Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/229 E. 2021/370 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/229 Esas
KARAR NO: 2021/370
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/06/2016
KARAR TARİHİ: 23/03/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı bankadan—– kullandığını, davacının kredi borcunun yanında haksız şekilde talep edilen masrafları ödemek zorunda kaldığını, bankanın krediyi kullandırırken ve yapılandırma sırasında kredi tahsis ücreti adı altında — ekspertiz ücreti adı altında—– tahsil ettiğini, kredi erken ödeme komisyonu en fazla çekilen kredinin %2’si kadar olabilecekken haksız olarak %3 oranında olmak üzere — tahsil edildiğini, toplamda —–haksız ödeme alındığını, bu tutarın sözleşme öncesi bilgi formu ve sözleşmede yer almadığını, komisyon ve masraf kesintisi alınmasının haksız şart olduğunu belirtmiş, —– avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilince cevap dilekçesinde özetle; davacının genel kredi sözleşmesi kapsamında ticari kredi kullandığını, davacının gerçek kişi tacir konumunda olduğunu, sözleşmenin 3.10. maddesinde komisyon ve masrafların alınması hususunun düzenlendiğini, davacının sözleşme öncesi bilgilendirme formu ve sözleşmeyi imzalayarak masrafları ödemeyi kabul ettiğini, ticari kredinin ilgili masraflarının ihtirazi kayıt öne sürülmeden ödendiğini, ödemenin bankanın vermiş olduğu hizmetin karşılığı olarak talep edilen bir bedel olduğunu belirtmiş, cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında kullanılan kredi nedeniyle alınan kredi kullanma komisyonu ve kredinin erken kapatılması sırasında alınan erken kapama ücretinin istirdadı istemine ilişkindir.
Davacı, davalı bankadan kredi kullandığını, kredi kullanımı sırasında kredi kullanma komisyonu alındığını, krediyi erken kapatmak istediklerinde de erken kapama ücreti tahsil edildiğini belirterek haksız alınan bu bedellerin istirdadını talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı banka tarafından tahsil edilen komisyon ve erken kapama masrafının sözleşmeye uygun olup olmadığı, sözleşme hükmünün genel işlem şartı teşkil edip etmediği, bu itibarla tahsil edilen ücretlerin istirdadının gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
Başlangıçta ———- Karar sayılı dosyasında görülmekte olan davada verilen görevsizlik kararı üzerine, yargılamaya mahkememiz esas numarası üzerinden devam edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
——–yazılan yazıya cevap verildiği, emsal komisyon oranlarının mahkememize bildirildiği görüldü.
Bilirkişi —— rapora göre; ekspertiz ücretinin iadesinin gerekmediği, fazla alınan —— iade edilmesi gerektiği mütalaa edilmiştir.
Çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınabileceği, hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağı değerlendirilmekle, bilirkişi raporundaki hukuki değerlendirmeler ile denetime elverişsiz raporlar hükme esas alınmamıştır.
Davacı vekilinin —- tarihli ıslah dilekçesi ile ara ödeme için talep edilen masraf talebinin —- çıkartıldığı görüldü.
Taraflar arasında — tarihinde —- olup, bu tarih itibariyle ——— işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri olarak tanımlanmış, aynı Kanun’un 21. maddesinde ise, karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlı olduğu, aksi takdirde, genel işlem koşullarının yazılmamış sayılacağı, sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşullarının da yazılmamış sayılacağı düzenlenmiştir.
Genel işlem koşulları incelenirken, genel işlem koşulları çerçevesinde kapsam (yürürlük), yorum ve içerik denetimi adı altında üç ayrı denetimin yapılması gerekmektedir. Bu denetimlerden ilki olan kapsam denetimi, genel işlem koşullarının sözleşme kapsamına dâhil (yürürlükte) olup olmadıklarının belirlenmesi anlamını taşır, bir başka ifade ile bazı hükümlerin şeklen sözleşme metninde yer almasına rağmen, denetim sonucunda sözleşme kapsamından çıkarılmaları ya da bu sözleşme hükümlerinin sözleşme kapsamında (yürürlükte) olmadıklarının tespiti anlamına gelmektedir. Genel işlem koşulu olduğu tespit edilen sözleşme hükümlerinin, sözleşmenin kapsamında kalması için, bu hükümlerin, taraflar arasında sonuca etkili şekilde müzakere edilmiş olması ve düzenleyenin genel işlem koşulu hakkında yaptığı bilgilendirmenin açık olması gerekir. Aksi takdirde, genel işlem koşullarının yazılmamış sayılacağı tartışmasızdır.
