Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/212 E. 2019/1138 K. 02.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/212 Esas
KARAR NO: 2019/1138
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2017
KARAR TARİHİ: 02/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili ——– tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirketin inşaat işlerinde çalıştığını, toplam —— TL değerinde iş yaptığını, ancak hak ediş ücretinin yaklaşık ——–TL kadarlık bölümünü alamadığını, bu sebeple davalı şirkete karşı———–İcra Müdüdürlüğünün ———— Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun bu takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin, davalı iş yerinde sigortalı olarak çalıştığını ödemelerin banka hesabına yapıldığını, müvekkilinin kalan ücretlerini istediğinde, davalı şirket tarafından kendisine yeni iş teklifi yapıldığını, müvekkilinin de önceki alacağını tahsil edebilmek için teklifi kabul ettiğini, ancak davalı şirketin önceki borcunu ödemediği gibi, yeni işin ücretini de eksik ödediğini, müvekkilinin aynı iş yerinde iki ayrı zamanda sigortalı olarak çalıştığını, alacaklarının bir kısmını alamadığını, mağdur edildiğini, iş bu sebeple dava açma zarureti doğduğunu, davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, tespit edilecek alacağın davalı tarafından yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının davaya cevap dilekçesi sunmamış olduğu görülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Yine, TTK’nın 11/1 maddesi uyarınca ticari işletme, ——- işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü” işletme olup, 12/1. maddesi uyarınca da, bir ticari işletmeyi “kısmen de olsa” kendi adına işleten kişi tacir kabul edilmiştir.
Eldeki dava bakımından; taraflar arasında bakiye alacağın tahsiline ilişkin uyuşmazlık bulunduğu görülmekle birlikte sözleşmenin konusunun mutlak ticari dava olmadığı, bununla birlikte———– yazı cevabı ile davacının gerçek kişi ticari işletme kaydının olmadığı, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, TTK bakımından görev hususunun ticari işletme esasına dayandığı, davacının tacir olmaması nedeniyle nispi ticari dava da bulunmadığı, taraflar arasındaki işin niteliği itibariyle genel görevli asliye hukuk mahkemesi tarafından uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerektiği kabul edilmekle, Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1- Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli ——– NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına,
5-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2019