Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1385 E. 2021/803 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1385 Esas
KARAR NO : 2021/803

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2017
KARAR TARİHİ : 14/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Davacı ile davalı şirket arasında işçi işveren ilişkisinin yanı sıra, müvekkil ile davalı şirket yetkilisi arasında akrabalık bağı olduğunu, Müvekkilin davalı şirketin yetkilisi —–kardeşi olduğunu, müvekkilin davalı şirketin yetkilisi ——talebi üzerine, davalı şirkette kullanılmak üzere 170.000,00 TL borç verdiğini ve ödemeyi davalı şirketin hesaplarına yaptığını, müvekkilin borç olaıak verdiği 170.000,00 TL’ nin davalı tarafça müvekkile geri ödenmediğini, buna istinaden davalı şirket tarafından ödenmesi gereken ve takip tarihi olan 23.10.2017 tarihine—ödenmeyen alacak için müvekkilin takip başlattığını, Davalı borçlunun tak be itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili tarafından düzenlenmiş ve dosvaya sunulacak ödeme —– anlaşılacağı üzere bu durumun açıkça kanıtlanmakta olduğunu, Müvekkilin davalı borçlu ——-rağmen herhangi bir ödeme alamadığını iddia ederek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla——, sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan haksız ve kötü niyetli İtirazın İptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine alacağın %40′ ından az olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile müvekkil şirketin ——- arasında —- olarak çalıştığını, davacı çalışmış olduğu bu dönemde, müvekkil şirket nezdinde verilen hizmetlere ilişkin ödemeler için kendi hesabını da kullandığını, şirket hesabına gönderilen tutarlar dışında —— hesabına da yapılan hizmetlere ilişkin ödemelerin mevcut olduğunu, bu hususun dilekçe ekimlle bulunan ayrıntılı dökümler de ve davacının banka hesap dökümlerinde görüldüğünü, davalı şirket sahibinin kardeşi—— paranın elden yatırıldığını, davacının çalıştığı iş yerinden başka geliri olmadığını, davacının hesabına yatırılan bu paraların yatırım amaçlı kullanılmak üzere ayrıldığını, davacının paraları iade ederken açıklamaya borç olarak yazmış olmasının davacının şirkete borç verdiği anlamına gelmeyeceğini, müvekkil şirketin—– bir kuruluş olduğunu, müvekkil şirket sahibinin, kendisine ait olan firmaya davacı —– alarak meslek sahibi olmasını ve yaşamını idame ettirebilmesini sağladığını, ayrıca müvekkil davalının, davacının——— bulunan daireyi kiraladığını ve kirasını kendi şahsi hesabından ödediğini, davacının, bu adres de ikamet ettiğini, diğer ikamet eden —– kira parası toplayıp kendi hesabına yatırdığını, müvekkil davalıya göndermediğini,—- —- kendisine ait olan —- yaptırarak davacıya kirayı verdiğini, ancak hiçbir şekilde kira ödemesi alamadığını, müvekkil şirkette maaşlı bir çalışan olan davacının başka bir gelir bulunmadığından ve bu gelir ile de bu kadar birikim yapamayacağının her türlü —– olduğunu, davacı hesîbında bulunan müvekkil şirkete ait hizmet bedelleri müvekkil şirket yetkilisinin fark’ı alanlarda yatırım yapmak ve değerlendirmek amacıyla —- vermiş olduğu bedeİleri ve kira tutarlarını, davacının borç ibaresi ekleyerel müvekkile gönderdiğini ve kendince müvekkili ——- Müvekkilin kendisine gönderilen paraların kardeşinden gelmesi sebebi ile açıklamasına bakmadığını, davacının, dilekçe ekinde sunmuş olduğu şirkete ait döküm ve şahs hesabının dökümü ilgili banka—- istendiğinde, müvekkil şirkete ait olan ve davacınır hesabına emanet olarak gönderilen hizmet bedelleri, yatırım amaçlı kendisine elden emanet verilmiş olan ücretler ve kira bedelleri, birikmiş tüm tutarların görüleceğini ayrıca, davacının müvekkil şirkete ait müşterilerinden,——- gerek hesaptan ve gerekse elden para tahsil ettiğini, iş bu bedellerindi davacı