Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1297 E. 2021/220 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1202 Esas
KARAR NO: 2021/97
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/11/2017
KARAR TARİHİ : 01/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı şirketin kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinin distribütörlüğü ile ilgili olarak taraflar arasında düzenlenen —-kapsayan distribütörlük sözleşmesinin imzalandığını, davalı şirket müvekkili şirkete keşide ettiği —- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile distribütörlük anlaşmasını tek yönlü olarak fesih ettiğini, ancak taraflar — tarihli ek sözleşme ve daha sonra imzalanan tarihsiz ikinci bir sözleşme ile asıl sözleşme ilişkisinin — tarihine kadar uzatılmasına karar verdiğini, tarafların iki defa yaptıkları süre uzatma dilekçesi ile asıl sözleşmenin feshine ilişkin —– yevmiye numaralı ihtarnamesinin hüküm ve sonuçlarının ortadan kaldırdıkları gibi süre uzatım dilekçesinde süre bitim tarihlerini de aşarak sözleşmenin uygulanmasına devam edildiğini ve bu suretle sözleşmenin belirsiz süreli sözleşme haline geldiğini, sözleşmenin feshine ilişkin hiçbir neden yokken, davalının belirsiz süreli hale gelen sözleşmeyi önceden ihtarname çekmeden ihbar Öneline de uymadan —- tarihinde sonra erdiğini, haksız fesih nedeni ile elde edeceği kazançtan yoksun kalan müvekkili için şimdilik — maddi tazminatın, tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, — tarihli ıslah dilekçesinde taleplerini —–çıkarttıklarını talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki distribütörlük sözleşmesi’ne dayalı ek protokolde kararlaştırıldığı üzere sözleşmenin —itibarıyla sona erdiği ve taraflarca stoklar ve ürün iadeleri nedeniyle fesih sürecinin —- tarihinde tamamlanması hususunda karşılıklı olarak mutabık kalınmış olması gereğince sözleşme ilişkisinin — tarihinde sona erdiğini, — sona ermesine ilişkin olarak düzenlenen—- tarihine kadar uzatılması; ancak her halükarda Sözleşme süresinin — tarihini aşamayacağı, işbu tarihte Sözleşme’nin mutlak şekilde sona ereceğinin kararlaştırıldığını, buna bağlı olarak taraflar arasındaki Sözleşmenin —– tarihi itibarıyla sona ermiş olmakla birlikte, stok durumları ve ürün iadeleri nedenleriyle her iki tarafın ortak mutabakatı ile sözleşmesel ilişkinin —– içerisinde sonuçlandırıldığını, buna uygun olarak davacı tarafın, nezdindeki ürünleri davalıya iade ettiği ve siparişleri kestiğini, taraflar arasında bütçe mutabakatları yapıldığı, cari hesap bakiyeleri ödenmiş ve davacı tarafça banka teminat mektuplarının davalıdan iade alındığını, bu durumda Sözleşme, davacı ve davalının ortak mutabakatı ile sonlandırılmış olmakla, davacının, davalı tarafından Sözleşme’nin haksız ve ihbar süresine uyulmadan feshedildiğine ilişkin iddia ve taleplerinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, Sözleşme’nin tarafların karşılıklı ortak mutabakatı sonucunda —- itibarıyla sonlandırıldığı hususunun tarafların elektronik posta mesajları ile sabit bulunduğunu, belirtilen hususlar doğrultusunda davacının davalıdan talepte bulunmasının hukuken mümkün görülmediği gibi, davacının herhangi bir somut zararı da olmadığının sabit olduğundan bahisle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; taraflar arasında —— feshinin haklı olup olmadığı, feshin süresinde olup olmadığı, davacının bu nedenle zarara uğrayıp uğramadığı, zarara uğramış ise zararın miktarının belirlenmesi ile bu zarardan davalının sorumlu olup olmadığının tespitine ilişkin alacak davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Bilirkişi rapor içeriğine göre; Davacı şirket e-defter kapsamında olup, berat dosyasının oluşturulma ve berat dosyalarının —-yüklenmesi süresinde yapılmıştır. Davalı