Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1416 E. 2022/896 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1416 Esas
KARAR NO : 2022/896

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2017
KARAR TARİHİ : 06/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ESAS DAVADA İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişkiden kaynaklı sunulu olan —-yazılı tüm malzemeyi davacı alacaklıdan satın alan iş yapmakta olduğu —– kullanan davalı—- bağlı olan bu borcunu ödememesi üzerine —kayden yaptıkları ilamsız icra takibinde borçlu davalı tarafından kötü niyetli olarak yetkiye ve borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu ve bugüne kadar gerek borçlu şirketin yetkilisi ve gerekse vekili ile yaptıkları telefon görüşmeleri ve yazışmalar sonucu kendilerine —– ayı sonuna kadar süre verilmesine rağmen herhangi bir ödemede yapılmadığını, takibe konu fatura alacaklarının gerçek alacak olduğunu ve borçlunun borca itirazının da kötü niyetli olup, kaldırılması gerektiğini, aralarında ——bulunduğu sabit olan her iki şirketin fatura alacağına mahsuben vermiş oldukları çek’e karşı da yaptıkları itirazın kötü niyetli olduğunu, fatura—- keşide edilmiş bulunan—- hesap ve — çeke lehdar olarak davacı ….—–adına yazdırmış ve kendisi ————basarak imzaladığını ( veya tamamen kötü niyetli biçimde sonradan imza inkarında bulunma planları yaparak — üzerine bir başkasına imza attırarak) davacıya kendisini şirketin yetkilisi ———— olarak———..——- göndererek davacı müvekkiline elden teslim ettiğini, her iki borçlu şirket arasında —olduğunu, borçlu——— adreste iştigal etmekte olmaları, yani her iki borçlu şirketin aynı adresteki her iki avukatı ayrı ayrı vekil tayin etmiş olmaları ile de sabit olduğunu, asıl borç fatura alacağına ilişkin olup ve alacaklı taraf olarak, sonradan fatura alacağına mahsuben verilen çek bedelinin fatura alacağından mahsubunu kabul ettiklerini, her iki borçlunun her iki icra dosyasındaki yetki ve borca itirazının iptali ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile her iki icra takibinin asıl toplam alacak olan—- üzerinden ticari temerrüt faizi ile birlikte devamına, yargı gideri ile vekalet ücretinin müteselsil olarak davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA SAVUNMA: Tebliğe rağmen davalı tarafın süresinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
BİRLEŞEN DAVADA İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;——.———– derdest olan dosyadaki delilleri arasında sunulu olan ————— davacıdan alınması karşılığı verilen keşidecisi——-bedelinin ödenmemesi nedeniyle yapılan icra takibine itiraz sonucunda açılan söz konusu dava devam ederken, çekteki imzaya karşı yapılmış olan itirazlar nedeniyle—- sayısına kayden ———— davalılardan—- çekin ön yüzündeki imzanın vekaleten kendisine ait olduğunu kabul ettiğine” dair beyanı ilişikte sunulduğu, davalı—- olan diğer davalı ..—–verilen çek bana aittir, durumumu düzelttikten sonra çekin karşılığı olan parayı en yakın zamanda ödeyeceğim.” şeklindeki beyanında bulunduğu, aynı————— tarafından verilen ifade tutanağı örnekleri ilişikte sunulduğu, davalılar dava konusu——- yetkileri bulunmadan imzalamışlar ve bu nedenle çekte keşideci ve ciranta olan şirketlerin yanında kendileri de çek bedelinden dolayı şahsen sorumlu oldukları, özel yetkisi bulunmayan vekilin çek, bono gibi —- imzalayamayacağı, eğer imzalamış ise senet borcundan şahsen sorumlu olacağına—-örneği ilişikte sunulduğu belirtilerek tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla çek bedeli olan — müteselsil borçlu durumundaki birleşen davanın davalıları —– keşide tarihi olan —— tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA SAVUNMA: Davalı—- cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafından müvekkili—- sayılı dosyasıyla alacak davası açıldığını ——- kararıyla dosyanın mahkemeniz dosyasıyla birleştirilmesine karar verildiğini, davacı tarafından müvekkilinin ve …—çek bedelinden şahsen sorumlu olduğu iddiasıyla huzurdaki davanın açıldığını, müvekkilinin sorumluluğunun da– soruşturma sayılı dosyasında verdiği ifadede bahse konu çekin ön yüzündeki imzanın vekâleten kendisine ait olduğunu beyan etmesine dayandırdığını, müvekkilinin, dava konusu çekin ön yüzünü ….