Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/150 E. 2019/1235 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/150 Esas
KARAR NO: 2019/1235
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 07/02/2017
KARAR TARİHİ: 17/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin —— tarihli dava dilekçesinde özetle; ///günü davacı müvekkilin imam nikahlı eşi —— evinde çalıştığı davalı …’in idaresindeki —— plakalı araç ile apartman garajından çıkmakta olduklarını gördüğünü, aralarında tartışma olduğunu, adı geçen davalının müvekkil davacının boğazını sıkıp yere yatırdığını, sonra aracına bindiğini, aracını yerde yatan müvekkil davacının üzerine sürdüğünü, sol bacağının üzerinden araba ile geçmiş olduğunu, müvekkil davacının sol ayak bileğinde kırıklar olduğunun tespit edildiğini ve meydana gelen zarardan davalılardan …’in araç sürücüsü, davalı ———- araç maliki olarak müştereken ve müteselsilen, davalı ——— sigorta poliçe miktarı kadar diğer davalılarla birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkil davacının olay tarihinden beri çalışamadığını, tedavi masrafları, çalışmadan geçen süre ve iş gücü kaybında uğranılan zarar için, fazlaya ilişkin talep ve haklan saklı kalmak kaydı ile —–Maddi Tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteslsilen tahsiline, —– Manevi Tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte, davalılardan ——- den müteselsilen tahsiline, kazaya konu— plakalı araç ile davalılar ———-diğer araçlar üzerine ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ———- vekilinin —- tarihli cevap dilekçesinde özetle; —– cuma akşamı — sıralarında müvekkili —————-birlikte bir toplantı sonrasında evlerine döndüklerinde bakıcı ——– davacı ile aralarında bozulmuş olduğunu, tartıştıklarını ve onu artık istemediğini, ancak davacının kendisini almak için geldiğini ve aşağıda beklediğini, ancak onunla gitmek istemediğini ve korktuğunu söyleyerek müvekkili ——— kendisini araba ile evine bırakmasını rica ettiğini, apartman otoparkında davacının aracın arka kapısını açarak içeri girdiğini, —hanımla konuşmak istediğini, —– hanımın konuşmak istemediğini, davacının tüm uyarılara rağmen arabadan aşağıya inmediğini, müvekkilinin araçtan inerek davacıyı arabadan çıkardığını, seyir halinde iken davacı kendisini tutan şahısların elinden kurtularak yere düştüğünü, davacının ‘ayağım’ diye bağırmaya başladığını, müvekkilinin bu olaylardan haberdar olmadığını, tanıklardan duyduğunu, davacının ayağının nasıl kırıldığını bilmediğini, davacının kontrolsüz davranışı sırasında kendi ağır kusuru ile ayağı kırıldığını, davacının müvekkillerinden maddi ve manevi tazminat taleplerinin haklı bir nedene dayanmadığını belirterek davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin — tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan —- plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde ———— numaralı sigorta poliçesi ile sigortalandığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile kazaya sebep veren olayda öncelikle kusur durumunun tespiti gerektiğini, davacı sigortalı araç sürücüsüne raci kusur ve zararı kanıtlanması gerektiğini, zararın kanıtlanmaması durumunda müvekkil şirketin sorumluluğu olmadığını, dava konusu geçici iş göremezlik talebi sigorta teminatı kapsamında olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
——Cumhuriyet Başsavcılığı — —————–yazılan müzekkere cevapların geldiği ve mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Dosya konusunda uzman kusur bilirkişi —- ve aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alındığı ve mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
——– karar nolu raporuna göre; Davalı sürücü …’in kusursuz, davacı yaya —– oranında kusurlu, 2.durumda ise; davalı sürücü —- oranında kusurlu, davacı yaya ———- oranında kusurlu olduğu yönünde rapor düzenlenmiş olduğu; görülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, yaralanmalı trafik kazası sebebiyle davacının maddi ve manevi zararının tazmini taleplerinden ibarettir.
Mahkememizce yapılan yargılamada tarafların dilekçelerinde talep ettikleri tüm deliller toplanmış ve dosyaya biri——–dairesinden olmak üzere toplamda 3 adet kusur raporu kazandırılmıştır.
Davaya konu trafik kazası ——— tarihinde davalılardan —- maliki olduğu ——- plakalı aracın davalı … sevk ve idaresindeyken davacıya çarpması şeklinde meydana gelmiştir.
— plakalı araç kaza meydana geldiği — tarihinde davalı … şirketi bünyesinde ——– numaralı————- kapsamında sigortalı bulunmaktadır.
