Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1325 E. 2021/911 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1325 Esas
KARAR NO: 2021/911
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 11/06/2015
KARAR TARİHİ: 21/09/2021
—– maddesine göre — adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —— tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; Davacı tarafın nakliyat hasarı nedeniyle sigortalısına ödediği ——. tazminatı, ödandiği ——— olarak, zarar sorumlusu olduğunu öne sürdüğü taşıyıcı va onun üzerine düşebilecek mesuliyete güvence sağlayan sigortacıdan rücuen tahsil edebilmek için başlattığı icra takibinin işbu davanın davalıları tarafından yapılan itirazlarla durdurulması üzerine sayın davacı vekili huzurda görülmekta olan itirazın iptali davasını açmış ve — harçlandırdığı dava dilekçesinde ——- sigortalı olan dava dışı —–. tarafından yurt içinde bayilerine ve servislerine gönderilen muhtelif——-mesuliyeline sigorta güvencesi sağladığı —- nolu davalı taşıyıcının sorumluluğu attında taşınması sırasında hasarlardığını, müvekkilinin yaptırdığı ekspertiz çakışması ile oluşan zararı tespit ettirdiğini ve davalıların sorumluluğu attında olan hasar zarar için —- tarihinde sigortalısına —–tazminat ödediğini, böylelikle de davacı sigorta şirketinin hem halefiyel ilkesinden yararlanarak hem de alacağın temliki hükümlerine göre dava dışı sigortalısının zarar sorumlusuna karşı mevcut haklarına halef oluğunu, hal böyle olmakla birlikle müvekkilinin ödediği tazminatı rücuen tahsil edebilmek için davalılar aleyhine başlattığı icra takibinin haksız yere yapılan itirazlarla durdurulduğunu, bu nedenle nakliyat hasanndanizararından müştereken ve müteselsilen sorumlu olan davalılar aleyhine işbu davanın açılması gerektiğini, derdest dayanır dayandığı icra takibine vaki haksız itirazlarını iptali ile takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı ——— müvekkilinin icra ettiği nakliyelerde hasar gördüğü sübuta eren hasar bedellerinin zaten diğer davalı —— tarafından davacıya ödendiğini, ancak derdest davanın dayandığı takibe —– olarak konu edilen tazminat ödemesinin nakliye sırasında oluşan hasara ya da geçerli bir poliçeye dayandığını tevsik eden herhangi bir delil sunulmadığını, lütuf ödemesi niteliğinde olduğunu, bu yüzden de rücu konusu yapılamayacağını, her halükarda tazminat bağlamında müvekkilinin sınırlı sorumluluğunun gözetilmesi gerektiğini ayrıca %20 ilave tazminat bedelinden taşıyıcının sorumlu tutulamayacağını öne sürmek suretiyle karşı çıkmakta, müvekkili aleyhine haksız yere açılan davanın reddine karar verilmesini ve davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı ——- vekili; müvekkilinin düzenlediği mesuliyet poliçeleriyle üzerine aldığı sorumluluk çerçevesinde diğer davalının gerçekleştirdiği nakliyelerde vuku bulduğu kesinlik kazanan hasarların karşılığını tazmin ettiğini, ancak davanın dayandığı takibe konu edilmiş olan hasar ödemelerinin davacının düzenlediği geçerli ve iddia edilen rizikoların teminat altına alan bir poliçeye dayandığının ve hasarın da diğer davalının sorumluluğu altında ifa edilen taşıma sırasında oluştuğunun kanıtlanmaya muhtaç olduğunu, ancak bu hususları tevsik edebilecek türde denetime everişli herhangi bir belge bulunmadığını, davacının düzenlediği poliçe ile karartaştırılan şartlarla çelişen hasar zarar için tazminat ödemiş olsa da bu tür ödeme hatır ödemesi olduğundan rücu konusu yapılamayacağını gerekçe gösterip müvekkili aleyhine haksız yere açıları davanın reddine karat verilmesini ve davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır.
TTK’nun 875.maddesi —–Taşıyıcı, —– alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.—– Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.” hükmüne haizdir.
