Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/194 E. 2018/295 K. 16.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/194 Esas
KARAR NO : 2018/295

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2017
KARAR TARİHİ : 16/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 16/02/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, fatura alacağının tahsil edilemediğinden İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı şirket icra takibine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalı şirketin 99.145,47 TL müvekkiline borçlu olduğunu, davalı borçlu borcunu ödemediğini, borçlunun icra takibine haksız ve kötü niyetli itirazının iptali için davayı açtıklarını belirterek davanın kabulüne, itirazın iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 24/07/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde tamamen hukuka aykırı ve mesnetsiz bir şekilde, salt dava konusu edilen İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün — E. sayılı icra dosyasında sunduğu 09.05.2013, 11.07.2013 ve 31.01.2015 tarihli üç adet faturayı dayanak göstererek; başka hiçbir somut delil göstermeksizin müvekkil şirketten toplamda 99.145,47 TL alacaklı olduğu iddiasıyla, müvekkil şirket aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek davanın reddine, takibin devamına, Taraflar arasındaki ilişkiden kaynaklanan her türlü hakkımızla, fazlaya ilişkin haklarımız ve mevzuattan doğan diğer her türlü yasal ve dava talep hakkımızın saklı tutulmasına, Davaya konu icra takibini haksız ve mesnetsiz bir şekilde tamamen kötü niyetli olarak başlatan davacı tarafın, takibe konu asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün— İcra dosya aslının geldiği ve mahkememiz dosyası arasına alındığı,
Kartal Vergi Dairesi Müdürlüğüne, Kozyatağı Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapların geldiği ve mahkememiz dosyası arasına alındığı,
Dosya konusunda uzman Mali Müşavir Bilirkişi —‘a tevdi edilerek bilirkişi raporu alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan 30/06/2014 tarihli Bayilik – Çözüm ortaklığı sözleşmesi kapsamında faturadan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün — E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalı hakkında fatura + işlemiş faiz olmak üzere toplam 99.145,47 TL alacağın tahsili amacıyla 31/01/2017 tarihinde icra takibi yaptıdığı , davalının borcu olmadığı gerekçesi ile takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Tarafların tacir olmaları nedeniyle ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmasına dair karar verilmiş, bilirkişi — tarafından sunulan raporda; davacının 2015-2016 yılı ticari defterlerinin usülüne uygun tutulduğu, 2014 yılı ticaret defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmamış olduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi olan 31/01/2017 tarih itirabarıyla davalı yandan 10.991,48 TL alacaklı göründüğü, davalının 2014 yılı ticari defterlerinin de usulüne uygun tutulmadığı fakat 2015-2016 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının defterlerine göre takip tarihi itibarıyla davacı yandan 25.864,45 TL alacaklı göründügü, taraflar arası cari hesap farkının ( 10.991,48 TL +25.864,45 TL =)36.855,93 TL olduğu , davalı yanın davacı yana yapmış olduğu toplam 49.500 TL ödemenin davacı kayıtlarında yer almaması, davacı yanın davalı yana yapmış olduğu 45.370,21 TL ödemeyi eksik işlemesi, 2 adet faturanın hatalı girilmesi, davacı yanın davalı yana —-‘e ait kredi kartından yapılan toplam 34.500 TL ödemenin davacı ile davalı kayıtlarında olmamasından kaynaklandığı, buna göre davacının 34.500- 25.864,45 TL = 8.635,55 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun davalı tarafa tebliğ edildiği, rapora itiraz dilekçesinde 34.500 TL’lik ödeme evrakının sonradan sunulması nedeniyle delil olarak dikkate alınmaması gerektiği bildirilmiş ise de bu delilin davayı uzatmaya yönelik olmadığı tam tersi davanın ıspatına ilişkin olup, önceki aşamada ele geçirilemeyen delilin her zaman için sunulması mümkün olup, ödemeyi ıspat eden bir vasıta olması nedeniyle maddi hukuka ilişkin olduğundan her aşamada sunulması mümkün olmakla, davalının itirazı kabul görmemiştir.
Mahkememizce ayrıtılı şekilde delillerin değerlendirildiği bilirkişi raporunun dosya münderacatına uygun olması nedeniyle hükme esas alınması suretiyle davacının takip tarihi itibarıyla davalıdan 8.635,55 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş, takip öncesi dönemde davalı taraf ihtar veya ihbarla temerrüte düşürülmüş olmadığından takip öncesi dönem için işlemiş faiz talep edilemeyeceği anlaşılarak faiz isteminin reddine karar verilmiş, tarafların tacir olması ve işin ticari nitelikte bulunması nedeniyle takipten itibaren asıl alacağa ticari avans faizi uygulanmasına dair karar verilmiş, her iki tarafın defter kayıtlarının birbiriyle örtüşmemesi , tarafların kendi defterlerine göre karşılıklı alacaklı görünmeleri, alacağın tespitinin hesaplamayı ve yargılamayı gerektirmesi nedeniyle alacağın miktari likit olmadığından davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına ve yine tarafların defter kayıtlarının düzgün tutulmaması nedeniyle her birinin kendi defterlerine göre alacaklı görünmesi, davacının kendi defter kayıtlarına göre takip yapması nedeniyle davacının kötü niyetli olduğu tespit edilemediğinden reddedilen kısım yönünden davalı lehine kötü niyet tazminatı ödenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın kısmen kabulü ile ;
Davalının İstanbul Anadolu —İcra Müdürlüğünün — E. Sayılı dosyasında 8.635,55 TL asıl alacağa yönelik takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin 8.635,55 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemlerinin reddine,
Takip öncesi dönem için faiz istenemeyeceğine,
Takipten itibaren asıl alacağa yıllara göre değişen oranda ticari avans faizi uygulanmasına,
Asıl alacak miktarı belirli bulunmayıp, belirlenmesinin yargılamayı gerektirmesi ve kayıtların düzgün tutulmaması nedeniyle davacının icra inkar tazminat talebinin reddine,
Davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu tam olarak tespit edilemediğinden davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Davacı vekili tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 1.693,16 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.729,16 TL harç gideri, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olarak toplam 1.386,40 TL masrafı olmak üzere toplam 3.115,56 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 280,40 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 9.990,79 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Alınması gereken 589,89 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 1.693,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.103,27 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 16/03/2018