Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1393 E. 2019/497 K. 10.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1393
KARAR NO : 2019/497
DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ: 14/12/2017
KARAR TARİHİ: 10/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ————- firmaları aleyhine ve şirketlerinin ticari yönden zararına neden olan bazı tutumları sebebiyle şirketlerinin hak ve menfeatlerini korumak adına şirket müdürü olarak———– karşı Bursa 2 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin———— esas sayılı dosyasıyla tazminat davası açtığını, işbu davanın halen derdest olduğunu , şirketlerine karşı diğer bayilerin haksız rekabet yapmasına neden olan tutumları sebebiyle———- Rekabet kurumuna şikayet ettiğini, davalı ile birlikte ortağı olduğu ——————– hak ve menfaatlerine korumak adına yapıldığını, Temmuz başında tatil için gittiğinde davalı … in şirketin idaresini fiilen tek başına yaptığını, bu dönemde———-gönderdiği 04/07/2017 tarihli ihtarname ile şirketlerinin olan bayilik sözleşmesini feshettiğini bildirdiğini ve sevkiyatı durdurduğunu, bu dönemde————- bayilik sözleşmisini feshedip şirketlerine su göndermediği dönemde şirket müşterilerini şirketin işçilerinin şirkete ait olmayan araçlarla ——-suyu dağıtımı yaptığını öğrendiğini, yaptığı araştırma neticesinde davalının şirketlerinin ——işçileri ————–işten çıkararak geçici olarak ———— isimli kişinin —— de bulunan———–su bayinde geçici olarak işe başlatmış olduğunu ve bayi üzerinden temin edilen suları müşterilere servis ettiğini öğrendiğini, davalının ortaklık sıfatıyla bağdaşmayan bu eylemlerine karşı davalar açtığını ve şikayetlerde bulunduğunu, davalının Rekabet Yasağını ihlal ve Haksız rekabet sebebiyle dava açtığını, davalının eylemlerinin 6102 sayılı TTK nın 640 maddesinde ifade edilen ortağın şirketten çıkarılması için haklı sebepler olduğunu, davalının ————-ortaklığından çıkarılmasını davalıya ait olan % 50 payın şirkete devrine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin % 50 sermayesine denk gelen 50 hisseye karşılık ——– TL sermayesi ile kurucu ortağı ve şirket müdürü olduğunu, davacının şirket adına münferien temsil ile iş bu davayı açan davacının şirketin % 50 sermayesine denk gelen 50 hisseye karşılık———- TL sermayesi ile kurucu ortağı ve şirket müdürü olduğunu ——– tarihinde Hizmet Noktası Sözleşmeleri ile ———— şirketi’nin bayisı olarak faaliyet göstermiş olduklarını şirketin bunun dışında hali hazırda başkta bir ticari faaliyet bulunmadığını iş bu davanın açılmasından çok önce ————— Noterliği’nin ————yevmiye sayılı ihtarı ile fesih etttiklerini, fesih incelendiğinde müvekkilinin bilgisi ve onayı dışında yapmış olduğu iş ve eylemler gerekçe gösterilerek bayilik sözleşmesinin fesih edildiğinin sabit olduğunu ————- haksız rekabete yol açan fiillerde bulunduğu belirtilmektedir.Davacının——— ana ticari faaliyeti ———– dağıtım bayiliği olduğunu, söz konusu bayilik halihazırda davacı şirket yetktilisi olan …’ un davacı şirket adına münferiden ve kendi adına yapmış olduğu iş ve eylemlerden dolayı———— tarafından——- Noterliği’nin———– yevmiye sayılı ihtarı ile fesih edildiğini söz konusu fesihin tüm ticari faaliyet durduğunu, haksız rekabet fiilinin oluşmadığı ortaya bir zarar oluşmuş ise bu zararın bizzat davacı yanın kusuru nedeni ile oluştuğunu haksız açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur
İNCELEME VE GEREKÇE: Talep; Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, davalı aleyhine mahkememizde açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının devam eden yargılaması sırasında; davacının 28/05/2019 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiği görülmüştür.
Davadan feragat HMK mad. 307. Uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Feragatın ilk celseden önce yapıldığı anlaşıldığından Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 14.80 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubu ile eksik alınan 16,60 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı için takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Yapılan masrafların masrafı yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair; gerekçeli mahkeme kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı10/06/2019