Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1409 E. 2022/867 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1409 Esas
KARAR NO: 2022/867
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/12/2017
KARAR TARİHİ: 29/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı şirketin davalı şirket arasında uzun yıllardan beri ——usulüne göre ticari ilişki bulunduğu, davalıya malların bir kısmının —– firması ile bir kısmının —–, bir kısmının ise—– gönderildiği, ürünlerin sevk irsaliyesi ile teslim edildiği, karşılıklı mutabakat yapılarak hesapların kapatıldığı ancak davalıya teslimi ve satışı yapılan ürünlerden ——- kısmını ödemediği, defalarca karşılıklı mutabakat yapılmak istenmişse de sürekli geciktirildiği ve mutabakat yapılmadığı ve ödeme yapılmadığından davalı aleyhine—– esas sayılı takibe davalının itiraz ettiği, takibin durduğu beyan edilerek, açıklanan nedenlerle; ——- sayılı dosyası ile başlatılan takibe yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, davalının dava konusu değerin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı ile iki tür alım satım ilişkisi bulunduğu, —— satış yapmak için mal alım satım ilişkisi diğeri de konsinye mal alım satım ilişkisi olduğu, davacıdan satın alınmış olan birçok ürünün ayıplı olduğundan davacıya irsaliye ile iade edildiği, davacının genel ifadeler kullandığı, alacağın hangi ürünlerden kaynaklandığını belirtmediği, davacının muhasebe sistemlerine davalının bir çok ödeme ve iadelerini göstermedikleri, davalının davacıya borcu bulunmadığı gibi davacıdan —alacaklı olduğu, alacağın tahsili için ——- icra takibi yapıldığı, davacının haksız itirazı neticesinde takibin durduğu, ayrıca davacı tarafından —- sisteminden davalıya gönderildiği ancak davalı şirket tarafından yasal süresi içinde——— no.lu ihtarname ekinde davacıya iade edildiği, davacı yanın davaya konu etmeye çalıştığı faturası davalı şirket tarafından fatura içeriğindeki ürünler davalıda bulunmaması nedeniyle bu ürünlere ait alacak talebinin hukuken mümkün olmadığı beyan edilerek, açıklanan nedenlerle, davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi, yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; —– icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
—- sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı-takip borçlusu aleyhine —- esas sayılı dosyası üzerinden —– tarihli takibe borçlunun yetki itirazı üzerine dosyanın —- sayılı dosyası üzerinden görülmeye devam ettiği, —— tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya—– tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen 7 günlük süre içerisinde ——tarihli itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen —- tarihli rapora göre; davacı ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan — icra takip tarihi itibariyle —- alacağı bulunduğu ancak davacı tarafından icra takibine ve davaya konu edilen—- tutarındaki fatura muhteviyatı malların dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu—– listesindeki mallara ait ürün bazındaki envanter dökümündeki ürünlerle karşılaştırıldığında bazı ürünlerin bir birini tutmadığı, ayrıca faturaya konu ürünlerin hangi faturalarla davalıya teslim edildiği belli olmadığı, işbu faturanın davalı tarafından davacıya —— yevmiye nolu ihtarnamesi ekinde —– tarihinde iade edildiği, ilgi ——— faturanın davacı tarafından —– edilmesine rağmen davalı tarafından beyan edilmediği, davalı taraf vekili —-dosya kapsamında davalı şirketin —- yılına ait ticari defter ve kayıtlarını incelenmek üzere ibraz etmelerine ilişkin —-gönderildiği ancak rapor düzenleme tarihine kadar herhangi bir defter ve kayıt sunulmadığı yönünde görüş bildirilmiş, rapor taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiş ve itirazlar sunulması nedeniyle aynı bilirkişiden —– tarihli kök raporda değişiklik yapılmayan ek rapor sunulmuş, davacı vekilinin talepleri doğrultusunda —— ayrı ayrı müzekkere yazılmış, cevaplar dosya arasına alındıktan sonra yeni bir bilirkişiye dosya tevdi edilmiş olup; raporda özetle; incelenen dava dosyası kapsamında görülen ve—- davalının mükellefi bulunduğu —- celp ettirdiği —- davacının davalı adına düzenlediği, söz konusu — ( davalı ihtarname ile iade etmiş) tutarlı faturanın, davalı ——– beyan edilmiş olduğu, davalının mükellefi bulunduğu—— beyanda bulunduğu, davacı tarafından düzenlenmiş söz konusu faturanın, davalının ibraz edilmeyen ticari defterlerinde de kayıt görmüş olacağı,—— talep ettiği, nakliyelere ilişkin bilge ve belgelere ilişkin alınan