Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/200 E. 2020/789 K. 30.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1461 Esas
KARAR NO : 2020/734

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 24/03/2011
KARAR TARİHİ : 17/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacıların karı koca olduğunu, dava konusu ticari ilişkinin yaşandığı dönemde davacı —— adına kayıtlı şahıs firmasının birlikte işlettikleri bu iş yerinde ——-adına işlerin fiili yürütümü ve mal alımlarında imzalanan senet ve borç taahhütnamelerinin diğer davacı——– aynı sektörde bayilik yaptığını ve diğer davalı—-bu şirketin yetkilisi olduğunu; bu kapsamda davacıların satıkları ve montajını yaptıkları malzemelerin bir kısmını davalı firmadan aldıklarını, taraflar arasında 25/03/2008 tarihinde tarih bulunmaksızın sözleşme yapıldığını; bu sözleşmeye göre davacıların borcunun 26.000,00 TL olduğunun belirlendiğini; ödeme şeklinin ————- kişilerden olan alacaklarının davalıya temliki suretiyle ödenmesinin kararlaştırıldığını; bu sözleşme kapsamında düzenleme tarihi 25/03/2008 ilk vadesi ————– değerinde 24 adet senetin davalıya teslim edildiğini; bilahare sözleşmenin 3. maddesi gereği İstanbul —- İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı dosyasındaki —- alacağın tamamının da İstanbul —– Noterliği’nin —— yevmiye nolu temliknamesi ile davalı —— edildiğini; böylece davacının sözleşme ile üstlendiği edimini yerine getirdiğini; davacının senetlerden 500,00 TL bedelli olan 15/12/2008 vadeli olanları ödeyerek geri aldığını; ancak diğer senetlerin ödenmesinde aksaklık yaşandığı için davalıya her ayın ———–senet verildiği; bu yeni senetlerin davalının yanında çalışan——– tarihli tutanağı ile tespit edildiğini; davalının eski senetleri iade edeceğini söylemesine rağmen bu senetlerden sadece ——-olanı ödediği için diğer 4 tanesini de yeni senetler verildiği için toplam 2.900,00 TL olan 5 adetini iade ettiğini; ancak geri kalanın 13.300,00 TL değerinde olan 19 adetini iade etmediğini; bunları davalı elinde olduğunu yeni verilen senetlere mahsubende toplam 10.800,00 TL ödeme yapıldığını; gelinen aşamada davacının taraflarca imzalanan sözleşme ile belirlenen borcunun 26.000,00 TL olmasına rağmen davalıya bu tarihe kadar İstanbul—– İcra Müdürlüğü’nün—–sayılı dosyasından temlik edilen — senetlerden 15/12/2008 vadeli senet bedeli 500,00 TL ve 2. verilen senetlerden toplam 10.800,00 TL olmak üzere 45.781,33 TL ödeme yapıldığını; buna göre fazladan 19.781,33 TL ödeme yapıldığını; halen davalının elinde bulunan ilk verilen senetlerden 13.300,00 TL değerinde toplam —– Verilen senetlerden de 7.900,00 TL değerinde 10 adet senetin bulunduğunu; bu kapsamda, dava dilekçesinin neticeyi talep bölümü —— dökümü yazılı bu senetlerden dolayı davalılara borçlu olmadıklarının tespitine ve bu senetlerin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine; alacak taleplerinin kabulü ile davalılara yapılan 19.781,33 TL fazla ödemenin şimdilik 1.000,00 TL’sinin temlik tarihi olan 20/08/2008 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine ve fazlaya ilişkin her türlü haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davaya cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklama kapsamında davacı tarafın yapılan sözleşme nedeniyle senetlerin vadesinde ödenmediğini bu nedenle, temerrüte düştüğünü ve senetlerin toplamı 15.700,00 TL borcu kaldığını; bu tutara 15/12/2008 tarihinden itibaren uygulanan akdi faiz tutarının 29.062,00 TL olduğunu; bu akdi faizden dolayı davalının ödediği 10.500,00 TL maksup edildiğinde bakiye 18.562,00 TL kaldığını; sözleşmede temlik edilen dosyada tahsili düşünülen bakiye miktarının 9.800,00 TL ve uygulanan ticari faizin 11.232,00 TL olduğunu; bu kapsamda, davalının toplamda davacı taraftan 55.294,00 TL alacaklı bulunduğunu; bu nedenle, davacıların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini; karşı davada; davalının, davacılarla yapmış olduğu ticaret kapsamında bakiye 55.294,00 TL alacağından şimdilik 1.000,00 TL’lik kısmının davacılardan sözleşme ile belirlenen akdi, temlik ile belirlenen kısmı içinde ticari faiziyle birlikte temerrüt tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline ve karşı davacıya ödenmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Esas dava; davacılar ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı şirketin bakiye alacağının ödenmesi için davacı ——–tarafından düzenlenen senetlerin bedelsiz kaldığından bahisle davacıların, davalılara borçlu olmadığının tespiti ile fazla yapılan ödemenin davalı şirket ve davalı/ temlik alacaklısından istirdatı istemine ilişkindir.