——- numaralı vekâletnamesindeki yetkisine istinaden imzaladığını, iddia edildiği gibi müvekkilinin yetkisinin olmamasının söz kanusu olmadığını, davacının iddilalarının hukuki dayanaktan yoksun olup, davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin, dava konusu —— ——imzalamadığını, çekin arka yüzünde ——altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını—- incelendiğinde de bu çekin kayıtlı olmadığının görüleceğini, davacı tarafın başlatmış olduğu icra takibi haksız ve kötü niyetli olup taraflarınca haklı olarak yapılan itirazın iptaline yönelik açılan işbu davanın reddine davacının kötü niyetli olarak icra takibi başlattığından alacağın %20’sinden aşağı almamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, dava masrafı ve ücret vekâletin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Diğer davalılar usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; asıl davanın faturaya dayalı olarak başlatılan takibe itirazın iptali ile icra inkar tazminatına, birleşen davanın ise alacak istemine ilişkindir.
Asıl davada taraflar arasındaki uyuşmazlığın; faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibe davalı tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Birleşen davada uyuşmazlık; ———– dolayı davacının davalılardan alacak hakkının bulunup bulunmadığı ve birleşen dosya davalılarının dava konusu alacaktan dolayı müteselsil sorumluluklarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—– Hukuk Mahkemesi’nden talimat dosyası üzerinden bilirkişi raporu aldırılmış, içeriğine göre; dosya içeriğinde, davacı ile davalı arasında yazılı —- sözleşmesinin olmadığı, davalının— yıllarına ait yasal ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64 ve 665 maddeleri ve 213 sayılı VUK’nun 220-226′ maddelerine ve HMK 222 Maddesine göre açılış ve yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak, zamanında yapıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K/nun 215-219 hükümleri ile — uygun olduğu ve delil teşkil edecek vasıfta olduğu, davalı,—– davacı, ….———- alışı gerçekleştirdiği, gerçekleştirilen——göre bu alışlarının ödemesini tabloda da görüldüğü gibi —— yolu, kalanı peşin olarak ve çek ile yaptığı,— davacının davalıdan —- kaldığını, davalının incelenen —– defterlerindeki dava konusu fatura kayıtları ile davacının —– yılı ticari defter incelemesi neticesinde düzenlenen — bilirkişisi tarafından dosyaya sunuları rapora göre tarafların defter kayıtları arasındaki farkların;
a-) Davalının defterlerine göre davacıdan ——- gerçekleştirilmiş buna mukabil —- davacıya,—– çek ile ödeme yapılmış 23,127,13TL davacıya borç kalmış,
b-)— bilirkişisi tarafından davacının incelenen 2015-2016 yılı ticari defter incelemesi neticesi dosyaya sunulan rapora göre; Davacının —-davalıya —– mukabili toplam ———-sattığı ve 21 adet fatura bedellerinden 68.319,36.TL tahsil ettiği 27.000,00TL davalıdan alacak kaldığı
c-) Davalının defterlerinde kayıtl———- faturasının davacının defterlerinde kaydının olmadığı görüldüğü,
d-) Davacının defterlerinin incelemesinde düzenlenen bilirkişi raporunda davalıdan alınan —– tahsilatların —–yapılmamış tarih ve yevmiye numaraları ve tahsilatların şekli belirtilmemiştir. Bu nedenle taraflardan davalının, ticari defterlerine kaydettiği, davacıdan almış olduğu—-ile davacının—miktarları arasında —- olduğu gözükmekte Davalının yapmış olduğu peşin ödeme ——- ödemelere alt dekontları dava dosya İçeriğine surması halinde davalının defter ve belgelerine itibar edilmesi gerektiği,
e-) Davalı —–ciro edilerek davacıya verildiği belirtilen diğer davalı ..—–davalının incelenen—– defterlerinde kaydına rastlanılmadığı,
