Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1329 E. 2021/1301 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1329 Esas
KARAR NO: 2021/1301
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 28/11/2017
KARAR TARİHİ: 07/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, —— sevk ve idaresinde bulunan —- geldiğinde yoldan çıktığını, tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, araçta yolcu olarak bulunan —- vefat ettiğini, — tarihinde davalı —şirketine başvurularak tazminat taleplerinin iletildiğini, ancak davalı sigortacı tarafça bir kısım belgelerin eksik olması nedeniyle cep telefonlarına mesaj gönderildiğini, müvekkili —- kaza sonucunda eşini, —- ise babasını kaybettiğinden müvekkillerinin derin bir üzüntü ve acı ile karşı karşıya kaldığını, halen yaşanan kaybın acısının müvekkillerin üzerinde olduğunu, kaza sebebi ile müvekkillerinin sosyal hayatının da olumsuz etkilendiğini, mlüvekkillerinin trafik ve kazadan aşırı korkar olduğunu, müvekkillerin manen yıprandığı ve zarara uğradıkları sabit olduğunu, bu nedenle müvekkillerinin maddi ve manevi zararlarının tazmini için işbu davanın açılmasının zorunlu olduğunu bildirerek, davacı —- destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalılardan müştereken ve müteselsilen ve her bir davacı lehine — manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalı —- tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı ——-cevap dilekçesinde özetle; —- tarihinde gerçekleşen kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, şöyle ki; olayın gece saat ——-civarlarında meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına bakıldığında yolun dört yönlü kavşak olduğunun belirtildiğini, —- belirtilen gerekli ışıklandırma, trafik lambası ve sesli işaretin bulunmadığının kaza tespit tutanağında belirlendiğini, kazanın meydana geldiği yerin incelemesi sonucunda yolun sağ tarafa doğru genişlediği ancak bu genişlemenin başına bir işaret konulmadığının görüldüğünü, müvekkilinin gece karanlıkta kendi yolunda gitmekte iken işaret olmaması sebebi ile genişleyen bölüme yol zannı ile devam ettiğini ve yoldan çıktığını, davalı müvekkilinin, tüm trafik kurallarına uymuş olduğunu, müvekkilinin meydana gelen kazada kusuru bulunmadığını, mahkememizce aksi kanaat oluşması halinde; kusur durumu henüz belirlenmemiş olan kaza olayında kusur durumu tespitinde şu hususların da göz önünde buludurulması gerekmekte olduğunu,
-Müvekkil ve arkadaşları —- dönmek üzere hareket ettiklerinde müvekkili —- ikaz ederek emniyet kemerlerini takmaları gerektiğini belirttiğini, davalı ——uyarısına rağmen müteveffa—– kusurunun dikkate alınması gerektiğini,
-Yine ——kaza mahaline yaklaştığımızda yolun sağında bir araç park halindeydi, sonra baktığımda yoldan çıkmıştık” şeklinde ifade verdiğini, tanık ifadesinde belirtilen park halindeki aracın, kaza tespit tutanağında belirtilmemiş olduğunu, kazada kusur oranı tespit edilirken bu hususun da dikkate alınması gerektiğini,
-Karayolu üzerinde geniş alana geçişi belirtir işaretin olmaması, trafik ışık ve uyarının bulunmaması da dikkate alınması gereken diğer bir unsur olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte, yapılacak inceleme sonucunda müvekkile atfı kabil bir kusur tespit edildiği takdirde yapılacak tazminat hesaplamasından hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması talep olunacağını, davacıların açmış oldukları davada ayrı ayrı —–manevi tazminat talebinde bulunduğunu, davacıların talebinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, öncelikle kazanın oluş şekli, kusur durumları, müteveffanın kendi kusuru, tarafların mali ve içtimai durumlarına göre manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkememizde aksi kanaat oluşursa verilecek manevi tazminatın—– olmasını talep ettiklerini, ——— kabul edildiği üzere, manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediğini, manevi tazminatın miktarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de, hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici nitelikte olması gerektiğini, hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşullarını, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, tarafların kusur durumu, olayın oluş biçimi, gibi özelliklerini göz önünde tutulması gerektiğini, meydana gelen kazada müvekkilinin de aynı aracın içinde olup, emniyet kemeri takmasından dolayı hayatta kalmış olduğunu, yaşanan kaza olayında her ne kadar müvekkilinin bir kusuru bulunmasa da vicdanen büyük üzüntü yaşadığını, çünkü müteveffa ——- davalı müvekkilin de yakın arkadaşı olduğunu, böyle bir olayın yaşanması davalıyı da derinden yaraladığını, ekte sunulu belgelere bakıldığında müvekkilin de yaşanan kaza olayında yaralandığını ve iş göremezlik raporu aldığını, ekte sunulu hastane raporlarına bakıldığında, müvekkilinin tam olarak iyileşmesi için en az bir seneye ihtiyaç olduğunun belirtildiğini, aynı zamanda müvekkiline ait —— alındığını, ekte sunulu ödeme planına bakıldığında kredi ödemesinin — yılında sona ereceğinin görüldüğünü, kaza sonucu müvekkile ait araç perte çıkmış olup —- satılabildiğini, müvekkilinin, perte çıkmış ve yalnızca —– satabilmiş olduğu aracın kredisini ödemeye devam ettiğini, aracın ——– olmadığından ötürü tüm zarar müvekkilinin üzerinde kaldığını, ayda ——– net maaş ile çalışmakta olduğunu, eşi çalışmamakta ve beş yaşında bakmakla yükümlü olduğu bir de çocuğu bulunduğunu, müvekkilinin maddi anlamda yıkıma uğramış olduğunu, aynı zamanda yaşanan bu kaza olayı kendisini de psikolojik olarak çok etkilemiş ve arkadaşının vefatı nedeniyle bunalıma girdiğini, davacıların —– vefatından büyük üzüntü duyan müvekkilinin manevi açıdan da elem içerisinde olduğunu, arkadaşının ölümü nedeniyle davalı, davacıların ziyaretine gitmiş elinden geleni yapacağını söylemesine karşılık davacılar müvekkili görmek istemediğini, davacılar üzüntü ve acı içerisinde kaldıklarını beyan etmiş ancak—— maddi tazminat talebi için sigortaya başvuruda bulunmuş akabinde de huzurdaki davayı açtıklarını, davacıların, meydana gelen olay nedeniyle fahiş miktarda tazminat talebinde bulunmaları iyi niyetten uzak talepler olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın usulden reddini, sayın mahkemeniz aksi kanaatteyse, öncelikle ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılmasını, olay yerinde yeniden keşif ve—— bilirkişi incelemesi yapılmasını beyan ve talep ettiğini, neticeten davanın reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—— cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkili şirkete tazminat ödenebilmesi için gerekli ve yeterli belgeleri sunmadan işbu davayı açtıklarını, başvurunu bir dava şartı olduğunu, yerine getirilmediğinden davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın dilekçesinde ifade ettiği gibi, müvekkiline tazminat talebi ile başvurduğunu, davacının başvurusu üzerine derhal hasar dosyası açıldığını, eksik belgelerin davacı tarafa bildirildiğini, bu hususta bir uyuşmazlık olmadığını, ancak davacı tarafın eksik belgelerin tamamını göndermediğini, zira davacıdan, eksik gönderdiği otopsi raporunun——, iban numarası ve savcilik dosyası istendiği halde, davacı taraf otopsi raporunun eksik sayfalarını göndermediğini, buna ilişkin davacı tarafın dilekçeleri ve taraflarınca gönderilen e-posta mesajlarının ekte olduğunu, olayda hatır taşımasının bulunduğunu, müteveffanın müterafik kusurunun araştırılmasının gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle; trafik kazası şeklinde gerçekleşen haksız fiil nedenine dayalı destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanılmış,—— hasar dosyası, davacılar ve murislerine —-kayıtları, trafik kazasına karışan araçlara ait trafik tescil belgeleri ve davacı asiller ile davalı gerçek kişiye ait sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanakları celp edilmiştir.
