Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1273 E. 2022/461 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1273 Esas
KARAR NO: 2022/461
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/11/2017
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
— maddesine göre — adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız — tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:Davacı vekili; icra takibi anında baskıyla imzalattırılan —– tarihli senedin haksız yere ödenmesini önlemek amacıyla tedbir kararı verilmesini borçlu olmadıklarının tespiti ile senet üzerine ödeme yasağı konulmasını ve yapılacak yargılama sonrasında söz konusu protokol ve senedin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; davacı şirketin taraf sıfatı bulunmadığından davacı şirket tarafından ikame edilen davanın husumet yokluğundan reddine, haksız ve mesnetsiz iddialarla açılan davanın esastan reddine, davacı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacılar vekili, —- bedelli, —- bonodan kaynaklı davacıların davalıya borçlu bulunmadığını, müvekkillerinin adresine davalı tarafça müvekillerinin ilgisi olmayan borçlar sebebiyle birçok kez hacze gelindiğini, bu haciz baskısı altında—- keşide tarihli bononun zorla düzenlenerek verildiğini ve nakitte —– verildiğini, protokol görünümlü senet ile müzayaka halinde düştüğünü, müvekkilinin —- bir ilgisi bulunmadığını, — hisselerinin devralındığını, müvekkilin babasının —ortağı olması sebebiyle, müvekkilinin adresinde haciz yapılamayacağını belirterek, haciz baskısı altında, haciz yapılmasını engellemek için verilen — istirdadına ve —- keşide tarihli senetten dolayı davacıların davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, — tarafından verilen çekin tahsil edilememesi üzerine — yapıldığını, — adresinde hacze gidildiğini adreste——– markalı davacı şirketin yetkili davacı—- bulunduğunu, davacının hacze mukavemet gösterdiğini, haczin bu sebeple yapılamadığını, —–kararıyla, borçlu şirket ile davacının organik bağının tespit edildiğini, bunun üzerine aynı adrese hacze gidildiğini, bunun üzerine davacının — keşide tarihli, —-nakit ödemede bulunduğunu, davacının senet bedelini ödememesi üzerine ——- nezdinde icra takibi yapıldığını, senette davacı şirketin bir imzası olmadığını, bu nedenle davacı şirket yönünden davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, senedin zorla alınmadığını, davacının rızası ile verdiğini, haciz tutanağının bunu ispatladığını savunarak davacı şirket yönünden davanın husumet, davacı gerçek kişi yönünden esastan reddi ile davalı lehine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; —- bedelli,—-bonodan kaynaklı davacıların davalıya borçlu bulunmadığı, haciz esnasında Davacı — tarafından davalıya ödenen ——-istirdadı gerekip gerekmediği hususundadır.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında;
—-dosyası incelendiğinde, Davalı — tarafından, Borçlular —- şirketler aleyhine genel haciz yolu ile —- tahsili için icra takibi yapıldığı, takibin kesinleşerek haciz aşamasına geldiği,
Talimat yolu ile —- Talimat sayılı dosyası ——adresinde ;
— tarihinde menkul haczi için gelindiği, —- tarafından borçla bir ilginin bulunmadığı bildirilmesi üzerine, mahalde haciz tatbik edilmediği,
— tarihinde bir takım menkul haczi yapıldığı, haczi yapılan menkuller yedieminsiz mahalde bırakıldığı, mahkememiz davalısının—- organik bağ bulunduğuna dair detaylı açıklamalarda bulunduğu, —- da yapılan hacze karşı istihkak iddiasında bulunduğu,
— tarihinde menkul haczi için tekrar gelindiği,—-ödeme yapıldığı belirtilerek, mahalde haciz tatbik edilmediği,
— tarihinde menkul haczi yapıldığı, haczi yapılan menkuller yedieminsiz mahalde bırakıldığı,
–tarihinde menkul haczi yapıldığı, haczi yapılan menkullerin yediemin—teslim edildiği, anlaşılmıştır.