Ayrıca,—- olduğu yetkiye istinaden, —— tarafından yayınlanan ve——– maddesinde, bankalarca mevduata uygulanacak sabit veya değişken faiz oranlarının serbestçe belirleneceği, 4. maddesinde ise reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının, serbestçe belirleneceği kabul edilmiştir. Yine aynı Tebliğin 6/2. maddesine göre bankalar,——— bildirdikleri azami oranları aşmamak kaydıyla, mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını ve katılma hesaplarında uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranlarını vadelerine göre tüm şubelerinde halkın görebileceği şekilde ilan eder ve bu oranları internet sitelerinde yayımlar.
TTK 20. maddesine göre tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesi ile ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir.
Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin “komisyon, vergi ve masraflar” başlıklı 3.10.1 maddesinde bankanın komisyon, masraf, hesap işletim ücreti adı altında ücret alabileceği belirtilmiştir. Yine sözleşmede kullanılan kredinin vadesinden önce kapatılması halinde erken kapama komisyonu alınacağı yer almıştır. Taraflar arasındaki sözleşmede kredi kullanımı nedeniyle alınacak komisyon, masraf ve erken kapama komisyonu konusunda kararlaştırılmış bir oran (%5) bulunmaktadır. Anılan maddelerde bu durumda alınacak komisyon ve erken kapama ücretlerinin nasıl tespit edileceği belirlenmiştir.
Söz konusu hükümlerin TBK’nın 20. maddesine göre genel işlem koşulu olup olmadığı yönünde denetleme yapılması gerekmektedir.
Bunun için de alınan ücret ve komisyonların, bankanın belirlediği ve merkez bankasına bildirdiği oranlarda olup olmadığı, alınan ücret ve komisyonların benzer krediler için diğer bankaların uyguladığı ücret ve komisyonlara göre uygun olup olmadığının denetlenmesi gerekir.
Mahkememizce bu konuda denetim yapılmış, çeşitli bankalardan aynı mahiyette krediler nedeniyle alınan ücret, komisyon ve erken kapama komisyon oranları sorulmuş, davalı bankanın uyguladığı, kredi kullandırım komisyonu ve erken kapama komisyonunun diğer banka uygulamaları ile uyumlu olup fahiş olmadığı belirlenmiştir.
Yine, mahkememizce diğer bankaların uyguladığı komisyon oranlarının aritmetik ortalaması dikkate alınmamış, davalı bankanın uyguladığı komisyon oranlarının diğer bankaların emsal uygulamaları ile karşılaştırılması sonucu fahiş olup olmadığı değerlendirilmiş, davalı bankaca alınan komisyon oranlarının emsal banka uygulamaları doğrultusunda uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Buna göre davalı bankanın kredi kullanımında aldığı kredi kullandırım komisyonu ile erken kapama komisyonunun emsal banka uygulamaları ile uyumlu olduğu, bankanın bildirmiş olduğu komisyon oranları içinde kaldığı, fahiş bir komisyon alınmadığı, bankanın tacir olması nedeniyle ve genel kredi sözleşmesinde de yazılı bulunması nedeniyle söz konusu komisyon ve ücretleri tahsil edebileceği, sözleşmede kararlaştırılandan daha düşük oranda komisyon ve masraf tahsil edildiği değerlendirilmiş olup, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 35,00 TL ıslah harcının mahsubuna, bakiye 24,30 TL harcı ile 31,40 TL başvuru harcı toplamı 55,70 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı 25,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2021