Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1434 Esas
KARAR NO: 2021/605
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 24/12/2017
KARAR TARİHİ: 01/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, —– tarihinde ——- karşısında dava dışı sürücü—-sevk ve idaresindeki ——-plaka sayılı aracın zeminin ıslak olması neticesinde direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağ kısmında bulunan bariyerlere çarpması ve araçta yolcu olarak bulunan ——- yaralanması ile sonuçlanan maddi hasarlı ve yaralamalı meydana gelen trafik kazasında yaralanan ve malul kalan davacı yolcu —— fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik, geçici ve sürekli maluliyet zararı olarak toplam —- maddi tazminatın davalı sigorta şirketine başvuru tarihini takip eden — işgünü bitim tarihi —– temerrüt tarihi itibariyle işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, —– tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin diğer haklar saklı kalmak kaydıyla, talep dava dilekçesinde davacı için talep edilen ——– olarak artırılmasına, artırılan maddi tazminatlara davalının temerrüde düştüğü başvuru tarihinin —— işgünü olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kusur oranlarının tespiti bakımından dosyanın —– sevk edilmesi gerektiğini, maluliyet oranının tespiti bakımından dosyanın —– edilmesini, geçici iş göremezlik tazminatının —- genel şartları gereğince teminat dışı olduğunu, sözkonusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, söz konusu kaza iş kazası ise —— bağlanan peşin sermaye değerinin sorulup tenzil edilmesi gerektiğini, dava konusu trafik kazasında davacının, sigortalı araçta yolcu olarak bulunması sebebiyle, söz konusu olayda hatır taşıması bulunduğunu, davacıya herhangi bir tazminat ödeme sorumluluğu olduğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkilinin tazminat sorumluluğuna hükmedilecekse, hesaplama yapılırken hatır taşımasının varlığı dikkate alınarak tazminat miktarında indirime gidilmesi gerektiğini ileri sürerek haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat isteminden ibarettir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Kusur bilirkişisi rapor içeriğine göre;—— tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı —– hazırlanan işbu raporda; kusur yönünden; dava konusu olayın —- yaralanmalı, trafik kazası olduğu, meydana gelen kazada —–önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, dava konusu kazanın oluşumunda, — plaka sayılı araç sürücüsü—- % 100 kusur oranı ile asli kusurlu olduğu, yolcu ———- bildirilmiştir.
Geçici iş göremezlik ve sürekli maluliyet oranlarının tespiti açısından dosya—- tarafından hazırlanan raporda; —— tarihinde geçinmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının, ——— göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının —- olduğu, iyileşme — süresinin olay / kaza tarihinden itibaren / erişkin olması halinde —— aya kadar uzayabileceğine oy birliği ile mütalaa edilmiştir.
Maddi zararın hesaplanması amacıyla dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, raporda özetle; —-göre yapılan değerlendirmede davacı — tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu,—- ile geçici iş göremezlik zararı kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile — olduğu, — tarafından geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı,—- oranı dahilinde maddi zararının ise kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile— olduğu, davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği toplam maddi zararının — olduğu, kaza tarihi dikkate alındığında —teminat limitinin içinde bulunduğu, ———davaya konu kazada kolluk kuvvetleri tarafından alınan ifadelerde ve davacı vekilinin davaya cevaba cevap dilekçesinde, davacının aracın muayenesi için gidildiği ve kendisinin yardımı olabileceği düşünüldüğü için araçta olduğu iddiası ile hatır taşımasının söz konusu olamayacağını iddia ettiği, bu bağlamda; hatır taşıması konusunda tüm takdir ve hukuki değerlendirmenin Yüce Mahkemeye ait olduğu, şayet hatır taşıması olduğu kanaatine mahkemenin varması halinde hesaplanmış olan işbu zarar tutarına uygulanacak olan —— hatır taşıması oranının yansıtılması gerekmekte olduğu, hukuki değerlendirmenin elbette Mahkemeye ait olduğu, temerrüt tarihi ve faiz yönünden; dava dosyasında davacı vekilinin dava öncesi talebinin —- tarihinde davalı sigorta şirketine kayıtlarına alındığı ve hasar dosyası açıldığının tespiti ile;— tarihinden itibaren— günü sonrası —tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulünün ve yasal faiz talep edilebileceğinin —- takdir ve hukuki değerlendirmesinin Mahkemeye ait olduğu, ———-mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların makamının münhasır takdiri içinde kaldığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Davaya konu kazaya karışan—– olduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nun bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde —–
Tedavi giderleri,
Kazanç kaybı,
Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar,
– Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, olarak belirtilmiştir.
