Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/216 E. 2021/1256 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/216 Esas
KARAR NO : 2021/1256

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/02/2013
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Taraflar arasında—— konusunda ticari bir ilişki bulunduğunu, davacı müvekkilinin yüklenmiş olduğu edinimi tam ve eksiksiz olarak yerine getirerek mobilyaların teslimini gerçekleştirdiğini, resmi olarak ticari defterlerine işlenen kayıtlara göre davalıdan 138.943,36 TL alacaklı olduğunu ancak davalı tarafla yapılan görüşmeler ve iyi niyete rağmen davalının borcunu ödemediğini bu nedenle ——.12.2012 tarihli cari hesap ekstresine istinaden icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının haksız ve kötü niyetle yapılan itirazlarının reddi ile takibin devamına ve davalı şirket aleyhine %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin bir ———- sahibi olduğunu, ——— — belirlediğini bu doğrultuda ilgili —-temini için davacı şirketle çalıştığını ve —- temin ve tesliminin davacıdan sağlandığını ancak müvekkilinin bayilerinin memnun kalmamaları ve sürekli şikayet almaları sebebiyle ticari ilişkinin sonlandırıldığını davacı şirketle olan tüm cari hesabı kapattığını bu nedenle herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine, kötü niyetli alacaklının red olunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edilmesini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle—– esas sayılı icra takibine davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın İİK 67.maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanılmış,——- icra takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacını alacaklı, davalının borçlu sıfatıyla yer aldığı,—- tarihli cari hesap ekstresine dayalı olarak 138.943,36 TL asıl alacak üzerinden başlatılan ilamsız icra takibi olduğu, ödeme emrinin —- borçluya tebliğ edildiği, borçlunun—- tarihli itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itirazettiği, itiraz dilekçesinin alacaklıya 06/08/2012 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın yasal 1 yıllık sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce ——sayılı ilamı ile “İspatlanamayan davanın REDDİNE, Davalının kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
—– karar sayılı ilamında “—- yılına ilişkin 4 adet fatura alacağından kaynaklanmaktadır.
Davalı — dilekçesinde, 2011 yılında davacıdan satın aldığı mal ve hizmet bedellerinin tümünü ödediğini, başkaca mal ve hizmet almadığını,——— verdiği firmaların davacının verdiği hizmetten memnun olmadığı için davacı ile arasındaki hukuki ilişkiyi sonlandırdığını savunmuş, davacı ise davalının —- verdiği firmalara davalının —-yaptığını belirterek, bu işlere dair irsaliyeli faturaları sunmuştur.
Bu durumda mahkemece uyuşmazlığın —- bakımından davacı tarafça yapıldığı ileri sürülen —- bulunduğu iş yerlerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılıp bu işlerin davalı talimatı üzerine davacı tarafından yapılıp yapılmadığının saptanması ve davacı tarafından yapıldığının tespiti halinde davalının havale yoluyla yaptığı ödemelerde gözetilerek davacının bu işler dolayısıyla varsa alacaklı olduğu miktarın belirlenmesi yönünden deliller hep birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA,” şeklinde karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş——- alarak yeniden yargılama yapılmıştır.