f-) Davalı davacıdan —–tarihinde ———— olmak üzere ———— yaptığı, davalının yapmış olduğu peşin ödeme hariç öbür ödemelere ———–içeriğine sunması halinde davalının defter ve belgelerine itibar edilmesi gerekir ve bu belgelerin varlığı halinde, davalı,—– davacı, ….—— dava tarihi itibari ile işleyecek yasal falz hariç, —- borçlu olduğu tespiti ve kanaati olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
——Asliye Hukuk Mahkemesinden alınan bilirkişi rapor içeriğine göre; davacı .—- defterlerinin Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu ile ilgili mevzuat çerçevesinde Raporun V./a bölümünde belirtildiği şekilde açılış onaylarının yapıldığı,
Davacı …—-defterlerinin Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu ile ilgili mevzuat çerçevesinde Raporun V./b bölümünde belirttitdiği şekilde kapanış onaylarının yapıldığı,
Davacı ….—–Davalı ——arasında ticari ilişki içerisinde oldukları ve yapılan ticarete —- kayıtlarının —–yapıldığı,
Davacı … ile Davalı —— arasında toplam ——— yapıldığı,
Raporun V./c bölümünde —–fatura bedellerinden —-davalı ———- davalı——– davacıya verilen, diğer davalı ..———- yapılarak kapatıldığı, diğer davalı ——- bankaya ibraz edildiği, hesapta—– olması nedeniyle —- tarihinde karşılıksız şerhinin yazdırıldığı yönünde görüş bildirilmiştir.
—– göre; davacı ….—-davalı —–dayalı asıl alacak ve faiz olmak üzere toplam —- üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya ödeme —- tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun takibe —– tarihli dilekçe ile yetki, borç, faiz ve ferileri yönünden itiraz ettiği, yetki itirazında yetkili icra dairesinin de açıkça gösterildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
—— sayılı takip dosyasına göre; davacı … tarafından davalı——.. aleyhine, kambiyo senetlerine ——–
Talep edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli bilirkişi rapor içeriklerine göre; davacı ile davalı —– faturaya dayalı ————- sözleşmesinin bulunduğu, davacının satışa konu olan ve teslim ettiği halde bedeli ödenmeyen mallar ile ilgili faturaya dayalı ilamsız icra takibi yapıldığı, takibe borçlu davalı tarafından yetki, borç, faiz ve feriler yönünden itirazda bulunulduğu, yetki itirazına yönelik işlem yapılmadan takibin durdurulmasına karar verildiği ancak davacının yerleşim ——-olduğu görülmüştür.
İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmelidir. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır (——
İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi, İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı yasanın “sözleşmelerden doğan davalarda yetki” başlıklı 10. maddesinde; sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden —- borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir. Takip, davacı/alacaklının seçimine göre hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir.
Somut olayda; davalının yerleşim yerinin ——- 89.maddesi kapsamında da davacının yerleşim yerinin ise —– olduğu,—-İcra Dairesinin yetkili icra dairesi olmadığı, usulüne uygun başlatılmış bir icra takibi bulunmadığı anlaşıldığından davacının davalı ———takip ile ilgili itirazın iptali davasının yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından ve davalı borçlunun yetki itirazında bulunması nedeniyle özel dava şartı yokluğundan usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Davalı …—-keşide yeri:—–davacıya ilamsız takibe konu fatura alacağına mahsuben verilen çek ile ilgili davacının davalılar … —– aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip yoluna gidildiği ve esas davada hem ——-esas sayılı hem de——– sayılı takiplerine itirazın iptalinin talep edildiği ancak —sayılı takibin kambiyo senetlerine mahsus takip olduğundan takibe itirazın ve dolayısıyla itirazın iptalinin talep edilemeyeceği anlaşılmış, Davacının davalılar aleyhine açtığı —-esas sayılı takip ile itirazın iptali davasının işbu takibin kambiyo senetlerine (çek, poliçe ve —–senet) özgü haciz yolu ile takip olması, itiraz müessesinin ve dolasıyla itirazın iptali kurumunun olmaması nedeniyle esastan reddine dair karar verilmiştir.
