Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/142 E. 2021/146 K. 15.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/142 Esas
KARAR NO : 2021/146

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2017
KARAR TARİHİ : 15/02/2021

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Dava, —- Teşkilat Yasasının 30/5 ve 7. maddesi uyarınca geçiş ücretinin ve cezanın ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacının işlettiği otoyoldan davalıya ait aracın —yapmadığı geçiş ücreti ve eklenen cezadan davalı tarafın bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasındadır.
İstanbul Anadolu — esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı —–alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
—–Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesine göre; 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen —–veya erişme kontrolünün uygulandığı —– ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.
——– adresinde belirtildiği üzere,– ödemelerin kullanılan mesafeye göre yapıldığı, nakit müşterilerin ya da etiketinde sorun—- müşterilerinin araçlarının giriş kayıtlarının plaka bilgisi ile yapılmaması durumunda bu kişilerin de bilet alarak —- giriş yapmalarını temin edebilmek amacıyla girişlere bariyer konulduğu, çıkışlarda ise nakit gişelerde kontrollü geçişi temin etmek, — gişelerinde ise herhangi bir nedenle etiket vasıtasıyla geçiş ücretinin tahsil edilememesi halinde kullanıcıların farkında olmadan ihlalli (ödemesiz) geçiş yaparak mağdur olmalarını engellemek için bariyer bulunduğu,
Buna göre—— bulunmaması yahut da herhangi bir nedenden ötürü geçiş ücreti tahsil edilemediği hallerde, geçiş yapan araç sürücüsüne ihlalli geçiş bildirimi tebliği yapılarak, geçiş bariyerlerin açıldığı bu saatten sonra geçiş ücretinin ödenmemesi sorumluluğunun ihlalli geçiş yapan araç sürücüsünde olduğunun kabulü gerekir.
Davacının —– Tutarındaki Ceza Bedeli Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacı vekili, davalıya ———- davacı şirketin işlettiği —– ödemesiz geçiş yaptığını iddia ettiği, davacı vekilince——— listesi ve kamera görüntüleri sunduğu, bu suretle davacının —-belirtilen tarihlerde geçtiği sabittir.
Yukarıda açıklandığı—– hesabında para bulunmaması yahut da herhangi bir nedenden ötürü geçiş ücreti tahsil edilemediği hallerde, geçiş yapan araç sürücüsüne ihlalli geçiş bildirimi tebliği yapılarak, geçiş bariyerlerin açıldığı bu saatten sonra geçiş ücretinin ödenmemesi sorumluluğunun ihlalli geçiş yapan araç sürücüsünde olduğu, söz konusu olayda da ödemesiz geçişler için ihlalli geçiş bildirimlerinin düzenlendiği, geçiş yapan davaya konu araç sürücülerine tebliğ edilmesine rağmen, ihlalli geçişten itibaren 15 gün içinde geçiş ücreti ödenmediğinden, davaya konu araç sahiplerinin geçiş ücreti ve ihlalli geçiş cezasından sorumlu oldukları,
—-sonrada, ödemesiz geçiş yaptığı gün ve devam eden on beş gün içerisinde, —- —–hesaplara yatırmadığı,
Somut olayda, yargılama sırasında 6001 Sayılı Yasa’nın 30/5 fıkrasında yapılan değişiklikle, dava tarihinde geçiş bedelinin 10 katı tutarında uygulanan cezanın, 4 katına düşürüldüğü,
Bu kapsamda, davalının toplamda geçiş ücreti olan 285.75 TL ve geçiş ücretinin 4 katı tutarı olan 581,25 TL olmak üzere toplamda 867 TL’den sorumlu olduğu anlaşılmakla, bu miktar yönünden yapılan takibin haklı olması nedeniyle itirazın kısmen iptali ile takibin 867 TL üzerinden aynen devamına karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67/2. maddesine göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip —————çabuk bitirilmesine engel olan, borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurların bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. ( —– BAM——-
Bu kapsamda somut olayda, alacağın likit olduğu anlaşılmakla kabul edilen alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
Vekalet Ücreti Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Somut olayda, yargılama sırasında 6001 Sayılı Yasa’nın 30/5 fıkrasında yapılan değişiklikle, dava tarihinde geçiş bedelinin 10 katı tutarında uygulanan cezanın, 4 katına düşürüldüğü anlaşılmaktadır.
Davanın devamı sırasında, dava konusu alacağın ödenmesi, menkul malın davacıya teslim edilmesi, gayri menkulün tahliye edilmesi gibi nedenlerle veya davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun yada Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı nedeniyle davanın konusuz kalması mümkündür. Davanın konusuz kaldığının tespit edilmesi halinde, mahkemece; esas (asıl talep) hakkında “Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin hüküm kurulması gerekmektedir. Bu tür kararlar, hükümler gibi (—–) nihai kararlardandır. Mahkeme kararı, aynı zamanda dava konusu hakkın mevcut olmadığını da tespit ettiği için tespit hükmü niteliğindedir.
Davanın konusuz kalması halinde, mahkemece; yargılamaya devam edilerek davanın açıldığı tarih itibariyle hangi tarafın haklı olduğunun tespit edilmesi, o taraf lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine karar verilmesi gerekir. Başka bir deyişle, yürürlüğe giren yeni yasa nedeniyle konusuz kalan davada, yeni yasanın yürürlüğe girmemiş olması halinde, davanın açıldığı tarih itibariyle haklı olan ve davasını avukat ile takip eden taraf lehine “maktu vekalet” ücretine hükmedilmesi, yargılama giderlerinin ise karşı taraftan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir.
Vekalet ücreti de bu hususlar nazara alınarak hesaplanmış, davalı lehine vekalete hükmedilmemiştir.
VI. HÜKÜM : (Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle)
1-Davanın kısmen kabulü ile;
İstanbul Anadolu —–Esas sayılı takip dosyasında takip borçlusu davalı tarafından yapılan itirazın 285,75 TL geçiş ücreti ve 581,25 TL dört katı oranındaki ceza tutarı olmak üzere toplam 867,00 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-Alacağın %20 sine tekabül eden 173,40 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 59,22 TL harçtan peşin alınan 37,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,26 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 867,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 69,36 TL harç ile 602,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 51,50 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, kesin olmak üzere karar verildi.