Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1267 E. 2021/31 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1267 Esas
KARAR NO : 2021/31

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2017
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;müvekkili tarafından davalıya gönderilen mal ve hizmetlerin karşılığı olarak —— bedelli faturaların düzenlenip davalıya teslim edildiğini, fatura borcunun ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün —–esas sayılı dosyası üzerinden takip yapıldığını, davalının haksız bir şekilde itirazının iptaline, icra takibinin aynen devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış ve duruşmalara katılmamışlardır.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, tacirler arasındaki ticari alım satım ilişkisine dayalı fatura alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, var ise davalıya dava konusu mal ve hizmetin teslim edilip edilmediği, edildiyse davalının edimini yerine getirip getirmediği, bu itibarla davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, hangi miktarda alacak hakkı olduğu noktalarında toplanmaktadır.
İstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğünün—- esas sayılı dosyası içeriğine göre; —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı …, borçlusunun davalı … olduğu, asıl alacak olarak 10.300,55 TL tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, takipte asıl alacağın tahsili istemine ilişkin olduğu, takip talebine ise cari hesap ekstresinin sunulu olduğu, —dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —–tarafından düzenlenen—- tarihli rapora göre; faturalarda imzaları bulunan ———— yetkilisi veya adına hareket edenler olup olmadığının dosya kapsamında net olmadığı, faturaların ödeme emri ekinde olmaması, davalının davaya katılmamış olması sebebiyle imza itirazının bulunup bulunmadığı göre bir değerlendirme yapılmadığı, ilgili vergi dairesinden somut bir bilgi alınamadığı, dosyadaki delil durumuna göre ispat yükü kendisinde olan davacının takip konusu faturalar yönünden mal teslim-tesellümünü somut delillerle ispatlayamadığı tespitine yer verilmiştir.
Davacı, davalıya mal teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler ve yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir. (Yargıtay ——–
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle 10.300,55 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini sunmadığı, HMK. 221. maddesi gereği — formlarının resen dosyaya kazandırılması gerektiği (Yargıtay —–, takip ve dava konusu faturaların tümünün bedelinin 5.000,00 TL altında olduğu, KDV indiriminden yararlanıp yararlanmadığı hususunda net bir bilginin sunulamadığı, — adı geçen ——– tarihi itibariyle davalı çalışanı olmadığının ——- tarafından gönderilen yazı cevabından anlaşıldığı, teslim olgusunun ispatı için davalı tarafa isticvap davetiyesinin tebliğine rağmen gelen olmadığı, bu itibarla davanın aradaki ilişkiyi ve teslim olgusun nihayetinde davalıdan alacaklı olduğunu ispatlayamadığı yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 124,41 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 65,11 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7- İstanbul Anadolu ——— esas sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne, davalı tarafın yokluğunda karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.