Gerçekleşen ve davaya konu olan trafik kazansında davacının maddi ve manevi zararının tespit edilebilmesi amacıyla öncelikle tarafların kusur durumlarının tartışılması ve netleştirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda alınan—— tarihli bilirkişi raporunda taraflara———- oranında kusur izafe edilmiş itirazlar üzerine yapılan keşif ve alınan — tarihli bilirkişi raporunda da taraflara — kusur izafe edilmiş olup daha sonrasında yine itirazlara binaen bu sefer dosya ——— tarihli kusur raporu dosyaya kazandırılmıştır. ——– raporunda mütalaa edildiği üzere mevcut kazanın hangi şekilde meydana geldiği hususunda bir netlik bulunmamakta olup iki durum söz konusudur. Birinci durumda davacının kendisini tutanların elinden kurtulup hareket haline geçmiş olan araca hamle yapması şeklinde meydana geldiğinin kabulü durumunda davacının asli ve tam kusurlu olduğu ikinci durumda ise davacının araca binmek istediği sırada davalı …’in aracını hareket ettirmiş olması halinde ise %50- %50 oranında kusurlu oldukları mütalaa olunmuştur. Kusur tespitinin mahkeme hakimine ait olması nedeniyle mahkememizce olayın oluş şekli tarafların kolluk ifadeleri ve dosyadaki tüm beyanlar kül halinde değerlendirilmiştir. Davacının kolluk ifadesinde de anlatıldığı üzere davacı ile davalı … arasında bir arbede yaşandığı davalının ikamet ettiği apartman görevlisinin de olaya müdahil olduğu ve davacıyı tuttukları sonrasında davalının aracına binip hareket ettiği sırada davalının araca hamle yapması neticesinde kazanın meydana geldiği anlaşılmıştır. Zira davacının kolluktaki ifadesinde “… Tekrar eşimle konuşmak istediğimi söyleyince bana ses tonunu yükselterek konuşamazsın diyerek boğazıma sarıldı ve beni sırt üstü yere yatırdı. Sonrasında aracına bindi ve aracını benim üzerime sürdü ve sol bacağımın üzerinden aracı ile geçti ve durmadan gitti…” yönünde beyanlarda bulunduğu fakat sonrasında mahkememizce yapılan ———– tarihli keşifte ise ” … Olay günü eşimi almak için apartmanın çıkışında kaldırım üzerinde bekliyordum. ——— araba ile bareber binan çıkışına kadar geldiler.Araba kaldırımdan yola inmek için beklediği sırada ben arka kapıyı açarak arabaya bindim. ——- arabadan inmemi istediler. Aramızda karşılıklı bir bağrışma oldu.—- ters bir tavırla ” arabadan inermisin” dedi. Ben o araça devamlı bindiğim için o günde binmek için bir sakınca görmedim. Zaten beni sürekli evimden alıyordu.Bende onun eşini istediği yere götürüyordum.Bana ters cevap verince bende sinirlendim. Sonra —- arabadan inerek benim kapımı açtı ve arabadan inermisin dedi. Bahçe kapısının ordayken bu kapıyı açtı ve inmem için beni dışarı çekti. Bende inince ayağım araba ile bahçe duvarı arasındaki demirkapının arasına çıkıştı. Bağrışma olunca kapıcının karısı, kızı ve oğlu üçü birden geldiler ve hemen benim üzerime yüklendiler. Bende ayağımı sıkıştığı yerden kurtardım ve hemen kapının çıkışına geldim. O esnada o üçü beni tutuyordu. Bende kapının dışındayken ——– hızlıca aracı çalıştırdı. Bana tam bu noktadan çarptı ben tam bu şekilde düştüm. Ben bağırınca ( o esnada —- araçla bahçe kapısından tamamen çıkmış, asfalt yol üzerindeydi) durdu. Araçtan hiç inmeden yoluna devam etti.” beyanda bulunduğu fakat davacının beyanlarının birbiri ile çelişkili olduğu görülmüştür. Fakat davalı …’in de keşif esnasındaki beyanları ile mukayese edildiğinde olayın; davalı … ile dava dışı —- araca bindiği hareket etmeden hemen önce davacının araca bindiği sonrasında davalının davacıyı araçtan çıkardığı bu esnada apartman görevlisinin davacıyı tuttuğu, sonrasında davalının aracına binerek hareket ettiği esnada davacının araca doğru hamle yaptığı ve bacağının ezildiği şeklinde meydana geldiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda —- raporunda da mütalaa edildiği üzere davacının %100 oranında kusurlu olduğu anlaşılmış olup davacının maluliyet durumunun ve maddi zararının hesaplanması hususunda herhangi bir araştırma yapılmamıştır.
Manevi tazminat yönünden ise olayın oluş şekli tarafların kusur dağılımları ve meydana gelen zararın boyutu bir bütün halinde ele alındığında, davacının meydana gelen zarara kendi kusuru ile sebebiyet verdiği anlaşılmakla işbu talebin haklı olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda izah olunan gerekçelerle davacının hem maddi hem de manevi tazminata ilişkin davasının ispatlanamaması nedeniyle reddine dair karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-İspatlanamayan maddi davanın reddine,
2-Manevi tazminata ilişkin davanın reddine,
3-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin harç ve keşif harcı olarak yatırılan 820,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 776,17 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Maddi tazminat istemi yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 1.000,00 TL ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Manevi tazminat istemi yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 10.750,00 TL ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar … ve … tarafından yapılan 100,00 TL gider avansının davacıdan alınarak Davalılar … ve … ye verilmesine,
8-Davalı … tarafından yapılan 35,40 TL gider avansının davacıdan alınarak Davalı …’ ye verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/12/2019