Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/143 E. 2018/1039 K. 12.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/437 Esas
KARAR NO : 2018/1011
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 14/04/2017
KARAR TARİHİ : 28/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı şirketin veraseten ortağı olduğu, iptale tabi Olağanüstü Genel Kurulu toplantısına temsil etmek üzere ————.Noterliği aracılığıyla İstanbul Barosuna kayıtlı Avukat …’ı vekil tayin ettiğini, davalı şirketin söz konusu toplantısı yapılmadığı halde temsilen Avukat ———-şirket merkezinde bulunduğu toplantı yok denilerek geri çevrildiği, toplantıya katılmamış gösterildiği ve söz konusu karar alındığını, fiilen yapılmayan bir toplantı için şirket tarafından sahte evrak düzenlendiği, Ticaret Sicil gazetesinde tescil ettirildiğini, ——–tarihinde Ticaret Sicil gazetesinde ilan olunan eşit hisselerle veraseten diğer ortak olunan diğer kişilerde, ilgili şirkette hisselerin tamamını ——— devredildiğini, veraseten ortak olan——de payları söz konusu şahısa devredildiğini, bu durumdan haberi dahi olmadığını, —— tarafından imzanın taklit edildiğini, söz konusu durumun iyi niyet esaslarına açıkca aykırı olduğunu muvazaalı işlem yapıldığını, sahte evrakla sahte bir toplantı yapıldığını ve karar alındığını, davalı şirketin Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen Ortaklar Genel Kurul Kararının geçersizliğinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK hükümlerine göre Limited şirket ortaklar kurulu kararlarının oluşabilmesi için iki kurucu unsurun olması gerektiğini, birincisinin Ortaklar Kurulu toplantısının yapılması, ikincisi ise toplantıda karar alınması olduğunu, bunlardan birinde eksiklik durumunda işlemin hiç doğmamış sayıldığını ve yokluk ile sakat olduğunu, 23.12.2016 tarihli toplantıda kendisini avukat ile temsil ettirmesine rağmen davalı şirkette eşit hisselerle ortak olan müdürü —– ile ———- avukatına toplantıyı unutmuş olduklarını, hiçbir hazırlık yapılmadığını, dolayısıyla ilerleyen günlerde toplantı için bir tarih belirleyeceklerini söylediklerini, avukatının 16:00’a kadar beklemesine rağmen toplantının yapılmaması üzerine toplantıdan ayrıldığını, bunun üzerine şirket yetkilisi tarafından, TTK 417-418 hükümlerince usulüne uygun olarak 2. Toplantı tarihini bildirmesini bekle beklediğini, ncak bu durumun gerçekleşmediğini; dolayısıyla toplantı ve karar tarihi olarak Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen ve şahsının usulüne uygun davet edildiği halde toplantıya katılmadığını, ——– son derece sağlıklı ve bilinci yerinde olan bir kişi olup toplantıya katılarak kendi hür iradesiyle hisse devrini kabul ettiğini, davacının iddiasının aksine herhangi bir muvazaalı işlem sözkonusu olmadığını, Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı kanuna ve hukuka uygun olarak yapıldığını, tüm ilgililer toplantıya usulüne uygun olarak çağrıldığı, toplanılma sebebi olan gündem maddesine ilişkin karar alındığı , gerekli toplantı -karar yetersayısı sağlanmış ve alınan kararlar noterlikçe onaylanarak Ticaret Sicil Gazetesinde tescil edildiği ilan olunduğunu, genel kurul toplantı tutanağı ve hazirun cetvelinin celbine ilişkin ——– gelecek belgelerle de tespit edilebileceğin, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirketin sicil dosyası celp edilmiş butlanı istenen ortaklar genel kurul kararı incelenmiş, tanık dinlenmiştir.
Dava, davalı şirketin 23/12/2016 tarihli genel kurul kararının yokluk ve butlanla geçersizliğinin tespitine ilişkindir. Uyuşmazlık, 23/12/2016 tarihli ortaklar genel kurul kararlarının yoklukla ve malul olup olmadığı, davacının iddia ettiği hususların mevcut olup olmadığı, mevcut ise butlan sebebi oluşturup oluşturmayacağı noktalarında toplanmaktadır.
TTK 622.maddesi yoklamasıyla limited şirketler yönünden de uygulanan TTK 447. Maddesinde, hangi hallerde genel kurul kararlarının batıl olacağı düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre; pay sahibinin genel kurul kararına katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilmez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, pay sahibinin bilgi alma, incelemeye ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararların batıl olacağı belirtilmiştir.
Davacı tarafın iddiaları ve davacının vekili sıfatıyla toplantıya katılmak üzere giden vekilinin tanık sıfatıyla verdikleri beyanlar nazara alındığında; davacının ortağı olduğu davalı şirketin 23/12/2016 tarihinde yapılacak olan toplantıya davet edildiği, davacının bu toplantıya katılmak üzere vekaleten Av. … isimli kişiyi şirkete gönderdiği, vekilin şirket merkezine gittiği, orada şirket ortaklarından … isimli kişiyle görüştüğü, aralarında yapılan konuşmalar sonucu Genel Kurul’un yapılamayacağı konusunda kanaata vararak oradan ayrıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın genel kurul toplantısına usulüne uygun çağrıldığı anlaşılmaktadır. Davacı toplantıya bizzat gitmeyip avukatını göndermiştir. Her ne kadar davacı tarafından davalı şirketin 23/12/2016 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların butlan ve yoklukla malul olduğunun tespitini istenmiş ise de; ileri sürülen iddialar butlan sebepleri içerisinde değil TTK .nun 446.maddesindeki iptal sebepleri içinde değerlendirilebilecektir. İptal davasının ise genel kurulun yapılmasından itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir. Kaldı ki davacının hisse oranı itibariyle toplantıya katıldığı taktirde ortaklar kurulu kararının etkileyecek nisapta olmadığı ve bu nedenle iptal şartlarını da taşımadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 4,50 TL nin davacıdan tahsiline,
3-Davalı şirket vekil ile temsil ettirmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/11/2018