Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/131 E. 2018/273 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/131 Esas
KARAR NO : 2018/273

ESAS DAVA (İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesi — Esas)

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/02/2017
KARAR TARİHİ : 15/03/2018

BİRLEŞEN DAVA (İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesi — Esas )

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/02/2017
KARAR TARİHİ : 06/03/2017

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ESAS DAVA (İstanbul Anadolu — Asliye Ticaret Mahkemesi— Esas)
TALEP: Davacı vekilinin 02/02/2017 harç makbuz tarihli dava dilekçesinde özetle; Dava dışı sigortalı —- Paz. San. Ve Tic. Aş’nin —- poliçe numaralı 31/12/2015-2016 vade tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde Ticari Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, sigortalının müvekkili şirkete yapmış olduğu ihbar neticesinde 25/08/2016 tarihinde anılan adreste davalının kiracısı olarak faliyet gösteren dava dışı sigortalı mağazada bina çatı yağmur su oluklarının tıkanarak taşması ve çatıdan akan suların tavandan damlayarak depo zeminine yayılması sonucu 31 adet dik, 21 adet U profil metal askıların paslanmış, tuvalet bölümündeki 2 adet kapının sudan şişmesi ile kapanmadığı, depodan mağazaya giren sularını yaklaşık 2 cm olduğu, suların tüm mağaza içerisinde yayılması ile sunta rafların şiştiği ve deforme olduğunu ve mağazada büyük hasarın meydana geldiğinin tespit edildiğini, akabinde demirbaş ve dekorasyon hasar bedeli olan 7.992,50 TL’nin müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödendiğini, sigortalı ile müvekkili şirket arasında mün’akit ve bir delil anlaşması mahiyetinde olan sigorta poliçesi umumi şartları ve TTK md. 1481 amir hükümlerine göre müvekkili şirket hasar bedelini ödedikten sonra sigortalısının haklarına halef olduğunu, meydana gelen hasardan davalının sorumluluğundaki mahalde söz konusu hasarın oluşması nedeni ile BK. 49,65 ve devamındaki maddeler gereğince meydana gelen hasardan sorumluluğunun söz konusu olduğunu beyan ederek her türlü fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 7.992,50 TL tazminatın ödeme tarihi olan 04/11/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı uhtesinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin 10/05/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı —- Paz. Ve San. Ve Tic. Aş’nin 01/01/2006 tarihinden beri müvekkili şirketin kiracısı olarak bulunduğunu, kiracı—- Paz. Ve San. Ve Tic. Aş ile yapılan 01/01/2006 tarihli sözleşme uyarınca Mecurun normal aşınma ve yıpranmadan mütevellit olanları bünyesel ayıplardan doğan hariç gerekli her türlü bakım ve onarım kiracıya ait olduğnu, bu nedenle binanın çatı bakımının esasen kiracı tarafından yapılması gerektiğini, buna rağmen müvekkili şirketin her yıl düzenli olarak çatı bakımını yaptırdığını ve 10 yıllık kiracılık döneminde kiracıdan çatı akmasıyla ilgili herhangi bir şikayet almadıklarını, çatı akması nedeniyle oluşan zararda müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA (İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesi — Esas)
TALEP: Davacı vekilinin 02/02/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Dava dışı —- Paz. San ve Tic. Aş’nin müvekkili sigorta şirketi nezdinde — poliçe no ile 31/12/2015/2016 vade tarihleri arasında Ticari paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, sigortalının müvekkili olduğu sigorta şirketine yapmış olduğu ihbar neticesinde 25/08/2016 tarihinde sigortalının kiracı olarak bulunduğu “—-” adresindeki mağazada bina çatı yağmur su oluklarının tıkanarak taşması ve çatıdan akan suların tavandan damlayarak depo zeminine yayılması sonucu raflardaki ayakkabı ve kemer kurutalırının, zeminde istifli olan kemer kutuların, 4 koli poşetin ıslanmış olduğunu, 26 adet ayakkabı, 36 adet cüzdan-kartlık, 4 adet yeni deri ceket, 3 adet tamire gelen müşteri ceketinin/montunun ıslanarak deformasyona uğradığını ve bunun neticesinde müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalıya yapmış olduğu ihbar nedeniyle 5.634,17 TL ödendiğini, sigortalı ile müvekkili olduğu sigorta şirketi arasında mün’akit ve bir delil anlaşması mahiyetinde olan Sigorta Poliçesi Umumi şartları ve TTK mad. 1481 amir hükümlerine göre müvekkil şirket hasar bedelini ödedikten sonra sigortalısının haklarına halef olduğunu, meydana gelen hasardan, davalının sorumluluğundaki mahalde söz konusu hasarın oluşması nedeni ile BK 49,65 ve devamındaki maddeler gereğince meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydı ile şimdili 5.634,14 TL tazminatın ödeme tarihi olan 04/11/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekralet ücretinin davalı uhtesinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Somut olayda uyuşmazlık, 6102 Sayılı TTK’nun 1472(6762 Sayılı TTK’nun 1301.) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsili isteminden ibarettir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarih ve 37 esas 9 karar RG 03.07.1944 sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı … şirketine sigortalı olan dava dışı şirket ile davalı şirket arasında kira sözleşmesinin bulunduğu, dava dışı işyerinde bina çatı yağmur su oluklarının taşması ve çatıdan akan suların tavandan sızarak zemine yayılması sonucunda dava dışı şirketin kiracı olarak bulunduğu işyerinde hasar meydana geldiğinin belirtildiği, halefiyete konu uyuşmazlığın temelde 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı, davalı tacir kabul edilse dahi, uyuşmazlık kat mülkiyetinden kaynaklandığından 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasası’nın Ek 1. maddesi hükmü uyarınca bu Yasanın uygulanmasından doğan her türlü anlaşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği, yukarıda belirtilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarih ve 37 esas 9 karar sayılı kararı uyarınca halefiyete dayanan davanın da sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği için davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin, HMK’nun 331-(2) md uyarınca yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; görevli mahkemede davaya devam edilmez ise talep halinde dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2018