Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1420 E. 2019/1127 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1420 Esas
KARAR NO: 2019/1127
DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ: 21/12/2017
KARAR TARİHİ: 27/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkil — kayıtlarında — numarası ile kayıtlı—-%22 pay sahipli ortağı olup, davalılar da diğer ortaklar olduğunu, — günü saat 10’da bir kısım ortakların katılımıyla gerçekleşen genel kurulda toplantı yeter sayısı mevcut olduğu halde ortaklar arasında müdür seçiminde anlaşma sağlanamamış olduğundan şirketin organsız kaldığını, bu nedenlerle TTK.636/2. maddeye dayalı olarak şirketin feshine ve tasfiye memuru atanarak şirketin tasfiyesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ekli açıklamalı davetiyen tebliğ edildiği, ancak yasal süresi içinde cevap vermediği görülmüştür.
Davalı şirketin sicil kaydı dosyamız arasına alınmış, davacının davalı şirketin münferiden yetkili müdürü olarak kayda geçtiği belirlenmiştir.
Yukarıda anılan tespite istinaden Mahkememizin —- tarihli ara kararı ile davalı şirketi işbu davada temsil etmek üzere temsil kayyımı atanması yönünden dava açması için davacı vekiline süre verildiği, buna istinaden İstanbul Anadolu -Asliye Ticaret Mahkemesi’nin— esas — karar sayılı kararı ile—— temsil kayyımı olarak atandığı belirlenmiş, menfaat çatışması giderilmiştir.
Davacı vekilince delilleri arasında İstanbul Anadolu -.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — esas sayılı gerekçeli kararı sunulmuş, yapılan incelemede, davalı şirket müdürlüğüne atama yapılması, temsil yetkisi ve sürelerinin belirlenmesi yönünden davalı şirketi olağanüstü genel kurula çağırma konusunda davacıya yetki verildiği belirlenmiştir.
Bu yetkiye istinaden gerçekleştirilen —- tarihli olağanüstü genel kurul toplantı tutanağı ve hazirun cetveli suretinin dava dilekçesi ekinde sunulmuş olduğu, tüm hissedarların temsili ile gerçekleşen genel kurulda ortaklardan müdür olma talebinde bulunan ortak olmadığı, müdür tayini hususunda uzlaşmaya varılamadığının tespit edildiği, görülmüştür.
Mahkememizce yargılama kapsamında, davacının iddiası yönünden, davalı şirket kayıtlarının incelenmesine karar verildiği, —- tarihli raporda davalı şirketin gayrıfaal olduğu, ekinde sunulan tutanağın tetkikinde şirketin son dört yıldır fatura düzenlemediğinin tespit edildiği, şirketin genel kurulunun —- yıllarında toplandığı ve karar aldığının dosyada tespit edilemediğinin bildirildiği, görülmüştür.
Dava TTK.’nun 636/2 maddesi gereğince davalı şirketin feshine ilişkindir.
TTK.636/2. maddesinde “Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Mahkememizce anılan hüküm gereğince —- tarihli celsede davalı şirketin genel kurulunun toplanması için gerekli işlemleri yapması yönünde süre verilerek ihtar yapılmıştır.
Davacı vekilince Mahkememize sunulan —– tarihli dilekçesi ise, davaya dayanak yapılan müdür seçilemediği iddiası yönünden İstanbul Anadolu -.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin – esas —karar sayılı ilamı ile verilen yetkiye dayalı olarak davacı tarafından genel kurula çağrının yapıldığı, akabinde yapılan toplantıda şirketi temsile yetkili müdürünün seçilemediği, kendisinin müdür seçimine ilişkin —- tarihli genel kurul kararının, sahteliği nedeniyle iptaline ilişkin davasının derdest olduğu, yeniden genel kurulu toplantıya çağırma gereğinin bulunmadığı beyan edilmiş, mahkememizce de davacı vekilinin anılan beyanları yerinde görülmüş, TTK.’nun 636/2 maddesi kapsamında başka giderilecek eksiklik bulunmadığı kanaatiyle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; —— numarasında kayıtlı …’nin feshi ve tasfiyesine,
2-Tasfiye Memuru olarak re’sen—- atanmasına,
3–TL tasfiye memuru ücreti ile—TL tasfiye masraf avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafça mahkememiz veznesine yatırılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde yukarıdaki madde uyarınca ücret ve masraf avansı yatırıldığında tasfiye memuruna görevinin tebliğine,
5-Tasfiye Memuruna ödenecek ücretin ve masrafların tasfiye memuru tarafından tasfiye giderlerine eklenmesine,
6-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 44,40 TL karar ve ilam harcından 31,40 TL peşin harç mahsubu ile bakiye 13,00 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı ve 31,40 TL peşin harç toplamı:62,80 TL ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 107,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam: 2.107,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/11/2019