Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1262 E. 2021/720 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1262 Esas
KARAR NO: 2021/720
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2017
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
—–, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; ——— alacağı olduğunu iddia ederek bu hususta yapılan takibe borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; işin başlangıcında avans olarak çeklerle ———- ödeme yapıldığını, fatura kesilip mahsuplaşma yapıldığını, davalının davacıya bir borcu bulunmadığını, savunarak davanın reddini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
—- sayılı dosyasının tetkikinde davacı (alacaklı) tarafından borçluya —- tarihinde —- adet faturadan kaynaklı —-alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, —– yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Davacı vekili, ——-alacağı olduğunu iddia ederek bu hususta yapılan takibe borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, işin başlangıcında avans olarak çeklerle ———- ödeme yapıldığını, fatura kesilip mahsuplaşma yapıldığını, davalının davacıya bir borcu bulunmadığını, savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan fatura alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.
Mahkemimizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen —— tarihli raporda, davacı tarafın inceleme gününe katılmadığını defter ve belgelerini ibraz etmediğini, davalı yanın ticari defterlerin incelemeye tabi tutulduğu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı lehine delil vasfı bulunduğu, davalı şirketin defterlerine göre, davalı yanın cevap dilekçesinde belirttiği çeklerle — parça halinde —- ödeme yaptığı, davalı tarafın takip tarihi itibariyle davacı tarafa—— borcu bulunduğu, davalı şirket yetkilisinin şahsi hesabından, davacı şirket yetkilisi hesabına gönderdiği meblağların ticari ilişki dahilinde yapılmadığını, belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
4721 sayılı TMK’nın “İspat yükü” başlıklı 6. maddesi “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü amirdir. 6100 sayılı HMK hükümlerine göre, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafın ispat yükü altındadır (HMK 190).
Davacının, kestiği harfiyat ve nakliye bedellerine ilişkin faturalar davalının kabulündedir. Davalı, fatura içeriğinin yerine getirildiğini, ancak fatura bedelinin ödendiğini savunmuştur. Bu kapsamda, davalının fatura bedelini ödediğini ispatlaması gerekmekedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ticari defterlerin ibrazını ve delil olmasını düzenleyen 222. maddesine göre mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden karar verebilmektedir.
Mahkememizce, tarafların vekillerinin hazır bulunduğu ——–celse de, tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, tarafların ticari defterlerinin ibraz edilmesi istenmiş, HMK.’nın 220/3. md. Uyarınca öngörülen süre içinde istenen defter ve belgeler sunulmaz ve delilleriyle birlikte ibraz etmemeye ilişkin kabul edilebilir bir mazeret gösterilmez ya da belgelerin elinde bulunduğu inkar edilir ve teklif edilen yemin kabul veya icra edilmezse duruma göre defter ve belgeleri sunmayan tarafın bu delilleri sunmaktan kaçınmış sayılacağı ve belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanının ve delillerinin kabul edilebileceğinin her iki taraf vekiline ihtar edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen ——tarihli raporda, Davacı tarafın inceleme gününe katılmadığını defter ve belgelerini ibraz etmediğini, davalı yanın ticari defterlerin incelemeye tabi tutulduğu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı lehine delil vasfı bulunduğu, davalı şirketin defterlerine göre, davalı yanın cevap dilekçesinde belirttiği çeklerle — parça halinde — ödeme yaptığı, davalı tarafın takip tarihi itibariyle davacı tarafa —- borcu bulunduğu, tespit edilmiştir.
TTK 82.maddesi gereğince, kural olarak ticari defterler tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda delil olarak kabul olunur.———-
Mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere inceleme günü verilmiş, bu karar davacı vekiline duruşmada usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde, davacının ticari defterlerini sunmadığı, HMK 222/3. maddesine göre davacının ticari defterlerini sunulmaması halinde davalının ticari defterleri lehine delil olarak sayılacağından, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak ve alacağın —— yönünden varlığına kanaat getirerek davanın kabulü yolunda hüküm tesis edilmiştir.
Davalı şirket yetkilisinin şahsi hesabından, davacı şirket yetkilisi hesabına gönderdiği havalenin, dekontta açıklama olmaması, ödemenin davacıca şahsi ödemeye ilişkin beyan karşısında ticari ilişki dahilinde yapılmadığı kabul edilmiş, davacı vekilinin yeniden defter incelemesi talebi, ihtar yapılarak daha önce defter inceleme günü tayin edilip, bu hususta rapor aldırılması nedeniyle bu cihetteki talebi kabul edilmemiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67/2. maddesine göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan, borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurların bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. ——
Bu kapsamda somut olayda, itiraza konu alacağın likit olduğu anlaşılmakla, kabul edilen alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının İ—— sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin —– asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Kabul edilen alacağın %20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.806,12 TL harçtan peşin alınan 1.763,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 42,80 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 15.308,20 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 1.794,72 TL harç ile 266,10 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 48,19 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 800,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 655,12 TL ‘sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ———– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/06/2021