Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/233 E. 2023/499 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/233 Esas
KARAR NO : 2023/499

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2017
KARAR TARİHİ : 08/06/2023

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —–. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; davalı takip alacaklısı tarafından çalıntı —- şubesinin (—–)çek nolu 31.01.2017 keşide tarihli 12.000,00-TL bedelli çekin —–. İcra Müdürlüğünün —- ve —— sayılı dosyasıyla çalıntı—- Şubesinin—–)çek nolu 30.01.2017 keşide tarihli 12.500,00-TL çekin ise aynı icra müdürlüğünün ——sayılı dosyası ile takip konusu yapıldığını, icra dosyaları tetik edildiğinde görüleceği üzere çalınan ve takip konusu yapılan çeklerde, davacı müvekkilinin cirosundan sonra —— cirosu bulunduğunu iş bu davalı ile müvekkilinin hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığı gibi diğer davalılarla da hiçbir ticari ilişkisinin olmadığı gibi diğer davalılarla da müvekkilinin hiçbir ticari ilişkisi olmadığını, davacı şirketin kendisinden sonra ciroları bulunan davalıları ve davalı takip alacaklısını hiçbir suretle tanımadığını, davalılara borçlu olmadığı halde icra tehdidi ve haciz baskısıyla—–. İcra müdürlüğünün—– Esas sayılı dosyasına ödemek zorunda bırakılan 16.381,15 TL’nin 24/02/2017 tarihinden—-. İcra müdürlüğünün—– Esas sayılı dosyasına ödemek zorunda bırakılan 15.735,58 TL’nin 24/02/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile davalı takip alacaklısından istirdatına, davalı takip alacaklısına dava sonuna kadar ödenmemesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

