Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1283 E. 2021/1087 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1283 Esas
KARAR NO: 2021/1087
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 21/11/2017
KARAR TARİHİ: 14/10/2021
— adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız—-, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davacı şirket davalı firma ile anlaşarak davalı firmanın kara nakliye taşımalarını gerçekleştirdiğini, davacı tarafından gerçekleştirilen kara nakliye taşımalarına ilişkin —- tarihinde, —- tarihinde davalıya e-fatura sistemi üzerinden tebliğ edilmiş ve davalı tarafından söz konusu faturalara davalı tarafından herhangi bir itiraz sunulmadığını faturalara konu taşımaların gerçekleştirilmesinin ve faturaların tebliğ edilmesi ile beraber davacı tarafından davalıya iş bu davaya konu faturalara istinaden ——- tarihli ekteki mutabakat mektubu gönderildiğini ve davalı tarafından imza ve yazı ile davacıya gönderildiğini, davalıdan ödeme alınmadığını, alacağın tahsili amacı ile —- davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak davalı haksız ve kötü niyetli olarak söz konusu takibe itiraz ederek takibin durdurulduğunu, davalı şirket tarafından —-numaralı icra dosyasında alacağa yapılan haksız itirazın kaldırılmasını, takip talebine konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra-inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip tutanağı usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü; ancak süresinde cevap vermediği anlaşıldı.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
—-dosyasının tetkikinde; Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik —- alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, —- yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan fatura alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.
Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmalara da katılmadığından davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü tüm vakıa ve iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen —-havale tarihli raporda, tarafların ticari defterlerin incelemeye tabi tutulduğu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı lehine delil vasfı bulunduğu, tarafların ticari defterlerine göre davacının takip tarihi itibari ile davalı şirketten faturadan kaynaklı olarak —-alacaklı olduğu, belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
——-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü amirdir. 6100 sayılı HMK hükümlerine göre, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafın ispat yükü altındadır (HMK 190).
Davacı vekili, davalı firmanın kara nakliye taşımalarını gerçekleştirdiğini, davacıca gerçekleştirilen kara nakliye taşımalarına ilişkin —- numaralı fatura bedellerinin ödenmediğini iddia etmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında davacı tarafça, davalı firmanın kara nakliye taşımalarını gerçekleştirdiğini ispatla mükelleftir.
—- gereğince, kural olarak ticari defterler tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda delil olarak kabul olunur —- HMK madde 222/3’e göre de usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilir.
Bu cihette tarafların ticari defterlerinde bilirkişice yapılan incelemede, tarafların defterlerini usulüne uygun tuttukları, davacının düzenlediği —— faturaların davalının defterlerine de işlendiği, buna göre takip tarihi itibariyle davalının ticari defterlere göre davacı şirkete —- borçlu olduğunun tespit edildiğinden sebeple, davacı tarafça davalı aleyhine yapılan takibe, davalı tarafın itirazının asıl alacak yönünden iptaline karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. —-
Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının —-takip dosyasına yaptığı itirazın —- asıl alacak yönünden iptaline, takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan —– karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan —– davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ——- davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar okunup usulen anlatıldı. 14/10/2021