Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/145 E. 2020/892 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/130 Esas
KARAR NO: 2020/945
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2017
KARAR TARİHİ : 28/12/2020
—— Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ———– tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
l. DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirketin ——Adresinde kurulu bulunan —– yapmakta olduğunu, davalı şirketin şirket personellerinin müvekkili şirketin işlettiği —- hususunda müteaddit defalar —– gönderdiğini, bu konaklama işine ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından düzenlenen faturalar ile davalı şirketin ödemelerinin —- şeklinde tutulduğunu, davalının borcunu ödememesi nedeniyle davalı şirket aleyhine———- sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, ancak davalı şirketin haksız bir şekilde takibe itirazda bulunduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı borçlu şirketin vaki itirazın|m iptali ve takibin devamına, alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ll. DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkil şirketle davacı; yan arasında akdedilmiş bir sözleşme de bulunmadığını, davacının haksız kazanç elde etme istemende olup, müvekkil şirketin hiçbir borcu olmamasına rağmen tamamen kötü niyetle hareket ettiğini, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir an için davacı yanın iddialarının doğru olduğu düşünülse bile, yapılan hesaplamaların dayanaksız olup, bedelin neye göre ortaya çıktısının anlaşılamadığını, davacının davasını ispatlaması gerektiğini, karşılıklı olarak ticari defterler üzerinde yapılacak inceleme ile müvekkilin borcu olmadığının netlik kazanacağını savunarak, davanın reddine, davacı şirket aleyhine en az %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı şirket üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
lll.DELİLLER :
———– Sayılı Dosyası.
Bilirkişi raporu.
IV.UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Uyuşmazlık, davacının davalıdan alacaklı bulunup bulunmadığı; alacaklı ise alacak miktarının ne olduğu ile bu alacağını tahsil için davalı aleyhine icra takibi yapmakta haklı olup olmadığı; başka bir anlatımla davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazında haklı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
V.DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
——– sayılı dosyasının tetkikinde davacı —- tarafından borçlu —— tarihinde —— alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
İcra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Davacı vekili dilekçesinde, davacının—- bulunan————yaptığını, davalı tarafın çalışanlarının hotelde kaldığını buna ilişkin faturalandırmaların açık hesap şekilde tutulduğunu belirterek bu hususta yapılan takibe itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının böyle bir borcu olmadığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan açık hesaba dayanan alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.
Mahkemimizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenelenen —– tarihli raporda; Davalı ve davacı yanın ticari defterlerin incelemeye tabi tutulduğunu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğunu, davalı yan ile arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davacı şirketin takip tarihi itibari ile davalı şirketten açık hespatan kaynaklı olarak —– alacaklı olduğu, belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Takibin dayanağının; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen, işletmekte olduğu hotelde davalı şirket çalışanlarının konaklaması nedeniyle —– adet otel konaklama hizmeti faturası olduğu, davacı şirketin bu hizmetini verdiğini ispatlaması gerektiği,
Bu cihette tarafların ticari defterlerinde bilirkişice yapılan incelemede, tarafların defterlerini usulüne uygun tuttukları, davacının düzenlediği faturaların davalının defterlerine de işlendiği, buna göre takip tarihi itibariyle davalının ticari defterlere göre davacı şirkete —– borçlu olduğunun tespit edildiği,
————sayılı kararında da belirtildiği üzere, ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar, Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir,
Somut olayda, davacı yanın ticari defterlerindeki fatura alacakları ile davalının defterlerindeki fatura alacaklarının örtüştüğü, buna göre davalının hizmet aldığı, hizmetin karşılığı bedeli de ödemekle yükümlü olduğunun kabulünün gerekmesi karşısında, davalının mevcut takip konusu borcu bulunduğu saptanmakla, —– için yapılan talebin kabulü ile, takip dosyasında takip borçlusu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına, karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67/2. maddesine göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan, borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurların bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. ——–
Bu kapsamda somut olayda, alacağın likit olduğu anlaşılmakla kabul edilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
VI. HÜKÜM: (Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle)
1-Davanın kabulü ile;
———sayılı takip dosyasında takip borçlusu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Asıl alacak olan 3.702,02 TL %20 sine tekabül eden 740,40 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 252,88 TL karar ve ilam harcından 63,23 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 189,65 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.702,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 94,63 TL harç, 750,00 TL bilirkişi ücreti ve 140,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 985,13 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/12/2020