Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1453 E. 2021/545 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1453 Esas
KARAR NO : 2021/545

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 20/05/2021

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından, borçlu davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu ——- Esas sayılı dosyası ile itiraz üzerine takibin durduğu, müvekkili ——-gönderilmesi için davalı firmanın ——- teslim ettiğini, ancak söz konusu —-alıcıya ulaştırılamadığından, davalı şirket tarafından kaybedildiğini, müvekkili firmanın kaybedilen ——— taşıma ———— ile alakalı davalı firmanın genel müdürlüğü ile iletişime geçtiğini ve cevaben kaybedilen malın faturasının taraflarına gönderildiğinde —— ödemesinin yapılacağının söylendiğini, müvekkili firmanın söz konusu faturayı davalı firmaya göndermiş olmasına rağmen ödemenin yapılmadığını, müvekkili ile davalı firma arasındaki arasında—— görüleceği üzere davalının kusurlu olduklarının kabul edildiği, kaybolan malzemelere ilişkin faturanın toplam tutarının 4.956,00 TL olduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle takip durmuş olduğundan ve esasen alacağında likit olduğundan davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, masraf ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; davacı her ne kadar dava dilekçesinde davalı şirketin üstlenmiş olduğu — neticesinde zarara uğramış olduğunu iddia ederek bunun davalı şirket tarafından tanzim edilmesini talep etmiş ise de, taşımaya ilişkin olarak davalı şirketin davacıya herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, eşyanın niteliği ve değeri taşıyana teslim anında beyan edilmediği, davacı dava dilekçesinde —- içeriğine ilişkin hiçbir beyanda bulunmadan — alıcısına teslim edilmemiş olmasından dolayı zarara uğradığını iddia etmekte ise de davacı tarafından davalı —- anında —- ilişkin olarak herhangi bir değer gösterilmediği, hatta gönderen tarafından—–değerini ispata elverişli irsaliye dahi sunulmadığı, TTK md.84 uyarınca, gönderen kusuru olmasa da; taşıma senedine yazılan bilgilerdeki gerçeğe aykırılık ile yanlışlık ve eksikliklerden doğan zararın göndericiye ait olduğu, davalı şirketin kendisine taşınmak üzere —- araştırma, —- bulunmadığından içerik konusunda teslim edenin beyanına itibar edileceği, davalının mezkur taşımada herhangi bir kusuru olmadığından davalının tanzim mükellefiyeti de bulunmadığı, bu nedenle davacının içerik ve değeri ispata muhtaç bir —— ilişkin olarak fahiş tazminat talebinin yersiz ve dayanaksız olduğu, yukarıda arz ve izah edilen ve yargılama esnasında ortaya çıkacak nedenlerle, haksız davanın reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu—- esas sayılı dosyasının tetkikinde davacı (alacaklı) tarafından borçluya ( davalı) —— alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalı — bünyesinde gönderdiği ve kaybolduğunu belirttiği, ürünün bedelinden davalı şirketin sorumlu olup olmadığı husundadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—— bilirkişi raporunda, taşınanın davalının sorumluluğunda iken kaybolduğunu, alıcısına teslim edilememesinin makul ve kabul edilebilir bir açıklamasının davalıca belirtilmediği, 4.200 TL tutarındaki asıla alacaktan davalının sorumlu olduğunu belirtmiştir.
—– müşavir raporunda , davaya konu taşıma sırasında kaybolan —– dahil değeri 4.956 TL olan faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olduğunu belirtmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Davacı, ———– davalı şirkete teslim edilen —– alıcısına teslim edilmediğini, bu sebeple taşımaya konu ——– bedelini talep etmiştir.
Davacının ——teslim edildiğine dair dosya kapsamında bir iddia savunma yahut da delil yoktur.
—– raporu usul ve yasaya uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
Davacının defterlerine de işlediği, dava dışı şirkete gönderdiği — davalı —— şirketinin bünyesinde kaybedildiği, davalı —— alıcısına teslim edilememesinin makul ve kabul edilebilir bir açıklamasının davalıca belirtilmediği, davalı şirketinin —–bedelinden sorumlu olduğu anlaşıldığından, takibe itirazın, —- kaybolan eşya bedeli— yönünden iptaline karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67/2. maddesine göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra —————– itiraz edip duran ve işin — bitirilmesine engel olan, borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurların bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. (— BAM—–
Bu kapsamda somut olayda, itiraza konu alacağın likit olmadığı anlaşılmakla, kabul e icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğünün ————- Esas sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin —— asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 286,90 TL harçtan peşin alınan 60,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 226,76 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 778,95 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 91,58 TL harç ile 1.455,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.227,37 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair; miktar yönünden kesin olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.