Davacılar murisinin araçta yolcu olarak bulunduğu, davalının karıştığı ——tarihli kazada sürücünün kusur oranının tespiti için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş; kusur bilirkişisi rapor içeriğine göre; “Dosya muhteviyatında bulunan bilgi ve belgeler birlikte nazara alındığında, muvacehesinde meydana gelen dava dışı yolcu — yaralanması, — otonun hasarlanması ile neticelenen trafik kazasında; davalı sürücü —- açıklanan hükümler gereği yukarıda açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın meydana gelişinde 8/8 oranında % 100 kusurlu olduğu, dava dışı maktul ———–plaka sayılı oto içerisinde bulunan yolcular olduğunu, kusursuz olduklarını” bildirilmiştir.
Maddi zararın hesaplanması amacıyla dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, kök raporda özetle; davalı —– plakalı araç sürücüsü davalı —-olaydaki %100 kusur oranı esas alınarak hesaplama yapıldığı, müteveffanın olay tarihinden itibaren geriye doğru son —aylık vergilendirilmiş gelirini ispata elverişli maaş bordroları, — cetveli vb belge dosyaya sunulmadığından müteveffanın aktif devresinin, hesap tarihinde uygulanan——- esas alınarak hesaplandığı, dosya münderecatında yapılan inceleme neticesinde; müteveffanın ——– görme ihtimalinin yüksek olduğuna dair herhangi bir tespit yapılamadığından —- yaşına kadar destekten yararlanacağının kabulü ile hesaplama yapıldığı, dosyada mübrez vukuatlı —– incelenmesi sonucunda; müteveffanın annesi —- olay tarihinden önce vefat ettikleri anlaşıldığından hesaplamada kendilerine pay ayrılmadığı, hesaplamaya konu kazada davacılara,—— tarafından —- dalından, davalılara rücu edilebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapılmadığı anlaşıldığından peşin sermaye değeri tenzili yapılamadığı, müteveffa —— olayda %100 oranında kusurlu olan arkadaşı davalı—- sevk ve idaresindeki, davalı —– plakalı araç ile bir ücret karşılığı olmaksızın hatır için taşındığı sırada meydana gelen trafik kazasında vefat ettiği hususu mahkemeniz dosyasına celp olunan — Sayılı dosyasında mübrez ifade tutanaklarının incelenmesi sonucunda anlaşıldığından– — doğrultusunda davacılar için hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı tutarından %20 oranında hatır taşıması indirimi yapıldığı, davacı eş — yoksun kaldığı desteğe ilişkin davalılardan talep edebileceği maddi zararının — olduğu, davacı oğul — yoksun kaldığı desteğe ilişkin davalılardan talep edebileceği maddi zararının — olduğu sonucuna varıldığını, —- bilirkişiler hukuki değerlendirmelerde bulunmayacağından hukuki olgular konusunda takdir tamamen Mahkemeye ait olmak üzere, taraflarınca tanzim olunan işbu raporu Mahkemenin takdirlerine bıraktığını” bildirmiştir.
— yılı asgari ücret verileri esas alınmak ve —– rapor hazırlanması için tevdi edilen dosya üzerinden hazırlanan ek raporda ise özetle; davacı eşin yoksun kaldığı desteğe ilişkin talep edebileceği maddi zararın — olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili — talep artırım dilekçesi ile; mütevefa —-maddi tazminatın davalı —yönünden kaza tarihinden, davalı —yönünde temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, — manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı —- tahsiline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini saygıyla arz ve talep etmiş, gerekli harcı yatırmıştır.
Davaya konu kazaya karışan —- poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
—- bendine göre davacılar —- destekten yoksun kalma tazminatını davalıdan isteme hakları vardır.
Yukarıda açıklandığı şekliyle meydana gelen kazada, sorumlulukları da — kapsamında çizilen davalı tarafın, usul ve yasaya uygun olduğu belirlenen bilirkişi raporlarında belirtilen maddi zararlardan sorumlu olmasından dolayı, davacı vekilinin talebi doğrultusunda davacı —-açısından temerrüt tarihi —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen —– alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
Faiz yönünden yapılan değerlendirmede; bir haksız fiil olan trafik kazalarından kaynaklı tazminat istemlerinde, temerrüt tarihi kişilere göre farklılık arz eder.