cevapta ; davacı—-ilişkinin—— tarihinde sona erdiğini ve belgelerinin imha edildiğinin belirtildiği, —– şirketinden talep ettiği, nakliyelerin bilgi ve belgelerine ilişkin alınan cevapta ; depolarını su basması neticesinde tüm irsaliyelerin zayi olduğunun belirtildiği ; ——– müzekkeresine karşılık ——- tarihli yazılarında ; bilgi ve belgelere ilişkin verdiği bir adet —– kapsamında görülmüş ancak çok silik olduğundan incelenemediği, —- irsaliyelerinin bulunamayışı ile —-bilgi belgelere ilişkin dosyaya sunduğu —-okunamayışı, diğer taraftan davalının ticari defterleri ve dayanak belgelerinin ibraz edilmemiş olması nedenleriyle; davacının dava dilekçesi ekinde bulunan ——- alacak durumunun; — tarihli fatura içeriği—- olduğunun kabul edilmesi gerekeceği kanaatinin hasıl olduğu, davalı ——dilekçelerinde ; —– ekonomik buhran ve darlık nedeniyle yetkililerin yurtdışına gittiklerini, mağazalarının tek tek kapandığını, e defter sistemini sağlayan unsurların ücretler için e defterlerin tamamının kapandığını bu nedenlerle ticari defterlerini ibraz edemediklerini, davacının düzenlediği —— Tutarlı faturayı ihtarname ekinde iade ettiklerini, ticari defterlerine kaydetmedikleri söz konusu faturayı —- bildirmediklerini beyan ettiği, incelenen dava dilekçesi kapsamında ; Sayın mahkemenin davalının mükellefi bulunduğu —– celp ettirdiği ——– olarak beyan ettiği, söz konusu faturanın, ibraz edilmemiş davalının ticari defterlerinde de kayıt görmüş olacağı kanaatim hasıl olduğu, davacı ——- cari hesaptan kaynaklı, takip konusu ——- alacağı bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı, davalıya mal/hizmet teslim ettiğini/ifa ettiğinden bahisle alacaklı olarak icra takibinde bulunmuş olup, Türk Medeni Kanunu m:6 gereği icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamak ile yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat edilemez.
Faturaya dayalı alacak taleplerinde tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığını ve mal teslimini ispatlamaz. Yine faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da fatura içeriği malların/ hizmetin teslimini/ ifasını kanıtlamaya yeterli değildir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222. Maddesinde ” Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK m:222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m:222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK m:222/4).” hükümlerine amirdir.
Yukarıda verilen yasa maddeleri ve TTK 82. maddesi gözetildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle —- alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini sunmadığı, davalı tarafa 7251 Sayılı Kanun ile değişik HMK’nın 222. Maddesi gereği “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” halinde ibraz eden tarafın ticari defter ve kayıtlarının aleyhe delil sayılacağının ihtarının yasa değişikliğinden önce inceleme ara kararı kurulduğundan yapılamadığı, bu haliyle ibraz etmemenin yaptırımının uygulanma imkanın bulunmadığı, davalı vekilince davalı şirket defterlerinin ekonomik sıkıntılar nedeniyle sistem kapanmalarından dolayı defterlerin ibraz edilemediğinin bildirildiği, taraflar arasında ticari alım satım ilişkinin bulunduğu hususunun ihtilafsız olduğu, birinci bilirkişi raporunda açıkça davacının kendi kayıtlarına göre alacaklı göründüğü tutarın davalının davacıya iade ettiği —- faturadan kaynaklı olduğunun yazılı olduğu, takibe konu, cari hesap içeriği —- faturanın davalı tarafça —- yevmiye sayılı ihtarnamesi ile iade edildiği, HMK. 221. maddesi gereği — resen dosyaya kazandırılması gerektiği ——- bildirimlerine göre takibe konu faturanın davalı tarafından vergi dairesine bildirilmediği (ikinci bilirkişi raporunda her ne kadar faturanın —– bildirildiği ifade edilmiş ise de dosyaya vergi dairesinden gönderilen formlarda açıklama kısmında bahse konu faturanın “sorgulanan mükellef ——- vermemiş” ibaresinin bulunduğu), davacının yemin deliline dayanmadığı netice olarak davacının ticari kayıtlarında görünen tutarda davalıdan alacaklı olduğunu ispatlayamadığı kanaatiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalının kötü niyet tazminatının, davacının takipte haksız ve kötü niyetli olma şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 80,70 TL karar harcının başlangıçta alınan 396,45 TL harçtan mahsubu ile 315,75 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ——– sayılı dosyasının iadesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,—- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 29/11/2022