın ikrarının sağlanması amacıyla hakimin kendiliğinden veya taraflardan birinin isteminin kabulü ile başvurabileceği usuli bir işlemdir. Dosyaya anılan fatura ile ilgili sevk irsaliyesi sunulmuş, mahkememizce bu sevk irsaliyesi altındaki teslim alan imzasının davalı çalışanına ait olup olmadığı konusunda araştırma ve inceleme yapılması amacıyla davalı tarafa ihtaratlı isticvap davetiyesi çıkartışmış, davalı şirket yetkilisi belirlenen gün ve saatte duruşma salonuna gelmemiştir.
Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerekir.——
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama, yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan —–TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini süresinde ibraz etmediği, davalının B/A bildirimlerine göre bir takım faturaların vergi dairesine bildirildiği, bu halde davalının B/A formlarının aksini ispatlaması gerektiği, davacı tarafından dosyaya sunulan irsaliyeler altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine veya temsilcisine ait olup olmadığı hususunda davalının isticvap edilmesi için davalıya ihtaratlı davetiye çıkartıldığı, davalının geçerli bir mazereti bulunmadan duruşmaya gelmediği, bu itibarla mal ve hizmetin teslim alındığı maddi vakıasının ikrar edildiği, davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, davalının takipten önce temerrüde düştüğünün ise davacı tarafından ispatlanamadığı anlaşıldığından, açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğünün —– sayılı takip dosyasında yapılan itirazın —– TL asıl alacak yönünden iptaline, aşan istemin reddine, takibin asıl alacak yönünden aynen devamına,
Asıl alacak olan 22.876,87 TL %20 sine tekabül eden 4.575,37 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.562,72 TL harçtan peşin alınan 287,51 TL ile 119,03 TL icra harcın mahsubu ile bakiye 1.156,18 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 2.745,22 TL nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ve 287,51 TL peşin harç ile 119,03 TL icra harcı toplamı: 437,94 TL ile 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 138,10 TL posta masrafı olmak üzere toplam: 1.138,10 TL yargılama giderinden davanın red 3,90 ve kabul 96,10 oranına göre hesaplanan 1.093,71 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/10/2019