Sigorta şirketi açısından, sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı—– günü içerisinde ödemesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu sürenin sonra erdiği gün sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilir. Davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine bir başvuruda bulunmaması halinde yada başvuru ispatlanmadığı hallerde davalı —dava tarihi itibari ile temerrüte düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmolunması gerekmektedir.
Somut olayda davalı —– olarak tespit edildiği anlaşılmakla bu tarihten itibaren faize hükmedilmiştir.
Davalıların hatır taşınması savunması yönünden yapılan değerlendirmede ise; hatır taşıması, savunması itiraz değil def’idir. Her zaman ileri sürülemez. Cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi gerekir. Aksi halde dikkate alınmaz. Taşımanın, hatır taşıması olduğu hususunda ispat külfeti, bunu iddia eden davalıdadır. Davalı, davacı ile aracı kullananın arkadaş olduğu yada hatır için davacılar murisinin karşılıksız taşındığını ispatlamalıdır.
Yukarıda açıklandığı üzere, hatır taşıması definin cevap dilekçesi ileri sürülmesi gerektiği, davalıca cevap dilekçesi ile bu hususun ileri sürüldüğü, taşımanın hatır taşıması olarak nitelendirilmesi için; taşınan yararına ve bedelsiz olarak yapılması gerektiği, ancak davaya konu kazada kolluk kuvvetleri tarafından alınan davalı —- arkadaşları ———– beyan doğrultusunda bilgi verdiği, bu haliyle somut olayda hatır taşımasının olmadığı ancak bilirkişi tarafından raporun hatır taşıması indirimi yapılarak hazırlandığı ve davacı vekilince bu miktarlar üzerinden talep artırım dilekçesi sunulmakla taleple bağlı kalınarak karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden ise yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: —— hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi —–olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum —duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.———takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde —- ölçülere göre uygun —— bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K’nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. ——–
Somut uyuşmazlıkta; dosya içerisinde manevi tazminatın takdirinde esas olacak sosyal ekonomik durum araştırmasına ilişkin kolluk raporu, soruşturma evrakı bulunmaktadır. Davacıların eş ve babalarını kaza nedeniyle kaybetmeleri sonucu duymuş oldukları acı ve elemin belirlenmesine dair anılan hususlar dışında delil bulunmayışı, kazanın meydana geldiği tarih ve oluş şekli, davacı murisinin araçta yolcu oluşu, tarafların gelir durumu, davacı eş ve çocukların yaşları, vefat eden eş- babanın olmaması nedeniyle davacıların geleceği üzerindeki olumsuz etkiler ve tüm dosya kapsamına göre yapılan tespitler uyarınca manevi tazminat miktarı tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde takdir olunmuştur.
Açıklanan tüm gerekçeler doğrultusunda aşağıdaki şekilde karar verilerek hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davacı tarafın maddi tazminata ilişkin davasının KABULÜ İLE; davacı ——- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen —- alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Davacı tarafın manevi tazminata ilişkin davasının KISMEN KABULÜ İLE; davacı—– itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —- alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya dair taleplerin REDDİNE,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 27.215,46 TL harçtan peşin alınan 1.446,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 25.769,28 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı —– maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 30.481,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı —- maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.682,50 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı —- manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalı —- tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı — manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalı —-tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı — manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalı — tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı —– manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davacı — davasının reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 5.000,00 TL vekâlet ücretinin davacı — alınarak davalıya verilmesine,
10-Davalı — manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davacı — davasının reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacı —- alınarak davalıya verilmesine,
11-Davalı—- manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davacı — davasının reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacı —alınarak davalıya verilmesine,
12-Davacı tarafından yatırılan 1.477,58‬ TL harç ile 2.633,65 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre (%94,10 kabul, %5,90 ret) hesaplanan 2.478,15 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
13-Davalılarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
14-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekili ile davalı ———- yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2021