Karşı dava; davacılar ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında bakiye — için düzenlenen sözleşmeler kapsamında saptanan bakiye alacaktan karşı davalılar tarafından yapılan ödemeler düşüldükten sonra kalan bakiye alacağın tespiti ile karşı davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
DELİLLER:
İstanbul —— esas sayılı icra dosyasının celp edildiği, dosya aslının dosyamız arasına konulduğu,
Dosyanın alanında uzman mali müşavir bilirkişisi —— ile hukuk alanında uzman bilirkişisi — edilerek bilirkişi raporu alındığı, raporun dosyamız arasına konulduğu görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama sonucu Mahkememizin——-Karar sayılı ilamı ile “asıl ve karşı davanın reddine ” karar verilmiştir. Kararı davacı/karşı davalılar ve davalı/karşı davacılar vekilleri temyiz etmiştir.
Yargıtay ——–. Sayılı kararı ile; “Asıl dava borçlu bulunulmadığının tespiti karşı dava ise alacaklı olunduğuna ilişkindir.
Asıl davaya ilişkin yapılan temyiz incelemesinde; taraflar arasındaki protokol başlıklı belge de borç tutarının 26.200,00 TL olduğu kararlaştırılmıştır. Protokolde bu borca karşılık — senetler verilmiş kalan miktar için ise davacı —– başka icra dosyalarındaki alacaklarının temliki yapılarak borcun ödeneceği konusunda taraflarca anlaşmaya varılmıştır.
Davacıların protokolde belirtilen borçlarını süresinde ödememesi üzerine davalılara 23 adet yeni bono verdiği bu bonoların bir kısmının ödendiği bir kısmının ise ödenmediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Aynı şekilde temlik edilen icra dosyasındaki borcun da ödenmediği görülmüştür.
Ödenmeyen bonoların yerine yeni bonoların verilmesi borcun yenilendiği şeklinde kabul edilemez. Taraflar arasında bu konuda yeni bir sözleşme yoktur. Mahkemece protokol hükümlerindeki temerrüt faizinin uygulanmayacağı görüşü yerinde değildir. Mahkemece yapılacak iş, taraflar arasındaki temerrüt hükümleri uygulanarak; yapılan ödemler mahsup edildikten sonra dava tarihi itibariyle davacıların hangi miktarda borçlu olduğunun tespiti, şayet borçlular ise bu borcun ne kadar olduğu ve buna göre borçlu olunmayan miktarın tespiti ile hüküm altına alınmasından ibarettir.
Karşı dava ile ilgili olarak ise, yukarıda belirtildiği üzere mahkemece taraflar arasındaki alacak borç ilişkisi tespit edilerek, karşı dava tarihi itibariyle karşı davacıların alacaklı olduğu miktar belirlendikten sonra varsa bakiye alacağın hüküm altına alınması gerekirken, dosya içeriğine uymayan ve hukuki dayanaktan yoksun olarak hem menfi tespit hem de karşı davanın reddi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararının bozulmasına karar vermiştir.
Bozma ilamına binaen mahkememizce daha önceden dosya kapsamında inceleme yapmış olan bilirkişilerden heyet halinde rapor alınmış olup yapılan hesaplamanın mahkememizce denetlenmesi neticesinde bilirkişi raporu hükme esas alınmış olup davacının dava tarihi itibariyle esas dava davacılarının davalılarına 40.843,82 TL borçlu olduğu tespit edilmiş ve karşı davalı davacılarının karşı dava kapsamında 15.300,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalının tespit edilen alacak miktarının 1.000,00 TL lik kısmına dava tarihinden, kalan 14.300,00 TL lik kısmına ise—— tarihinden itibaren işleyecek avans faizine hükmedilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Asıl dava yönünden ispatlanamayan davanın reddine,
a-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin ve tamamlama harcı ile toplam alınan 393,70 TL harçtan mahsubu bakiye 339,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılar-karşı davalılara iadesine,
b-Davacılar-karşı davalıların yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c-Davalılar-karşı davacılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki —– göre hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılar-karşı davalılardan alınarak davalılar-karşı davacılara verilmesine,
d-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
2-Karşı dava yönünden;
Davanın kabulü ile
-15.300,00 TL nin 1.000,00 TL sine karşı dava tarihi olan 30/05/2011 tarihinden 14.300,00 TL sine ise ıslah tarihi olan 03/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı karşı davalılardan alınarak davalı karşı davacılara verilmesine,
a-Davalılar-Karşı davacılar tarafça yapılmış 18,40 TL karşılık dava harcı, 18,40 TL peşin harç, 244,25 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 281,05 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak 976,65 TL masraf olmak üzere toplam 1.257,70 TL yargılama giderinin davacılar-karşı davalılardan alınarak davalılar-karşı davacılara verilmesine,
b—— uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılar-karşı davalılardan alınarak davalılar-karşı davacılara verilmesine,
c-Alınması gereken 1.045,14 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslah hacı ile alınan 262,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 782,49 TL harcın davacılar-karşı davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
d-Taraflarca yatırılan gider avansından sarfı yapılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı , davalı vekili , davalı asilin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.