Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/170 E. 2020/291 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/170 Esas
KARAR NO: 2020/291
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 13/06/2016
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinden özetle; davacı ve davalı arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu; davacı şirketin muhasebe kayıtlarında, davalının ———- davacıya borçlu olduğunu; davalının borcunu ödemesi için ısrar ettiğini, cari hesap ekstresinde mevcut olan alacağın tahsil edilemediğini; bu nedenle, ————İcra Müdürlüğü’nün ——- sayılı takip dosyasında icra takibi başlatıldığını; davalının başlatılan icra takibine itiraz ettiğini;———İcra Müdürlüğü’nün ——- sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile %20sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve tensip tutanağı ekli açıklamalı davetiyenin usulüne uygun tebliğ edildiği; davalının, yasal süresi içerisinde davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış olduğu; görüldü.
Dava; itirazın iptali istemine; ilişkindir.
Başlangıçta; ——-Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —-esas, ile açılan davada;——- karar sayılı —– tarihli karar ile mahkemenin görevsizliğine karar verildiğinden; mahkememizin ———–esasına kaydedilen davada yargılamaya devam olunarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
Davacı vekilince verilen —— tarihli beyan dilekçesinde; ———- tarihli protokol ile davalı ile karşılıklı olarak feragat ettiklerini; tarafların birbirlerinden hak ve alacaklarının kalmadığını beyan ettiği; görüldü.
Mahkeme huzurunda yapılan sulh, görülmekte olan bir davanın taraflarının, aralarındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlığı ya da şüpheli bir durumu sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda karşılıklı fedakarlıkta bulunmak suretiyle gerçekleştirmiş oldukları bir işlemdir. Mahkeme dışında yapılan sulh sözleşmesi, mahkemeye verilmek ve onun tarafından, duruşma tutanağına geçirilmekle, mahkeme huzurunda yapılan sulhe dönüşür. Mahkeme huzurunda yapılan sulh davayı kendiliginden sona erdirir, mahkemenin, bu sonucun elde edilebilmesi için, sulhten sonra onu esas alarak aynca bir hüküm vermesine gerek yoktur. Mahkeme, sadece davanın konusuz kaldıgım tespit ve tevsik etmekle yetinecektir.
HMK.nun. 313. maddesine göre “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.”. Ancak mahkeme dışı sulh de hukukumuzda kabul edilmiş ve davayı sona erdiren taraf işlemlerinden sayılmıştır. HMK.nun. 315. maddesinde “Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” denilmekle sulhun neticesi düzenlenmiştir. Açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına,
Yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 195,98 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 141,58 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/06/2020