şirket defterlerin VUK’nun 215. ve 219. maddelerinde belirtilen kayıt nizamına göre ve genel kabul görmüş muhasebe standartlan, muhasebe sistemi uygulama genel tebliğ hükümlerine uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, tarafların bila tarihli 2.ek protokolün 6.maddesİnde davacı —- tarihinde distribütörün stoklarında sayım yapacağım, — tarihine kadar bu ürünleri — veya onun göstereceği başka bir şirkete stoklarındaki ürünleri kendi deposundan teslim edeceğini ve bu ürünler içinde —- iade faturası kesileceğini, iade faturaların protokole ilişkin olarak doğmuş olan tüm borçlar cari hesap prensibine göre mahsup edilerek bakiye borçlusu tarafından en geç — tarihine kadar ödeneceğini ve tarafların bu şekilde karşılıklı olarak borçlarım sıfırlayacaklarını belirtmiş olmalarına rağmen, — tarihinden sözleşmenin fesih edildiği — tarihine kadar taraflar arasındaki ticari ilişkinin normal seyrinde devam ettiği görüldüğünden taraflar arasındaki sözleşmenin belirsiz bir süreli sözleşme haline geldiği ve bu bağlamda sözleşmenin — tarihine kadar geçerliliğim koruduğu, davalı şirket taraflar arasındaki ticari ilişki ile ilgili fesih iradesini — yılı içerisinde vermiş olması nedeni ile taraflar arasında yapılan sözleşme belirsiz süreli hale gelen bir sözleşmeye dönüşmüştür. Davalı sözleşmeyi önceden ihtarname çekmeden ve ihbar önerine de uymadan — tarihinde sona erdirmiş olduğu ve bu şekilde yapılan feshin haksız fesih olduğunun düşünüldüğü, mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshedildiğine karar verilmesi halinde davacı şirketin ilk —- prim almış olduğu, son— prim tahakkuk etmesi halinde — yılına isabet eden gelir ile davacı şirkete ait gider —tenzil edildiğinde, davacı zararının — olarak belirlenmiş olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi rapor içeriğine göre yapılan değerlendirmede; taraflar arasında —- imzalandığı, süre sonunda taraflardan biri tarafından – ay önce yazılı bir bildirimde bulunarak fesih iradesini göstermezse sözleşmenin -yıllık dönemlerde otomatik olarak uzayacağı otomatik uzama döneminin en fazla —tarihinde ek protokol düzenlendiği, bu protokolle sözleşmenin– yılı sonunda sona ereceğinin ihbar ile distribütöre bildirildiği, distribütörün kabul ettiği, — tarihinden sonra taraflarca bila tarihli ek sözleşme yaptıkları, sözleşmenin bitim tarihinin — olarak belirlendiği, ancak davacı defterlerinin incelenmesi neticesinde — tarihinden sözleşme fesih tarihi — kadar davalının davacıya mal gönderdiği, faturalar düzenlediği ticari ilişkinin— yılında da devam ettiği, tarafların sözleşmede belirtilmesine rağmen — tarihli itibariyle karşılıklı olarak borçlarını sıfırlamadıkları, —-ticari ilişkinin devam ettiği, sözlemenin belirsiz süreli hale geldiği, davalı tarafça yapılan feshin ihbar öneline uymayıp sözleşmenin — uygun olmadığı, haklı sebep bulunmadığı, davacı şirketin ilk —- prim almış olduğu, son —tahakkuk etmesi halinde –yılına isabet eden gelir ile davacı şirkete ait gider—tenzil edildiğinde davacı zararının —- olabileceği kanaatiyle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ; — alacağın fesih tarihi — tarihinden itibaren, geri kalan— alacağın ıslah tarihi —– den itibaren işleyecek ticari faizle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar harcı 23.667,98 TL’den peşin olarak yatırılan 170,78 TL, tamamlama harcı olarak yatırılan 5.746,22 TL olmak üzere toplam 5.917,00 TL’nin mahsubu ile 17.750,98 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk dava masrafı, 227,00 TL tebligat, müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.063,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 32.703,53 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ———–Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2021