adına açılan hesapta biriktirildiğini, davacının hesabına bu şekilde gönderilen hizmet bedellerine ilişkin dinlenmesi gerek görüldüğünde işlem yapılan firmalardan ilgili tanıkların dinlenmesinin sağlanabileceğini, Ayrıca davacının, ——- ayında evlendiğini, tüm harcamaları belirttikleri hesaptan yapıldığını, Davacının şirkete borç verebilecek maddi duruma sahip olsa dökümde gösterilen——- masraflarını şirketten yardım almadan yapabileceğini, davacının, 05.09.2014 tarihinde ——— şirket tarafından iş için gönderildiğinde, yine bu hesaptan 40.000,00 TL çektiğini ve oradaki işler için kullandığını. Davacının işi şirket çalışanlarından—— ile birlikte yaptığını, —– — dinlenmesi gerektiğini. Davacının maaşından başka geliri olmadığı halde şirketin işi için 40.000,00 TL harcama yapmasının Hayatın akışına aykırı olacağını, davacının—– ayında yatırım amaçlı —— işine girdiğini ve yine aynı hesaptan 35.000,00 TL – 40.00,00 TL harcama yaptığını, bu harcamalarla ilgili gönderilen bedellerin müvekkil şirket kayıtlarında mevcut olduğunu, maaşlı çalışan birinin böyle bir yatırımı ve harcamaları kendi birikiminden yapmış olmasının anlaşılır bir durum olmadığını. Davacının başka bir iş kurmak amacıyla işten ayrıldığında, müvekkil şirketin kendisine —— para gönderdiğini. Müvekkil şirketin davacıya borçlu olması durumunda gönderilen havalenin açıklamasına ———–” ibaresi yerine borca karşılık öneme açıklamasında bulunabileceğini, Davacının iddia ettiğinin aksine ekteki hesap tablosundan da anlaşılacağı üzere davacının müvekkil şirkete iade etmesi gereken 38.506,07 Tl tutarında borcu olduğunu, davacının, iddia ettiği parayı şirkete iade etmesinden 3 sene geçmesini müteakip, ——-ile aralarının —- zarar verme kastıyla icra takibi başlattığını, iddia edilen —– alacağı olan bir kişinin 3 sene boyunca borç verdiği şirkette çalışması, şirket sahibinin evinde ———olarak bulunması, borç olarak gönderildiği iddia edilen paraları kazanacak bir gelirinin olması — akışına aykırılık teşkil ettiğini savunarak fazlaya ilişkin her türlü dava, talep, alacak ve başkaca yasal hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın Reddine, Davacının %20′ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava; ödünç sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine; ilişkindir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre; mahkemenin görevli olup olmadığı hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan, taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi zorunludur. Dava konusu olay borç vermeden kaynaklanan uyuşmazlık olduğundan, davalının tacir olmadığı, davanın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığı gözetildiğinde Türk Ticaret Kanunun 5/3 gereği davanın görüm ve çözüm yerinin —-Yine taraflar arasında ödünç sözleşmesi bulunup bulunmadığının tespiti ticaret mahkemesinin değil asliye hukuk mahkemesinin görevinde olduğu kabul edilmektedir——–
Somut olayda talep, davalı aleyhine borç para vermeden kaynaklanan alacak nedeniyle yapılan icra takibinden dolayı itirazın iptali istemine ilişkin olup, her iki taraf tacir olmadığı gibi, ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukukî işlem ya da fiilin de söz konusu olmadığı ve itirazın iptali davasına konu alacak ödünç ilişkisinden kaynaklanmakta olduğuna göre, ticari niteliği bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir—– Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere, mahkememizin görevsiz olduğu anlaşıldığından yargılamaya görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilmesi için, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli—-ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına,
5-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine.
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.