Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1311 E. 2020/616 K. 02.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1311 Esas
KARAR NO : 2020/616
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/06/2015
KARAR TARİHİ : 02/11/2020
—— adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —— tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
l. DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı ———–tarafından muhtelif bayilere sevk edilen yedek parça emtialarının davalı taşıyıcı şirket sorumluluğunda karayolu ile taşınması sırasında hasarlanması nedeniyle, davacı/alacaklı müvekkili sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen hasar tazminatından doğan rücuen tazminat alacağının sağlanması amacı ile—— dosyası üzerinden —- taşıyıcı şirket ile onun sigortacısı konumundaki —– aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak, borçlu/davalı şirketler tarafından yukarıda esas numarası belirtilen dosya tahtında başlatılmış icra takibiyle istenen asıl alacağa ve ferilerine itiraz edildiğini, borçlu/davalı şirketler tarafından icra dosyasına yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, alacaklı müvekkilinin şirket nezdinde—– sigortalı olan dava dışı sigortalı —– tarafından yurt içindeki muhtelif bayi ve servislere gönderilmek üzere sevk edilen yedek parça emtialarının nakliye sırasında hasarlandığını, —- ayları arasında yurtiçi nakliyat sırasında muhtelif yedek parçalar —- sorumluluğunda hasara uğradığını, bu hasarda %100 kusur ve sorumluluk —- ait olduğunu, emtea sahibinin herhangi bir kusuru veya sorumluluğu olmadığını, hasarlanma olayı sonucu müvekkili sigorta şirketi, ilgili nakliyat sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalısı —-, %20 poliçe marjı ilavesiyle ——- hasar tazminatı ödemiş olup bu ödeme ile sigortalısının halarına halef olduğunu, zarar sorumlusuna, %20 poliçe marjı hariç tutulmak — suretiyle hasar tazminatı olarak ödenen —- için rücu hakkı doğduğunu, dava konusu hasarlanma olayı nakliye sırasında meydana geldiğinden, mezkur sigortalı emtiaları taşıma işini üstlenen —davalının taşıma şirketi ile — —————– sorumluluk sigortacısı konumunda bulunan —–meydana gelen hasardan müştereken ve müteselsilen —–sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin riicuen tazminat alacağının tahsili amacıyla davalı şirketler aleyhine ———– sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığına davalı şirketler tarafından işbu takibe haksız olarak itiraz edildiğini beyan ile, davalıların(borçluların) icra takibinin vaki itirazlarının iptali ile takibin devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftara yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
ll. DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: :
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; dava —– içerisinde yapılan ve müvekkili şirketin sorumluluğunda olduğu iddia edilen taşıma kusuru ve sorumluluklarına ilişkin takip nedeniyle açılmış olup buna ilişkin usul ve esas yönünden itiraz ettiklerini, bağlantılı ve aynı yargı bölgesindeki davaların birleştirilmesi gerektiğini, tüm davaların ——— görüldüğünü, dava konusu takip ile benzer olmak üzere tüm takipler, yalnızca bir taşıma için değil belirli tarihler arasında yapılan çeşitli taşımalar için olup her bir taşıma için ayrı ayrı zamanaşımı itirazının olduğunu, huzurdaki davaya konu takip ve —– diğer tüm takipler için geçerli olmak ve asla kabul anlamına gelmemek üzere; açılan takip ve davalardan anlaşıldığı üzere, bir senelik zamanaşımı süresinde yapılması gereken bildirim zamanaşımı süresinin, bazı durumlarda bu çeşitli taşımaların bir kısmı için geçerli olduğunu, davanın dışı —– şirketinin yedek parçalarının müvekkili şirket tarafından, bayilere taşınmasına ilişkin taşımalara ilişkin olduğunu ve buna ilişkin şartların —- ile müvekkili——- arasında yapılan sözleşme davacı yanın sunduğu —- bulunduğunu, takip ve dava konusu uyuşmazlıkta ortaya çıkacak en önemli hususun, bu uyuşmazlık konusu iddianın tespiti ve bildirimi olduğunu, hasar tespitinin tek taraflı ve usule aykırı yapıldığını, uyuşmazlık konusu hasarlara ilişkin tespit tutanaklarından, müvekkili şirketin ve/veya müvekkili şirketin sorumluluğunu tazmin edecek sigortacısı diğer davalı ——— yetkilerinin bulunup bulunmadığının açık olmadığını, sunulan tutanaklarda müvekkili şirketin onayı olmadığını, onayının olduğu tutanakların ise okunaklı olmadığını, hasarı gösterir hem de bu -iddiaya göre- kusurlu yedek parçaların imha edildiğine dair herhangi bir belge/fotoğraf/video bulunmadığını, imha nedeniyle tekrar tespiti imkansız bulunan bu parçalar için bugün her hangi bir talepte ve/veya iddiada bulunmanın imkansız hale geldiğini, tazminat sorumluluğunun kanunen sınırlandırıldığını, asla kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için söz konusu hasardan müvekkili şirket ve diğer davalı —- sorumlu olduğu kabul edilecek olsa dahi; davacı şirketin —-şirketine ödemiş olduğu tutarın tamamı için müvekkili—– etmesinin hukuken mümkün olmadığını beyan