Bedensel zarara uğrayan kişiler tamamen veya kısmen çalışamamalarından ve ileride ekonomik yönden uğrayacakları yoksunluklardan kaynaklanan zarar ve ziyanlar olan geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik —– nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları haksız fiil sorumlularından isteyebilirler.
——— kararında da belirtilen kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları olan fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalının sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Bu kapsamda, davacının haksız bir fiil olan trafik kazası kapsamında uğradığı bedensel zararları olan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarını TBK madde 49 ve 54 hükümlerine göre davalıdan isteyebilecektir.
Yukarıda açıklandığı şekliyle meydana gelen kazada, sorumlulukları da TBK, TTK ve KTK kapsamında çizilen davalının, usul ve yasaya uygun olduğu belirlenen bilirkişi raporlarında belirtilen maddi zararlardan sorumlu olmasından dolayı, davacı vekilinin talebi doğrultusunda — geçici iş göremezlik ve — göremezlik tazminatı olmak üzere toplam —— yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Faiz yönünden yapılan değerlendirmede; bir haksız fiil olan trafik kazalarından kaynaklı tazminat istemlerinde, temerrüt tarihi kişilere göre farklılık arz eder.
Sigorta şirketi açısından, sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı—– gereğince başvuru tarihinden itibaren——-iş günü içerisinde ödemesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu sürenin sonra erdiği gün sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilir. Davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine bir başvuruda bulunmaması halinde yada başvuru ispatlanmadığı hallerde davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibari ile temerrüte düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmolunması gerekmektedir.———
Somut olayda davalı sigorta şirketine başvurunun — tarihinde yapıldığı, — iş günü sonrasının —— olarak tespit edildiği anlaşılmakla bu tarihten itibaren faize hükmedilmiştir.
Davalının hatır taşınması savunması yönünden yapılan değerlendirmede ise; hatır taşıması, savunması itiraz değil def’idir. Her zaman ileri sürülemez. Cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi gerekir. Aksi halde dikkate alınmaz. Taşımanın, hatır taşıması olduğu hususunda ispat külfeti, bunu iddia eden davalıdadır. Davalı, davacı ile aracı kullananın arkadaş olduğu yada hatır için davacının karşılıksız taşındığını ispatlamalıdır.
Yukarıda açıklandığı üzere, hatır taşıması definin cevap dilekçesi ileri sürülmesi gerektiği, davalıca cevap dilekçesi ile bu hususun ileri sürüldüğü, ancak davaya konu kazada kolluk kuvvetleri tarafından alınan ifadelerde ve davacı vekilinin davaya cevaba cevap dilekçesinde, davacının aracın muayenesi için gidildiği ve kendisinin yardımı olabileceği düşünüldüğü için araçta olduğu iddiası ile hatır taşımasının söz konusu olamayacağını iddia edildiği, davalı tarafça hatır taşıması olduğunun ispat edilemediği anlaşılmakla indirim yapılmamıştır.
Açıklanan tüm gerekçeler doğrultusunda aşağıdaki şekilde karar verilerek hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE ;—- geçici iş göremezlik ve —kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam — tazminatın — işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar harcı 902,74 TL’den peşin olarak yatırılan 31,40 TL ve tamamlama harcı olarak yatırılan 13,74 TL olmak üzere toplam 45,14 TL’nin mahsubu ile 857,60 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan toplam 45,14 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk dava masrafı, 403,60 TL tebligat-müzekkere gideri, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 678,00 TL —– olmak üzere toplam 2.526,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ———- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2021