Dava dışı sigortalı ile davalı—– arasında akdedilen —- sayısından ve iyi durumda olmalarından sorumludur. Kendisinin bu sorumluluğu —– teslim formunun imzalanmasından itibaren başlar ve konuyla ilgili hiçbir şerhde bulunmayıp kaşelerini basan alıcılara teslimata kadar devam eder. —-tarafından gerektiği şekilde tespit edilen hasar veya zarar meydana gelmesi halinde alıcı — şikayette bulunacaktır. Bunun üzerine —-adına tanzim edilmiş satış faturalarını esas alarak ilgili parçalar için tespit edilen zarar kadar alıcıyı tazmin edecektir. Bu referans fatura ve yine tazminat talebi, zararın ——- tazminat talebi için kanıt teşkil edecektir.—— tarafından ekspertiz amacıyla bayiler nezdindeki bütün hasarlı malları masrafı kendisine ait olmak üzere toplama hakkını saklı —- düzenleme bulunmaktadır.
Sigorta poliçeleri, ekspertiz raporu, hasar tespit tutanakları, faturalar, takip dosyası, taşıma irsaliyesi, taraflar arasındaki nakliye sözleşmesi, iddia ve savunmalar ile tüm dosya münderecaatı birlikte değerlendirildiğinde;
——- davalı —dava dışı —- bayilere taşıma konusunda anlaşma olduğu hususunun taraflar arasında ihtilaf konusu olmadığı, ancak sigortalı oto yedek parçası emtia hasarının, gerçekleşen taşıma sırasında meydana gelip gelmediği, ve bu hasar nedeniyle davacı tarafından yapılan ödemenin teminat kapsamında olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunduğu, davacı tarafça, hasarlı emtiayaya ilişki hasar tespit tutanakları sunulmuş olduğu dosya kapsamında anlaşıldığı, lakin sevk irsaliyelerine göre, taşımaya konu emtiaların alıcısı olan bayiilere ve/veya servislere çekincesiz olarak teslim edildiği, teslim belgelerinde hasara ilişkin herhangi bir şerhin bulunmadığı, hasarlanan emtialara ilişkin hasar tutanaklarının emtiaların gönderildiği alıcısı bayii ve servislerde değil, daha sonradan sigortalı —- tarafından kullanıldığı anlaşılan davalı ——-depoda bulunduğu sırada tanzim edildiği, hasar tespit tutanaklarında hasar ayrıntılarına ve hasarın ne zaman meydana geldiği konusunda ayrıntıya veya bilgiye yer verilmediği, bu nedenle hasara konu yedek parçalarının teslimat tarihinden kaç gün sonra hasarlı olduklarının tespit edildiği yönünde somut delile ulaşılamadığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça söz konusu emtianın ne şekilde ve hangi nedenle davalı——– depoya götürüldüğü, sigortalı ———- arasında taşıma sözleşmesi yanında depolama sözleşmesi de olup olmadığı hususlarına açıklık getirilmediği gibi, emtianın alıcısına teslimi sırasında düzenlenen veya davalı taşıyanın hasarın taşıma esnasında meydana geldiği hususunda kabulünü içeren herhangi bir tutanak sunulmadığı, davalıların sorumluluğunun ——– gereğince sınırlı sorumluluk olduğu, bu nedenle talep edilebilecek tazminatın hasarlı emtianın eksik brüt ağırlığının ——–birimini aşamayacağı oysa bu konuda dosyada sunulan hiçbir belge olmadığı, bu sebeplerle davacı sigorta şirketinin sigortalısına poliçe teminatı kapsamında olmayan lütuf ödemesi yaptığı ve bu ödemeyi halefiyet hükümlerine dayanarak rücu talebine konu edemeyeceği, anlaşılmakla davaya konu hasarın davalının taşıması esnasında meydana geldiğinin dosya kapsamı itibariyle kanıtlanamamıştır.
İşbu açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının, davayı açmada kötüniyetli olmadığı anlaşıldığından, davacı/alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 127,29 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 67,99 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
4-Davalılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ———- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/09/2021