ile, öncelikle davacı yandan açılan davaların bir listesinin temin edilmesi ve buna göre davaların birleştirilmesini, haksız ve dayanaksız iddialara dayalı taleplerin ve icra inkar tazminatı taleplerinin reddi ile neticede davanın reddini, davacı yan aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ——– diğer davalı — aleyhine, sigortalısı —— ödemiş olduğu — ödeme tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili talebiyle (sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olarak) icra takibi başlattığını, takibe itiraz edilmesi üzerine, itirazın iptali ve icranın devamı ile tüm yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin davalılara yükletilmeslni talep ve dava ettiğini, dava dosyasının ve davacı şirket tarafından Sayın Mahkeme’de seri dava olarak açılan tüm davaların HMK 166. madde gereğince —– sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, davacı şirket’in taleplerinin bir kısmının, Türk Ticaret Kanunu’nun {“TTK”) 855. maddesi kapsamında zamanaşımına uğradığını, —– tarihinden önce gerçekleşen hasarlara ilişkin taleplerin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı şirket’in —– hasar talebine dayanak yaptığı tarihsiz muvafakat name, sigortalı ——– yetkilisi veya temsilcisi konumunda olmayan ve hasar tespiti hususunda ehli olup olmadığı dahi bilinmeyen bir çalışan tarafından verildiğini, tarihsiz ve tek taraflı düzenlenen işbu muvafakatin delil niteliği bulunmadığını, bahsi geçen —- isimli şahsın,—–suretinden de görüleceği üzere —– yetkilisi veya temsilcisi, konumunda olmayıp, depo görevlisi olarak görev yapmakta olan sıradan bir çalışan olduğunu, bu nedenle ilgili şahıs tarafından imzalanan muvafakat namenin —– hukuken bağlamadığını, aynca ilgili muvafakat name tarihsiz olduğundan, sonradan düzenlenmiş olma olasılığı yüksek olup, bu hususun araştırılması gerektiğini, ——– yer alan şartlar dikkate alındığında, meydana gelen hasar nedeniyle müvekkili Şirket’in sorumluluğuna gidilemeyeceğini, davacı şirket kendi poliçelerinin süresi ve teminatı kapsamında olmayan lütuf ödemesi sayılabilecek——– ödemeler yaptığını, bu nedenle, yaptığı ödemelerin rücu talebine konu edilemeyeceğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirket’in sorumluluğunun sınırlı sorumluluk olduğunu beyan ile, sayın mahkemeniz dosyasının —— sayılı dava dosyası ile birleştirilmesini, davanın zamanaşımı sebebiyle reddini, davacının haksız olarak başlatmış olduğu———- haksız takibin iptalini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini, davacının haksız olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle IİK 38. Madde gereği %20’den aşağı olmamak kaydıyla davacı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesin), davalı müvekkil şirket’in temsili için avukatlık ücret sözleşmesinde kararlaştırılan vekâlet ücretini tamamen ödemeye ve ayrıca, MMK 329. maddesi gereğince davacı şirketin disiplin para cezasına mahkûm edilmesini, talep etmiştir.
lll.DELİLLER :
——-
—–
—-

—-
——-
IV.UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Uyuşmazlık, davacı —— —- sigorta poliçesi ile sigortalı olan dava dışı ——ödemiş olduğu hasar bedelinden davalı taşıyıcının ve onun sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığı sorumlu ise sorumluluk miktarı noktasında toplanmaktadır.
V.DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Alacaklısının—– olduğu, borçlusunun —– olduğu, —-alacağa—— tarihinde takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi ———- tarafından düzenlenen —— tarihli raporda, davacının asıl ve birleşen davanın dayandığı icra takibine konu ettiği rücuen tazminat alacağını, halefîyet ilkesinden istifade ederek rücuen veya temlik alacaklısı olarak davalılardan talep edemeyeceğinden, her iki takibe vaki itirazın yerinde olduğu,
Bilirkişi ——— tarafından düzenlenen —– tarihli raporda, dava dosyasında mevcut olan sevk irsaliyelerinde taşımayı yapan aracın plakası, sürücü adı, teslim alanın imzası ve teslim alınan mallarını hasarlı olduğuna dair bir şerhin olmadığı, dava dosyasını sunulmuş olan ——tarihleri arası düzenlenmiş olan listelerin hasardan çok sonra davalı taşıyıcının deposunda gerçekleştirildiği, dava konusu hasarlı parçalar ile ilgili olup olmadığının belirlenemeyeceği, sevk irsaliyelerinden, dava dosyasında rücu talebinde bulunulan hasarlı parçaların sevkiyatımn hangi plakalı araçlarla yapıldığı, hasarların belirtilen sevkiyatlarda olup olmadığının bel i denemeyeceği, dava dosyasında mevcut delillerin incelenmesi sonucu hasarlı parçaların hangi taşıma sırasında hangi araçla ve hangi sevk irsaliyesi ile sevk edildiğinin tespit edilememesinden dolayı davalı ———-sorumluğunda yapılan taşıma esnasında olduğunun iddia edilmesinin makul olmayacağı, nihai hukuki —– Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, teknik tespitler kapsamında poliçe teminat kapsamında bir ödeme yapıldığına ve davalılardan —— firmasının taşıma esnasında kusurlu olduğuna dair tespit yapılamadığından sigortacılık tekniği açısından rücu hakkının da irdelenemediği, belirtilmiştir.
