Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/171 E. 2022/593 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO:2017/171 Esas
KARAR NO:2022/593
DAVA :Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/02/2017
KARAR TARİHİ :30/06/2022
—-9. maddesine göre— adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —-, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı —- arasında ticari bir ilişki sebebiyle,—–nolu hesaba keşide edilen —nolu —– keşide tarihli —– bedelli çek düzenlendiğini, dava konusu belirtilen çekin, ilk ciranta —-ile müvekkili arasında borcun sona ermesi sebebiyle muhatap bankaya süresi içinde ibraz edilmediğini, ancak çekin, borcun sona ermesi sebebiyle müvekkiline iade edilmesi gerekirken ciro yolu ile diğer davalılara verildiğini, davalılar tarafından çek keşide tarihi —– olarak değiştirilerek ve keşide tarihi yanındaki paraf imzası taklit edilerek tahrif edildiğini ve tahrif edilmiş çekin, muhatap bankaya ibraz edildiğini, muhatap bankanın da özensiz ve ihmali işlemleri ile karşılıksız olduğu kabul edilerek arkası yazdırıldığını, tahrif edilmiş dava konusu çekten dolayı müvekkili davalılara bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin davalılara dava konusu —- keşidi tarihli ve —- bedelli çekten dolayı borçlu bulunmadığının tespitine, davalıların haksız ve kötüniyetli olması sebebiyle, müvekkilinin uğradığı zarar karşılığında çek bedelinin — az olmamak üzere tazminat ödenmesine, muhatap bankanın ağır hizmet kusuru ile sebebiyet verdiği zarardan dolayı haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı —- vekili; davacının senedin tarihinin bilgisi dışında değiştirildiğini ve imzanın kendisine ait olmadığını, çek konusu borcun sona erdiğini ancak çekin kendisine iade edilmediğini iddia etse de iddialarının hiçbirisini somut delillerle ispatlayamadığını, kambiyo senedinin vasfına haiz olan dava konusu çekin müvekkiline —- keşide tarihli olarak teslim edildiğini, müvekkili şirketin çeke dayalı keşideci ile ilk ciranta arasındaki temel ilişkiden bağımsız olan ve kambiyo hukukundan kaynaklı alacağı çekin keşidecisi davacı ve diğer cirantalara karşı devam ettiğini, davacının iddialarını iyiniyetli hamil olan müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini, dayanaksız ve haksız olan bu davanın reddinin gerektiğini, davacının haksız ve mesnetsiz tazminat talebinin reddine, işbu davanın davacı tarafından haksız ve kötüniyetle açılması nedeniyle takip konusu alacağın—az olmamak kaydıyla inkar ve alacağın—az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalıların davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedinden kaynaklı borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.Davacı Vekili, müvekkili Davacı —-arasındaki ticari ilişki nedeniyle,—-keşide tarihli —— bedelli çekin düzenlendiğini, taraflar arasındaki borcun sona erdiğini, bundan dolayı lehtarca çekin bankaya ibraz edilmediğini, ancak çekte iade edilmeyerek diğer davalılara ciro edildiğini, davalılar tarafından çek keşide tarihi —– olarak değiştirildiğini, keşide tarihi yanındaki —imzasının taklit edildiğini, çekin tahrif edildiği için hükümsüz olduğunu iddia ederek, keşide tarihi değiştirilerek ve paraf imzası taklit edilerek tahrif edilen çekten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitini ve— oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; —-keşide tarihli —– bedelli çekten kaynaklı davacının davalılara borçlu olup olmadığı, çekin keşide tarihi değiştirilerek ve — imzası taklit edilerek tahrif edilip edilmediği hususundadır.Dava konusu çek incelendiğinde; Çekin —– bedelli, keşidecisinin davacı — olup hamiline düzenlendiği, arkasında ise davalılar —- cirolarının olduğu, —- tarihinde ibraz edildiği, karşılıksız olduğu, keşide tarihinin ise —- olarak yer aldığı ve üst kısmına —– ibaresinin eklenip —- atıldığı anlaşılmıştır. Çekteki tahrifat nedeniyle, —-açığa imza atma suçundan ceza davası açıldığı, davada Davalı — ise katılan sıfatıyla yer aldığı, — yapılan yargılama sonucunda, —-sayılı ilamıyla ” Sanık beyanı, müştekilerin beyanı, tanık beyanı,—— raporu, dosya kapsamında bulunan tüm bilgi ve belgelerden; müştekinin sanığa aralarındaki ticari ilişki nedeniyle çek verdiğini, sanığın bu çek üzerindeki keşide tarihini değiştirip altına yazıyla değiştirdiği keşide tarihini ekleyerek