Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/148 Esas
KARAR NO: 2019/580
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2017
KARAR TARİHİ: 25/06/2019
K.YZLMA TARİHİ: 25/07/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davalının ———isimli ticari işletmeyi işlettiğini, davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davalının ———tarihli —— numaralı —– TL bedelli ve —————- tarihli ——— numaralı ———–TL bedelli faturalara konu borcu ödemediğini, bu faturaların davalı ticari defterlerinde de kayıtlı olduğunu belirtmiş, İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü ——— sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; davalının dava konusu faturaların içeriğinde yer alan malları teslim almadığını, malların teslim edildiği kişilerin davalının çalışanı olmadıklarını, faturada yer alan malların davalının sattığı ürünlere zaman zaman aracılık eden ———– isimli şahıs tarafından teslim alındığını, bu şahsın teslim aldığı mallara ilişkin faturaları davalı adına düzenlettiğini, davalının muhasebecisinin farkına varmayarak teslim edilen faturaları ticari defterlere kaydettiğini belirtmiş, davanın reddine ve %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesini talep etmiştirç
Dava; itirazın iptali istemine; ilişkindir.
İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün ——- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —– tarihinde başlatılan takibin alacaklısının …, borçlusunun …——– olduğu; takibin —— TL asıl alacak + ——— TL Reeskont faizi olmak üzere toplam ——-TL ‘nin fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu vekilince verilen itiraz dilekçelerinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği; görülmüştür.
—–Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden gelen ———— sayı ve —— tarihli yazı cevabı içeriğine göre; davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki neticesinde, 2015 yılı eylül ayına ilişkin vergi dairesine davalı tarafından bilanço alış bildirimi yapıldığı görüldü.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi ——— tarafından verilen 27/07/2018 tarihli bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı şirketin davalı taraftan takip tarihi itibariyle talebi gibi 20.614,60 TL asıl alacağı bulunduğu mütalaa edilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporu içeriğine göre;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının, davalıdan alacaklı bulunup bulunmadığı; alacaklı ise alacak miktarının ne olduğu ile bu alacağını tahsil için davalı aleyhine icra takibi yapmakta haklı olup olmadığı; başka bir anlatımla davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazında haklı bulunup bulunmadığı; noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre;
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir. —————
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura, ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler, ikrar veya yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 6. maddesine göre, kural olarak bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) “İspat Yükü” başlıklı 190. Maddesine göre; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”
Somut olayda; ———-Vergi Dairesi yazı cevabı içeriği ile davalının dava konusu iki adet faturayı ticari defter ve kayıtlarına işlemiş olduğu yönündeki ikrarı birlikte değerlendirildiğinde mal ve hizmetin teslimi olgusunun davacı tarafından yazılı delil ile ispat edildiği, faturaların bedellerinin ödendiğini ispat yükünün ise davalıya geçtiği, davalının ödeme savunmasında bulunmadığı, bu hususu yazılı delille de ispat edemediği, dava konusu faturaların sehven davalı ticari defterlerine kaydedildiği yönündeki savunmaya TTK. 18/2. maddesinde ifadesini bulan basiretli bir tacir gibi hareket etme yükümlülüğü düşünüldüğünde itibar edilemeyeceği, kaldı ki bu hususun ispatının mümkün olmadığı, her ne kadar fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürmeye yeterli değil ise de davacının asıl alacak üzerinden takibin devamını talep ettiği değerlendirilmekle; açıklanan kanun maddeleri ve gerekçe ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kabulü ile;
İstanbul Anadolu 19.İcra Müdürlüğünün ———- Esas sayılı takibine yapılan itirazın ——— TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu tutar üzerinden aynen devamına,
20.614,60 TL’nin %20 ‘si 4.122,92 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.408,18 TL karar ve ilam harcından 352,05 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.056,13 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar halinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı ve 352,05 TL peşin harç ile 4,60 TL vekalet harcı toplamı: 388,05 TL ile aşağıda dökümü yazılı 958,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 25/06/2019
Davacı Yargılama Giderleri:
Posta Masrafı : 158,10 TL
Bilirkişi Ücreti: 800,00 TL
TOPLAM : 958,10 TL