Dava, itirazın iptali davasıdır.
TTK’nun 875.maddesi “ (1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. (2) Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.” hükmüne haizdir.
Dava dışı sigortalı ile davalı —- arasında akdedilen Nakliye Sözleşmesinin “Zarar ve Ziyanlar Konusundaki Sorumluluk-Tazminat” başlıklı 7.madddesi —— yüklenen kolilerin sayısından ve iyi durumda olmalarından sorumludur. Kendisinin bu sorumluluğu —- mağazasında yük teslim formunun imzalanmasından itibaren başlar ve konuyla ilgili hiçbir şerhde bulunmayıp kaşelerini basan alıcılara teslimata kadar devam eder. —-tarafından gerektiği şekilde tespit edilen hasar veya zarar meydana gelmesi halinde alıcı —- şikayette bulunacaktır. Bunun üzerine —- adına tanzim edilmiş satış faturalarını esas alarak ilgili parçalar için tespit edilen zarar kadar alıcıyı tazmin edecektir. Bu referans fatura ve yine tazminat talebi, zararın —— tarafından kendisine tazmin edilmesini isteyen—- tazminat talebi için kanıt teşkil edecektir.—- kendi sigorta şirketi tarafından ekspertiz amacıyla bayiler nezdindeki bütün hasarlı malları masrafı kendisine ait olmak üzere toplama hakkını saklı tutar….” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Sigorta poliçeleri, ekspertiz raporu, hasar tespit tutanakları, faturalar, emsal bilirkişi raporları, bilirkişi heyeti raporu, takip dosyası, taşıma irsaliyesi, taraflar arasındaki nakliye sözleşmesi, iddia ve savunmalar ile tüm dosya münderecaatı birlikte değerlendirildiğinde;
———- İle davalı—– Arasında dava dışı ——- muhtelif bayilere taşıma konusunda anlaşma olduğu hususunun taraflar arasında ihtilaf konusu olmadığı, ancak sigortalı oto yedek parçası emtia hasarının, gerçekleşen taşıma sırasında meydana gelip gelmediği, ve bu hasar nedeniyle davacı tarafından yapılan ödemenin teminat kapsamında olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunduğu, davacı tarafça, hasarlı emtiayaya ilişki hasar tespit tutanakları sunulmuş olduğu dosya kapsamında anlaşıldığı, lakin sevk irsaliyelerine göre, taşımaya konu emtiaların alıcısı olan bayiilere ve/veya servislere çekincesiz olarak teslim edildiği, teslim belgelerinde hasara ilişkin herhangi bir şerhin bulunmadığı, hasarlanan emtialara ilişkin hasar tutanaklarının emtiaların gönderildiği alıcısı bayii ve servislerde değil, daha sonradan sigortalı —–tarafından kullanıldığı anlaşılan davalı ——- ait depoda bulunduğu sırada tanzim edildiği, hasar tespit tutanaklarında hasar ayrıntılarına ve hasarın ne zaman meydana geldiği konusunda ayrıntıya veya bilgiye yer verilmediği,bu nedenle hasara konu yedek parçalarının teslimat tarihinden kaç gün sonra hasarlı olduklarının tespit edildiği yönünde somut delile ulaşılamadığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça söz konusu emtianın ne şekilde ve hangi nedenle davalı —–ait depoya götürüldüğü, sigortalı ile —– arasında taşıma sözleşmesi yanında depolama sözleşmesi de olup olmadığı hususlarına açıklık getirilmediği gibi, emtianın alıcısına teslimi sırasında düzenlenen veya davalı taşıyanın hasarın taşıma esnasında meydana geldiği hususunda kabulünü içeren herhangi bir tutanak sunulmadığı, davalıların sorumluluğunun TTK. Kanunun 882.maddesi ve CMR’nin 21.maddesi gereğince sınırlı sorumluluk olduğu, bu nedenle talep edilebilecek tazminatın hasarlı emtianın eksik brüt ağırlığının —– aşaıyacağı oysa bu konuda dosyada sunulan hiçbir belge olmadığı, bu sebeplerle davacı ——sigortalısına poliçe teminatı kapsamında olmayan lütuf ödemesi yaptığı ve bu ödemeyi halefiyet hükümlerine dayanarak rücu talebine konu edemeyeceği, anlaşılmakla davaya konu hasarın davalının taşıması esnasında meydana geldiğinin dosya kapsamı itibariyle kanıtlanamamıştır.
İşbu açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının, davayı açmada kötüniyetli olmadığı anlaşıldığından, davacı/alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir.
VI. HÜKÜM : (Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle)
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 144,90 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 90,50 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
4-Davalılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —– Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davalı vekillerinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2020