Bozma ilamında belirtilen hususların tespiti amacıyla uyuşmazlık konusu fatura içeriği mal ve hizmetin teslim edildiği/ sağlandığı iddia edilen ——– yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi 04/04/2018 tarihli mobilya konusunda uzman bilirkişinin hazırladığı raporda uyuşmazlık konusu ——– faturaya konu mal ve hizmetlerle ilgili tek tek sayım işlemi yapıldığı, faturada belirtilen gerek — özellikte,——— faturadaki kadar olduğunun bizzat ölçerek tespit edildiğini, ayrıca——- bedeli ve tamamlayıcı —-esas alındığında, normal bedel olarak görüldüğünü, inceleme neticesinde ve işyerini işletenlerle görüşmesi neticesinde, kesin tespitinin 2011 yılının aralık ayında, bu işyerinde yapılan ——- edildiği, müteakibende, bu zamana kadar da herhangi bir ek tadilat ve yenileme işleminin yapılmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı taraf davalının talimatı üzerine———yaptığını, buna ilişkin 3. Kişi firma defterlerinde kayıt olabileceğini beyan etmesi ve talebi üzerine dava dışı şirketin 2011-2012 yılı ticari defter ve kayıtlar üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılması ile rapor düzenlenmesi için—–Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, ancak —– ait ticari defter ve kayıtlarının asıl mahkemece temin edilmediği ve dosya içerisinde de mahkememize gönderilmediği, bu defterlerin bulunduğu yere yönelik olarak da bir araştırma yapılmayarak defterlerin bulunduğu yerin açık adresinin de bildirilmediği gerekçesiyle talimat bila ikmal mahkememize gönderilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda gerekli incelemenin yapılması amacıyla mahkememizin —– ara kararı ile resen bir mali müşavir bir —- bilirkişi heyetine —– işyerinde inceleme yapma ve ilgili—– mali kayıtlarının incelenmesi için yerinde yetki verilerek görevlendirme yapıldığı, bu ara karara istinaden yapılan inceleme sonucunda hazırlanan bilirkişi rapor içeriğine göre; davacı —- —-düzenlemesi kapsamında——uygulamalarına yönelik olarak;——— işlerinin yapılmış olduğu—- kapasitesi olan kapalı salon —-, ürünlerin —–yapıldığı hazırlama ve servis bölümü —- ibaret olup, halihazırda —- olarak kullanıldığı, davacı şirket tarafından, dava dışı işyerinde —- kapalı alanlar —-düzenlemesi kapsamında —– temin ve —– işyerinde davacı şirket tarafından tadilat ———- bölümü olarak tek bir mahal halinde düzenlenmiş olan — yaklaşık —olduğu,—yer alan — bu mahallerde, —- —— —- —–yapıldığı, işyerinde tüm zemin döşemesinin—- duvarları kısmen —-, kısmen —–ve kısmen — uygulamaları yapıldığını,—— oturtulmuş olan ve ——devam eden —–alan yapıldığı, — bölümünde——düzenlendiği, mahallinde yapılan incelemede; dava dışı işyerinde davacı şirket tarafından yapılmış olan tüm — malzeme ve işçilik kaliteleri ile uygulama detaylarının incelendiği, değerlendirmelerinin—- yapıldığı, incelemede,—–işlerinin,— uygun olarak uygulama esaslarına göre tam ve eksiksiz bir şekilde yapılmış olduğunun görüldüğü bildirilmiştir.
Davacı şirket tarafından, dava dışı işyerinde yapılan ——– ait olarak davalı şirket adına düzenlenmiş olan;
– —- tutarlı —- —- olan 4 adet faturanın incelendiği, yapılan tadilat ve—- dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; işbu faturaların toplamı olan ve 04.04.2018 tarihli bilirkişi raporu ile serbest piyasa rayiçlerine göre uygunluğu kabul edilen —- itibariyle günün serbest piyasa rayiçlerine uygun bulunarak kadri maruf değerde olduğunun takdir ve kabul edildiği, davacı tarafından —– olduğu dava dışı — adlı işyerinin halihazır durumunu gösteren fotoğrafların rapor ekinde sunulduğu, dava ve icra takip dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile daha önce dosyaya kazandırılmış bulunan bilirkişi raporları ile dava dışı—- keşif ve bilirkişi incelemeleri neticesinde, yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı — asıl alacak talebi üzerinden harçlandırmak suretiyle davalı şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasında, davacı şirketin takip ve dava tarihi itibarıyla davalı şirketten 135.311,70 TL asıl alacağı olduğu