ll. SAVUNMA:
Davalıların davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, menfi tespit ve istirdat davasıdır.
Uyuşmazlık; Davacının—-.İcra Müdürlüğü’nün —–sayılı takiplerine konu çeklerden dolayı davalılara borçlu olup olmadığı ve yine takip dosyalarına ödenen 15.735,58 TL ve 16.381,15 TL’nin istirdadı gerekip gerekmediği hususundadır.
Davaya konu çekler incelendiğinde;
—- Şubesi’ne ait, —– Seri numaralı, 12.000,00 TL bedelli, 31.01.2017 tarihli, Keşidecisi —– adlı şirket, Lehtar ve İlk cirantasının—– adlı şirket, sonraki cirantalarının —– adlı şirket, —— adlı şirket ve hamilinin —– olduğu,
Diğer Çekin ise—–ait, —- Seri numaralı, 12.500,00 TL bedelli, 30.01.2017 tarihli, Keşidecisi—– Lehtar ve İlk cirantasının—— adlı şirket, sonraki cirantalarının —–adlı şirket ve hamilinin ——- olduğu,
Davaya konu çeklerin hamilce bankaya ibraz edildiği, Bankaca ——.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ödeme yasağı nedeniyle ödeme yapılmadığı,
Bunun üzerine — Davalı ——tarafından, cirantalar ( davacının da içinde bulunduğu) ve keşideci aleyhine —-.İcra Müdürlüğünde takip başlattığı,
Takip neticesinde, davacı şirketin —–.İcra Müdürlüğü —-Esas sayılı dosyasına 24.02.2017 tarihinde 15.735,58 TL, —-.İcra Müdürlüğü —— Esas sayılı dosyasına 24.02.2017 tarihinde 16.381,15 TL ödemede bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin iddiası, söz konusu çeklerin——- adlı şirkete cirolanarak gönderilmek için kargo şirketine verildiği, kargo şirketince söz konusu çekin 11.08.2016 tarihinde kaybedildiği, davalılar ile hukuki ilişkisi bulunmadığı, bu nedenle davalılara borçlu olmadığının tespiti ile ödenen bedellerin avans faizi ile istirdadını talep etmiştir.
Dava konusu çekler hakkında, —–.Asliye Ticaret Mahkemesinde zayi nedeniyle iptal davası açıldığı, bu dava dosyası kapsamında ödemeden men yasağı verildiği, dosyada yine 11.08.2016 tarihli —— çalışanının kargoların çalındığına dair müşteki ifadesinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı —-Şirket Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davalının, davacıdan hemen sonra gelen ciranta olması nedeniyle davacı ve davalının defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, davacı tarafın talimat mahkemesi aracılığıyla incelemesi yaptırılarak düzenlenen 22.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda, davacı ile Davalı——adlı şirketin herhangi bir ticari ilişkisi olmadığı saptandığı, davalının ise inceleme gününe katılmayarak defterlerini ibraz etmediği, bu kapsamda davacının davalı ile ticari ilişkisi bulunmadığı, bu sebeple davacının ödemek zorunda kaldığı bedelden davalı şirketin sorumlu olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüyle 32.116.00 TL’nin istirdadına karar verilmiştir.
Diğer Davalılar Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davaya konu çekler incelendiğinde;
—–Şubesi’ne ait, —— Seri numaralı, 12.000,00 TL bedelli, 31.01.2017 tarihli, Keşidecisi—– şirket, Lehtar ve İlk cirantasının —-şirket, sonraki cirantalarının —– adlı şirket, ——adlı şirket ve hamilinin —– olduğu,
Diğer Çekin ise, —– ait, —– Seri numaralı, 12.500,00 TL bedelli, 30.01.2017 tarihli, Keşidecisi —– Lehtar ve İlk cirantasının —– adlı şirket, sonraki cirantalarının —– adlı şirket, —–adlı şirket ve hamilinin —– olduğu,
Bu kapsamda, davacı ile davalılar arasında başkaca ciranta bulunduğu sabittir.
Çeklerin ciro silsilesi incelendiğinde, ciro silsilesinde bir kopuklukta yoktur.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesiyle, çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü olacağı hüküm altına alınmıştır. Belirtilen kanun hükmü uyarınca davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu ve yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. (Yargıtay —-HD —–
Somut olayda, davacının bu husustaki ispat külfetini yerine getiremediği, davalıların çeki kötü niyetle iktisap ettiğine veya iktisabında ağır kusurlu bulunduğuna dair delil ibraz edemediği, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerde de, davalının davaya konu çeki kötü niyetle iktisap ettiğini gösterir bir emare bulunmadığı anlaşılmaktadır. Belirtilen nedenlerle, davalıların davaya konu çeki kötü niyetle iktisap ettiğinin kanıtlanamadığı gözetilerek, Davalıları —– adlı şirket yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davalı—- Şirket Yönünden ;
DAVANIN KABULÜ İLE;
—–Şubesi’ne ait, —– Seri numaralı, 12.000,00 TL bedelli, 31.01.2017 tarihli, Keşidecisi —– şirket, Lehtar ve İlk cirantasının —–adlı şirket olan çek hakkında, —-.İcra Müdürlüğü —– sayılı takip dosyasında ödenen 15.735,58 TL ve—— ait, —– Seri numaralı, 12.500,00 TL bedelli, 30.01.2017 tarihli, Keşidecisi —– Lehtar ve İlk cirantasının —–adlı şirket olan çek hakkında —-.İcra Müdürlüğü—— sayılı takip dosyasında ödenen 16.381,15 TL’nin, her iki alacağında 24.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2) Davalılar ——Adlı şirket Yönünden;
Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan davaların AYRI AYRI REDDİNE,
3)Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.193,89 TL karar ve ilam harcından 548,47 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.645,42 TL karar harcının davalı ——tahsili ile hazineye irat kaydına,
4)Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı—— tahsili ile davacıya verilmesine,
5)Davacı tarafından yatırılan 579,87 TL harcın davalı ——- tahsili ile davacıya verilmesine,
6)Davacı tarafından yatırılan 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 713,70 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.313,70 TL yargılama giderinin davalı —— tahsili ile davacıya verilmesine,
7)Davalılarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.