Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1391 E. 2023/587 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/1391
KARAR NO : 2023/587

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/12/2017
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —-Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; müvekkilinin 26/03/2017 tarihinde davalı —– Nezdinde sigortalı bulunan—–plaka sayılı aracın sebebiyet verdiği kaza sonucu malul kaldığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, araç sürücüsü —-ve—– plaka sayılı aracın maliki —–manevi zararların tazmini hususunda sorumlu olduğunu, müvekkili için HMK madde 107. Uyarınca belirlenecek geçici işgöremezlik, kalıcı meslekte kazanma gücü kaybına bağlı maddi tazminat, geçici ve kalıcı bakıcı gideri ihtiyacına ilişkin maddi tazminat,—- tarafından karşılanamayan tedavi, yol, yemek, refakatçi ve sair tedaviye bağlı ek giderlerin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı —– ve —-plaka sayılı aracın maliki —– tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep etmiştir.

ll. SAVUNMA:
Davalı —–vekili; haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı —–. Vekili; davacının davasının reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Uyuşmazlık; Davalı sigorta şirketine sigortalı olan aracın sürücüsünün 26.03.2017 tarihinde meydana gelen kazada kusurlu olup olmadığı, davacının malulliyet oranı ile maluliyetten kaynaklı zararlardan davalının sorumlu olup olmadığı sorumlu ise, sorumluluk miktarına ilişkindir.
Haksız Fiile İlişkin Kusur Sorumluluğu Yönünden Yapılan Değerledirmede;
Davaya konu maddi hasarlı trafik kazasının —- adına kayıtlı —-sevk ve idaresinde bulunan—- plakalı aracın 26.03.2017 günü saat 12:20 sıralarında —-. istikametinde ilerlemekte iken, aynı mevkide karşı yönden ilerlemekte olan —-adına kayıtlı —–sevk ve idaresinde bulunan —— plakalı aracın virajda direksiyon hakimiyetini kaybederek ön kısımlarından çarpmasıyla meydana geldiği,
11.11.2022 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere,
Davalı —-Tarafından ZMMS Sigorta Poliçesi Yapılmış, Davalı —- ait ——Plakalı Kamyonet Aracın Şöförü Olan Davalı —- Karayolları trafik kanunun 52. ve 84. Maddesini ihlal ettiği gerekçesi ile asli ve tam olarak %100 kusurlu olduğuna, kanaat getirilmiştir.
Buna göre, 17.01.2017 tarihinde meydana gelen kazanın, —- plaka sayılı araç sürücüsünün kusurundan (haksız fiilinden) kaynaklandığı, —– plaka sayılı araç sürücüsünün olayda yukarıda açıklandığı şekliyle kusurlu olması nedeniyle;
—–plaka sayılı araç sigortacısı Sigorta Şirketi; Sigorta ettirenin, sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı zarar ve hasar için 6102 Sayılı TTK’nun 1409, 1427, 1459 maddeleri uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olması,
—-araç maliki —— adlı şirketin araç maliki olması nedeniyle araç işleteni olmasından kaynaklı KTK madde 85 kapsamında tehlike sorumluluğu bulunması,—-plaka sayılı araç sürücüsü —- araç sürücüsü olması nedeniyle TBK madde 49 kapsamında haksız fiil sorumluluğu bulunması, nedeniyle kusur sorumluluklarının bulunduğu değerlendirilmiştir.
Maddi Tazminat Talepleri Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
6098 sayılı TBK’nun bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “Bedensel zararlar” ;
-Tedavi giderleri,
-Kazanç kaybı,
-Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar,
-Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, olarak belirtilmiştir.
Bedensel zarara uğrayan kişiler tamamen veya kısmen çalışamamalarından ve ileride ekonomik yönden uğrayacakları yoksunluklardan kaynaklanan zarar ve ziyanlar olan geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık yada maluliyet) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları haksız fiil sorumlularından isteyebilirler.Bu kapsamda, davacının haksız bir fiil olan trafik kazası kapsamında uğradığı bedensel zararlara maddi tazminatları, TBK madde 49 ve 54 hükümlerine göre davalı taraftan isteyebilecektir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybı nedeniyle zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir.Bu nedenle, maluliyet oranının tespiti açısından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla Yargıtay—-.HD —- Yargıtay—-.HD —–sayılı içtihatları nazara alınarak yetkili kuruluştan rapor aldırılmıştır. Dosyada mübrez 15.02.2021 tarihli, ——. İhtisas Kurulu tarafından ilgili yönetmelikten yararlanılarak hazırlanan raporada, meslekte kazanma gücünün kaybedilmediği, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğinin, belirtildiği anlaşılmıştır.
Kusurun ve maluliyetin tespitinden sonra zararın hesaplanması için hesap bilirkişisiden rapor aldırılmıştır.10.11.2021 tarihli, aktüerya bilirkişi raporunda; 4.212,18 TL geçici iş göremezlik, 5.332,50 TL geçici bakıcı gideri zararı bulunduğu hesaplanmıştır.14.01.2022 tarihli doktor bilirkişi raporunda da, 500 TL tedavi gideri bulunduğu belirtilmiştir.Bu kapsamda, Yargıtay—.HD’nin —–sayılı kararında da belirtilen kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları olan fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalı tarafın sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Davacı vekili, 1.000,00 TL maddi tazminat talebini, değer arttırım dilekçesi ile, 400,00-TL Geçici iş göremezlik tazminatı miktarı 3.812,18 TL artılarak 4.212,18 TL, 250,00-TL Geçici bakıcı gideri tazminatı miktarı 5.082,50 TL artılarak 5.332,50 TL, 250,00-TL —- tarafından karşılanmayan ek tedavi-yol yemek- refakatçi gideri miktarı 250,00 TL artılarak 500,00 TL olarak talep etmiştir.
Davacı vekilinini bakıcı gideri talebininin—-raporunda, davacının kalıcı maluliyetinin tespit edilmemiş olması ve yine raporda bakıcı gideri ihtiyacının mevcut olduğunun belirtilmemesi, geçici iş göremezlik döneminin geçici bakıcı gideri talebine doğrudan sağlamayacağından, 5.332,50 TL geçici bakıcı gideri talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Bu kapsamda, yukarıda açıklandığı şekliyle meydana gelen kazada, sorumlulukları da TBK, TTK ve KTK kapsamında çizilen davalıların, usul ve yasaya uygun olduğu belirlenen bilirkişi raporlarında belirtilen maddi zararlardan sorumlu olmasından dolayı, davacının geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri yönünden davasının kabulüne karar verilmiştir.
Manevi Tazminat Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Manevi tazminat talebi yönünden ise yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: 6098 satılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve—–sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K’nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. ( Hukuk Genel Kurulunun 28.05.2003 gün —-ve 23.06.2004 gün —- sayılı kararları ).Somut uyuşmazlıkta; dosya içerisinde manevi tazminatın takdirinde esas olacak sosyal ekonomik durum araştırmasına ilişkin kolluk raporu, maluliyete ilişkin rapor ve tedavi evrakları bulunmaktadır. Davacının kaza nedeniyle duymuş olduğu acı ve elemin belirlenmesine dair anılan hususlar dışında delil bulunmayışı, maluliyet oranı, kazanın meydana geldiği tarih ve oluş şekli, davacının yaşı, tarafların kusur durumu, tarafların gelir durumu ve tüm dosya kapsamına göre yapılan tespitler uyarınca manevi tazminat miktarı tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde takdir olunmuştur.

IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) MADDİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,1-4.212,18 TL geçici iş göremezlik, 500 TL tedavi gideri olmak üzere 4.712,18 TL’nin Davalılar —- adlı şirket ve—– 26.03.2017 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile TAHSİLİNE,
2-Aşan istemin reddine,
B)MANEVİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN;
1-Davanın davalı —-yönünden KABULÜ ile 10.000,00 TL manevi tazminatın 26.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile Davalı —– TAHSİLİNE,
2-Davalı—— adlı şirket ile davacı sulh olduğundan bu davalı yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
C-YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN;
1-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.004,99 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 35,90 TL harç ile 50,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 919,09 TL’nin davalılardan tahsili [davalı sigorta şirketinin 321,89 TL’sinden sorumlu olmak üzere] ile hazineyi irat kaydına,
2-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat yönünden hesaplanan 4.712,18 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davalı —- davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat yönünden hesaplanan 5.332,5‬0 TL’nin davacıdan tahsili ile davalı şirketlere verilmesine,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı —– tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı 35,90 TL peşin harç ile 50,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam: 121,8‬0 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 753,68 TL posta 42,00 TL talimat 2.650,00 TL bilirkişi ücreti ve 1.382,00 TL —faturası olmak üzere toplam: 4.827,68‬ TL’nin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 3.543,37 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.