sonuç ve kanaatlerine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve uyuşmazlığın çözümüne etkisi olan bilirkişi rapor içeriklerine göre; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafından davalı adına —- açıklamalı olan— konusu mal/ hizmetin davalının bayisi olan dava dışı ——– işyerine teslim edilip edilmediği/ verilip verilmediği hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlık konusu fatura içeriği mal /hizmetin teslim /ifa yerinin fatura açıklama bölümü ve sevk irsaliyesinden dava dışı —- bahse konu işyerinde yapılan keşif ve incelemeler sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarında, dört faturaya konu mal ve hizmetlerle ilgili tek tek sayım işlemi yapıldığı, faturada belirtilen gerek — belirtilen sayıda ve özellikte,—— —— faturadaki kadar olduğunun —– tespit edildiği, ayrıca — bedeli ve tamamlayıcı — olarak görüldüğü ve kadri maruf değerde olduğunun tespit edildiği, davalı—- ile arasındaki ilişkinin tespiti için 3. Kişi şirketin defterlerinin usulüne uygun olarak incelenmesi amacıyla talimat yazıldığı ancak defter ibrazı olmadığından 6100 sayılı HMK 221/2. Maddesi kapsamında dava dışı işletmenin yetkilisinin dinlenmesi için ve — gözetilerek dava dışı şirket yetkilisi ….— tarihli sevk irsaliyesi altında imzası bulunduğundan bu yetkilinin de tanık olarak dinlenilerek davacı tarafın sunduğu 17/12/2011 tarihli sevk irsaliyesi altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı ve irsaliye içeriği ürünler ile ilgili bilgi ve beyanını alınması amacıyla — talimat yazılmasına karar verilmiştir.
Dinlenen tanık … ———, bizim bağlantılı olduğumuz —-talimatı ile yaptırdık, bu işi yapan firma da davacı—-olması biz yaptırdığımızda ilk yaptıran bizdik—– uygun olarak ilk —- ödemediğini bilmiyorum ama bizdeki —- bulunan —- — usulü şubesiyiz. —- talimatı üzerine biz ——- yaptırdık.—– — anlaşmalı olduğu firma olan——– olarak bilinen firmanın —ismi —— ve davacıya talimatı veren de —- faturadaki imza da bana aittir.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Tüm delil ve beyanlar gözetildiğinde taraflar arası uyuşmazlık konusu 4 adet fatura içeriği mal/ hizmetin teslim edildiği/ ifa edildiğinin anlaşıldığı, davacı ticari kayıtlarına göre davalıdan takip tarihi itibariyle 135.311,70TL alacaklı olduğu, davalı tarafça özellikle davalı vekilinin 06/03/2015 tarihli beyan dilekçesinde davacıya —- aralık ayı itibari ile taahhüt işleri avansı olarak— avans ödemesi yapıldığı ve bu ödemelerin 2012 yılı içerisinde teslim ettiği mallara ilişkin olduğu belirtilmiş, bu beyanı davalı açısından bağlayıcı olup bu haliyle uyuşmazlık konusu fatura bedellerinin ödenmediği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerektiği, bu nedenle alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile
— esas sayılı dosyasına davalının 135.311,70TL yönünden yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden aynen devamına, davacının fazlaya dair talebinin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, hüküm altına alınan alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 9.243,14 TL’den peşin olarak yatırılan 2.063,35 TL’nin mahsubu ile 7.179,79 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 2.063,35 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 24,45 TL ilk dava masrafı, 1.716,80 TL tebligat-müzekkere-posta, 8.350,00 TL bilirkişi ücreti, 570,60 TL keşif harç gideri olmak üzere toplam 10.598,85 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre(%97 Kabul ) 10.321,82 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan —-uyarınca hesaplanan 16.804,61 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan– uyarınca hesaplanan 3.631,66 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9- Karar kesinleştiğinde —- sayılı dosyasının iadesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (15) gün içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Yargıtay ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların temyiz yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.