müşteki adına parafladığı, bu şekilde parafladığı çeki daha önceden mal almış olduğu müşteki —— verdiği, müşteki —- çeki ticari ilişkisi nedeniyle tanık ——verdiği ve çek bankaya ibraz edildiğinde tahrifat nedeniyle bedelin ödenmediği, müştekilerin, sanığın ve tanığın imza yazı örnekleri çek üzerindeki imza yazılarla kıyaslandığında çekin tahrifat yapılan kısımları üzerinde bulunan —– imzasının ve yazıların sanığın eli ürünü olduğunun belirlendiği, sanığın suçlamaları reddettiği ancak çek üzerindeki imza hariç düzeltmeyi kendisinin yaptığını ikrar ettiği, sanığın müştekinin zararını gidermediği, sanık ile müşteki —- arasında önceye dayalı bir borç olduğunun anlaşıldığı, —–tarih ve —- esas ve karar sayılı kararında da belirtildiği üzere önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından, dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağından CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince sanığın beraatine karar verilmiş, resmi belgede sahtecilik suçunda ise sanığın keşide tarihi geçmiş olan bir kambiyo senedini keşide tarihini değiştirmek suretiyle tekrar kambiyo senedi vasfına sokmaya çalıştığı, söz konusu evrakın kambiyo senedi olma vasfını keşide tarihinin geçmesiyle yitirdiği, resmi belgede sahtecilik suçunun ancak resmi belge niteliğine haiz belgeler üzerinde işlenebileceği göz önünde bulundurularak sanığın eyleminin TCKnın 209. maddesinde belirtilen açığa imzanın kötüye kullanılması suçunu oluşturacağı anlaşılmış, sanığın TCKnın 209/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına…” gerekçeleriyle Davalı—- açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçundan —- para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, mahkemenin bu kararı,—– geçerek ——tarihinde kesinleşmiştir.
——uyuşmazlık konusu olayın tespitine (maddi olgulara) ilişkin kesinleşmiş saptaması aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin delil oluşturur. Bu kapsamda, ceza mahkemesi kararı ile çekteki keşide tarihinin lehtar ilk ciranta tarafından tahrif edildiği ve eski tarihe göre çekin süresinde ibraz edilmeyerek, kambiyo senedi vasfını yitirdiği anlaşılmıştır.
Davalılar —-Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Yukarıda anılan, —— kararı ile çekteki keşide tarihinin lehtar ilk ciranta tarafından tahrif edildiği ve eski tarihe göre çekin süresinde ibraz edilmeyerek, kambiyo senedi vasfını yitirdiği anlaşıldığından, keşideci olan davacının çekten kaynaklı ilişki dışında arasında temel ilişki bulunmayan ciranta olan davalılara borçlu olmadığının tespitine ilişkin davasının, kabulüne karar verilmiştir.Davalı ——Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacı vekiline müvekkili davacı ile davalı —–arasındaki temel ilişkinin neden kaynaklandığını, temel ilişkiden kaynaklı borcun sona erip ermediğini, sone erdiyse ne şekilde sona erdiğini, ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda HMK madde 31 kapsamında açıklamada bulunması mahkememizce istendiği, bu kapsamda davacı vekilince dava konusu çekin Davalı—— avans çeki olarak verildiğini, teslimi taahhüt edilen ticari emtia üretilerek teslim edilmediği için çek bedelsiz kaldığını iddia etmiştir.
Davacı vekili temel ilişkiye ve çekin avans çeki olduğuna dair yazılı delil sunmaması ve kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olması nedeniyle, ispat yükü üzerinde olan davacının davalıya borçlu olmadığını ispatlayamadığından, Davalı——–yöneltilen davasının reddine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-DAVALI——YÖNÜNDEN;
1-Davanın REDDİNE,
B-DAVALILAR —–YÖNÜNDEN;
1-Davacının davalılara —–keşide tarihli, —–bedelli keşidecisi davacı olan çekten kaynaklı borçlu olmadığının tespitine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan —– karar ve ilam harcından —– peşin harcın mahsubu ile bakiye —- karar harcının davalılardan —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile ——kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan—- vekalet ücretinin davalılardan—– tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan —- harç ile —- yargılama giderinin davalılardan —-müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı—-yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren— hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,—- ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.