Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1342 E. 2019/1118 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1342
KARAR NO : 2019/1118

DAVA : İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2017
KARAR TARİHİ : 25/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin—- —-” markası altında uzun süreli ——– kiralama işiyle iştigal ettiğini, dava konusu icra takibinin borçlularından ——– ait ve kendisinin sevk ve idaresinde olan —– plakalı aracın —– tarihinde müvekkili şirkete ait ve seyir halinde bulunan —- sayılı araca %100 kusurlu olarak çarpmak suretiyle hasara uğrattığını, davalı sigorta şirketinin de icra borcu takipçilerinin sigorta şirketi olduğunu, dolayısıyla davalının bu zarardan, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu gereği sorumlu olduğunu, davalının yetki itirazında bulunduğunu, davalı tarafın hasar bedelinin ödememesi üzerine, davalı Anadolu —-. İcra Müdürlüğü —–sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, ancak, borçlu dava konusu icra takibine zaman kazanmak maksadıyla haksız ve gerçeğe aykırı bir şekilde itiraz ettiğin beyan ile, Anadolu —–İcra Müdürlüğü —.sayılı dosyası ile yapılan takibe yönelik davalı- borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin davalıya gönderilen “ödeme ihtarının tebliğ tarihinden” itibaren ticari avans faizi ile birlikte devamını, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin de davalıya tahmilini, davalının en az %20 icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:davacı tarafın öncelikle kazanın beyan edildiği şekilde gerçekleştiğini ispat etmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğundan öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi ve sonrasında da davacıya ait araçtaki maddi hasarın tespitinin gerekli olduğunu, davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin de yerinde olmadığını beyan ile, davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı tazminatı istemine ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali istemidir.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; poliçe başlangıç tarihinin —- bitiş tarihinin ise ———– plakalı aracın sigortacısının davalı —— olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—– tarihli bilirkişi raporunda özetle; — tarihinde —— plakalı araç ile —— plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazasında davalının yüzde yüz oranında kusurlu olduğu, olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin —– plakalı araçta meydana gelene hasar ile uyumlu olduğu, hasar durumunun kazanın oluş şekline, alınan darbelere uygun olduğu, aracın toplam hasar tutarının —- olabileceği, araçta meydana gelen değer kaybı alacağının—-olduğu, kazanç kaybının —- olduğu tespit edilmiştir.
Kazanın oluşumuna ilişkin dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin bilirkişi raporunda değerlendirildiği, bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte sigortacı bakımından temerrüdün haksız eylem tarihinde oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK’nun 98/1’inci maddesi hükmü uyarınca sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. Dava konusu olayda davadan önce gerekli belgelerle sigorta şirketine başvuru yapıldığı tespit edilemediğinden davalı sigorta şirketinin takip tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiş bu sebeple işlemiş faize hükmedilmemiştir.
Kazanç kaybı bedelinin sigorta poliçesi kapsamında olmadığı anlaşılmakla bu talebin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenler gözetilerek davalı sigortalı aracın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, zarar gören araçta kusura karşılık gelen denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edilen, hasar bedeli ve değer kaybının kabulüne karar vermek gerekmiş, alacağın likit olmadığı gözetilerek icra inkar tazminatına hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:(Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
Davanın kısmen kabulü ile,
1-Davalının İstanbul Anadolu —-.İcra Dairesi’nin —Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 5.012,70-TL üzerinden iptali ile, takibin 5.012,70-TL üzerinden devamına devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiği bu sebeple alacağın likit olmadığı anlaşılmakla icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 342,42 TL harçtan peşin alınan 107.14 TL harcın mahsubu ile bakiye 235,28 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ———- uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 2.725,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——– uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 1.261,03 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 107,14 TL peşin harcı toplamı 75,74 TL , posta ve bilirkişi ücreti toplamı 953,10 TL olmak üzere toplam 1.028,84 TL yargılama giderinin davanın başındaki haklılık durumuna göre 822,04 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.