Davacı tarafça —- sayılı dosyası ile haczi yapılan menkuller için ,—–nezdinde istihkak davası açılmış, — sayılı kararıyla; “Borçluya ait olmak üzere — tarihinde haczedilen mahcuz mallar üzerinde 3. Kişi —–vaki istihkak iddiasına karşı alacaklı tarafından itiraz edilmiş olması karşısında haciz sırasında yapılan tespitler ve dosya içeriği dikkate alınarak, istihkak iddiasının şüpheli görülmesi nedeniyle 3. Kişinin mahkememiz kararının tefhim veya tebliğinden itibaren —– gün içerisinde istihkak davası açmakta muhtar olmak üzere takibin devamına, ” şeklinde kesin olmak üzere karar verilmiştir.
Bu kapsamda, Davacı — takip borçlusu olmadığı bir dosyadan, işletmesine haciz tatbik edilmek üzere gelinmesi üzerine, bu takip borcu hakkında — ödemede bulunduğu ve —-eşide tarihli senedi verdiği sabittir.
Davacının iddiaları esas olarak, davalı tarafça davacının ilgisi olmayan borçlar sebebiyle adresine birçok kez hacze gelindiğini, bu haciz baskısı altında— keşide tarihli bononun zorla düzenlenerek verildiğini ve nakitte —verildiğini, protokol görünümlü senet ile davacının müzayaka halinde düştüğünü, davacının –bulunmadığı noktasındadır.
Davacıca istihkak iddiasında bulunulması üzerine, davacı tarafın istihkak iddiası —-ilamıyla karara bağlanmıştır. Anılan mahkemece , tüm dosya kapsamına göre, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu —- aleyhine başlatılan kambiyo takibinde bodrumda talimat yoluyla yapılan haciz sırasında davacı yetkili ——- diğer davacı şirket adına istihkak iddiasında bulunduğu, ancak mahkememizce takibin devamına karar verildiği, bunun üzerine iş bu davanın açıldığı, istihkak iddiasında bulunan tarafın iddasını ispat etmesi gerektiği, haczedilen taşınırlara ilişkin herhangi bir fatura ya da belge sunulmadığı, bunun yanı sıra —– eski ortağının davacı — olduğu, borçlu şirket yetkilisi —- olduğu, bu adresin davacı —- aynı zamanda —-adresi olduğu, borçlu şirket ile istihkak iddia eden şirketin aynı iş kolu üzerinden faaliyet gösterdiği, borçlu şirket ile davacı şirket arasında bu yönüyle kısmı bir muvazaa söz konusu olduğu, bunun yanısıra bizzat davacı — davalı alacaklı ile — tarihinde protokol imzaladığı ve davacının — ödeme yaptığı, bu ödemenin dava konusu ——mahkememiz dosyasına konu icra dosyası olduğu, protokolün devamında dosyanın kalan borcuna karşılık bononun teslim alındığı hususunun açıkça belirlendiği, borcun ödenmemesi nedeniyle bu kez alacaklı tarafça doğrudan —— Sayılı kambiyo takibinin başlatıldığını, bu takibe yapılan itirazın da mahkememizce reddedildiği, haciz sırasında istihkak iddiasında bulunan her ne kadar —- ise de; istihkak iddiasının yetkilisi olduğu şirket yönünden ileri sürüldüğü, bu şekilde bizzat davacı—– istihkak davası açmakta aktif husumeti bulunmadığından davanın davacı —-yönünden aktif husumet yokluğundan reddine, davanın davacı —– Yönünden ise subut bulmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
——sayılı ilamıyla kesin olduğu tespit edilmiştir.
İcra mahkemelerince, istihkak iddiaları açısından verilen kararlar diğer mahkemeler içinde maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden, icra mahkemesi kararıyla davacıların ——- sayılı dosyası kapsamında yapılan hacizlerin yerinde olduğunun tespit edildiği, davacıların istihkak iddialarının yerinde bulunmadığı, davacıların haciz ile ilgileri olmadığı beyanlarını bu kapsamda ispatlayamadıkları anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalılar lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 515,75 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 435,05 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ——– Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/06/2022