Davacı tarafça aşamalarda ilamsız takibe konu alacak ile birleşen dosyada talep edilen çek bedelinin aynı alacağa yönelik olduğu, bu sebeple esas davanın konusuz kaldığı ileri sürülmüş ise de ileri sürülen iddianın yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Birleşen dava yönünden yapılan incelemede; davanın konusunun davalı …—– ait keşide ——- çekteki keşideci imzasının davalı———– olduğunun —- açıkça beyan edildiği, bu kişinin imza yetkisinin bulunmadığının bu nedenle şahsen çek bedelinden sorumlu olduğu gerekçesiyle bu davalıdan çek bedelinin tahsiline ilişkin olduğu, ilgili çekin karşılıksız işlemine tabi tutulduğu, diğer davalı …——– sayılı dosyasındaki ifadede ilgili çekin kendisine ait olduğunu ifade etmesi nedeniyle şahsen sorumlu olduğundan bahisle aleyhine çek bedeline ilişkin alacak davasının açıldığı, —– sayısının celp edilip incelendiği, davalı——- dilekçesinde dava konusu çek üzerindeki ön yüzdeki imzanın vekaleten kendisine ait olduğunu belirttiği, —– sayılı vekaletnamesi ile asıl dava davalısı ve çek keşidecisi … yetkilisi birleşen dava davalısı ..—— birleşen dava davalısı —–vekaletname verdiği, yetkiler kısmında çek keşide etme yetkisinin bulunmadığı, bu durumda TTK 678. Madde kapsamında imzalayan olarak davalı —–bizzat sorumlu olduğu, davalı ….—- keşideci imzasının bulunmadığı,” ….——–verilen çek bana aittir, durumumu düzelttikten sonra çekin karşılığı olan parayı en yakın zamanda ödeyeceğim ” şeklinde beyanda bulunmasının davalıyı sorumlu tutmak için yeterli sebep olmayacağı kanaatiyle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Birleşen mahkememiz—- esas sayılı dava yönünden;
Davacının davalı —–sayılı takip ile ilgili itirazın iptali davasının yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından ve davalı borçlunun yetki itirazında bulunması nedeniyle özel dava şartı yokluğundan usulden reddine,
Davacının davalılar aleyhine açtığı ———— sayılı takip ile itirazın iptali davasının işbu takibin kambiyo senetlerine mahsus takip olması, itiraz müessesinin ve dolasıyla itirazın iptali kurumunun olmaması nedeniyle esastan reddine,
2- Asıl davada alınması gereken 80,70 TL karar harcının başlangıçta yatırılan toplam 898,64 TL’den mahsubu ile 817,94 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Asıl davada sarfedilen yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Asıl davada davalı ——–yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Asıl davada davalı —–temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —– hükümleri uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalı tarafa verilmesine,
6-Birleşen — esas sayılı dava yönünden;
Davacının davalı —- aleyhine açtığı davasının kabulü ile; —- alacağın çek keşide tarihi—–tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının davalı —– aleyhine açtığı davanın esastan reddine,
7- Birleşen davada alınması gereken —- karar harcının başlangıçta yatırılan——- bakiye harcın davalı ——-tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Birleşen davada sarfedilen——- peşin harcın davalı —- tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Birleşen davada davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——— vekalet ücretinin davalı ———– alınarak davacı tarafa verilmesine,
10——yapılan ve —– tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalı —– tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
11- Arta kalan avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.